Gündem

Emekli Büyükelçi Namık Tan: Diplomaside aşağılayan dil meziyet olarak görülüyor; Dışişleri bir partinin siyasi komiserliğine soyunmuş gibi

"Dışişleri Bakanlığı açıklamasından daha ziyade, bir sıkıyönetim bildirisini andırıyordu"

08 Şubat 2021 09:50

Emekli Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü ve ABD Büyükelçisi Namık Tan, Dışişleri'nin "giderek profesyonellikten uzaklaştığını ve bir partinin siyasi ideolojik komiserliğine soyunmuş gibi göründüğünü" belirtti. 

150 yıllık tarihe sahip Dışişleri Bakanlığı'ndaki değişimi yapılan açıklamalarla görmenin mümkün olduğunu belirten deneyimli diplomat Namık Tan, "Diplomasinin yerindelik, objektiflik, tutarlılık ve üslupta ölçülülük ilkeleri epeydir tamamen bir tarafa bırakılmış vaziyette. Üstten bakan, aşağılayan, meydan okuyan bir dille konuşmak ve yazmak bir meziyet olarak görülüyor" dedi. 

Yetkinport'ta "Dış ilişkilerde ‘külhanbeylik’ başlıklı yazısında Namık Tan, Boğaziçili öğrenci ve hocaların itirazlarına yönelik hükümetten gelen açıklamalar ile güvenlik güçlerinin tutumunu eleştiren ABD Dışişleri Bakanlığı'na yönelik Bakanlığın kullandığı dili "külhanbeyi" olarak yorumladı.

"Türkiye’nin içişlerine müdahale etmeye kalkışmak kimsenin haddi değildir" denilen açıklamayla ilgili Namık Tan "Metnin, İngilizcesini okuduğumda üzüntüm birkaç kat daha arttı. Ne Türkçesi ne İngilizcesi profesyonel bir kalemden çıkmışa benziyordu. Dışişleri Bakanlığı açıklamasından daha ziyade, bir sıkıyönetim bildirisini andırıyordu" değerlendirmesini yaptı. 

Tan'ın yazısından bir bölüm şöyle:

"Mensubu olmaktan onur duyduğum ve kırk yıla yakın hizmet ettiğim Dışişleri Bakanlığının ideolojik amaçlar uğruna böylesine hoyratça kullanıldığını görmekten derin üzüntü duydum.

Dış politikada, içi boş hamasi söylemleri kullanarak kitleleri heyecanlandırmakla, sonuç almak ve çıkarları korumak arasında herhangi bir ilişki bulunmadığını, duygusallığın bir dış politika tarzı ve yöntemi olarak çok maliyetli olduğunu usta-çırak eğitimi almış bütün Türk diplomatları bilir.

En büyük hatalardan birisi de dış siyaseti, iç siyasete, tabanın duygularına ve desteğine, ideolojik saiklere göre yapmaktır. İdeoloji esaslı diplomasi, zaman içinde, sizi bütün sorunların tarafı haline getirir. Giderek yalnızlaşır, tıpkı bugün Türkiye’nin yaşadığı gibi, dostlarınızı ve müttefiklerinizi kaybetmeye başlarsınız."