Dünya

El Kaide yöntemlerine dönüş

Elde edilen birçok bulgu, Barcelona saldırganlarının küçük ve dışarısıyla bağlantısı olmayan bir grubun eylemcileri olduğunu gösteriyor. Bu tarz yapılanmalar Avrupa'daki radikal İslamcılar açısından anlam taşıyor.

25 Ağustos 2017 16:04

Barcelona saldırısının baş faili Yunus Ebuyakup'un Katalan güvenlik güçleri tarafından öldürülmeden önce Barcelona'nın 50 kilometre kadar batısındaki Subirats'taki bir eve yaklaşıp ıslık çaldı. Ev sahibi pencereden genç adamı gördü. Yunus Ebuyakup muhtemelen karşılaşmayı umduğu Faslı ailenin evden taşındığını bilmiyordu. Yeni ev sahibi şüphelenip komşusuna haber verdi. Komşusu da polisi aradı. Ebuyakup, kısa süre sonra eve gelen ekip otolarından çıkan polislerle giriştiği çatışmada öldürüldü.

Genç teröristin uzak akrabalarından yardım istemeye gelmiş olmasından, Barcelona saldırısına katılan 12 failin kent ve çevresindeki diğer terör hücreleriyle bağlantılarının olmadığı anlaşılıyor. Ebuyakub'un saldırıyı izleyen dört günü nasıl geçirdiği ise bilinmiyor. Üzerinden para çıkmaması polis tarafından, Ebuyakup'un yakınlarda destekçilerinin olduğu şeklinde yorumlanıyor.

Yerel bağlantılar

Ancak şimdiye kadar muhtemel bağlantılar ortaya çıkarılamadı. Teröristlerin bu eyleme kendi başlarına kalkıştıkları ve Abdülbaki Es Satti adlı imam tarafından radikalleştirildikleri tahmin ediliyor. Es Satti'nin bombaların hazırlandığı Alcanar'daki evde meydana gelen patlamada öldüğü belirtiliyor.

Zanlıların aileleri ve Ripolis'teki akrabaları saldırıdan sonra şaşkınlık içindeydi. İmamdan şüphelenmişlerdi ama kimse onu polise ihbar etmemişti. Saldırıya katılanların bir yakını bu kadar ileri gideceklerini tahmin edemediğini ve bu gençlerin böyle bir eyleme kalkışabileceklerinin kimsenin aklına gelmediğini söylüyor.

Eski El Kaide yöntemlerine dönüş

Bütün ipuçları imam Es Satti dışındaki teröristlerin başka militan gruplarla ilişkilerinin olmadığına işaret ediyor. Adının gizli tutulmasını isteyen bir polis El Pais gazetesine yaptığı açıklamada imamın vaazlarında radikal söylemlerden özenle kaçındığını, internet kullanmadığını ve El Kaide'nin stilini benimsediğini belirterek "Gençlerle teke tek konuşuyordu. Konuşmalar otomobillerde ve kapalı odalarda yapılıyordu” dedi.

Abdülbaki Es Satti cezaevinde radikalleşmişti. Adi suçludan radikal İslamcılığa geçişi 2010 – 2014 yılları arasında Valencia yakınlarındaki bir cezaevinde yattığı sırada başladı. Tahliye edildiğinde dindar biri olmuştu. 2016 yılının başlarında Belçika'ya geçti.

Brüksel havalimanına komşu semtler Belçika'daki radikal dinciliğin merkezleri arasında sayılıyor. Es Satti orada imamlığa başvurdu. Vilvoorde Belediye Başkanı'nın ifadesine göre "İspanya'da geleceğinin olmadığı" gerekçesiyle imamlığa başlamak istediğini söylemişti. Belçika makamları durumu İspanya'ya bildirdi ve Es Satti'nin o ülkede aranmadığı bilgisini aldı.

İspanya'daki cihatçılık buluşmaları

İspanya'daki dinci radikalizminin merkezi ise Barcelona. 2004 yılından bu yana İspanya'da 723 cihatçı tutuklandı. İspanyol gazeteci İgnacio Cembrero ‘La Espana de Ala' adlı kitabında cihatçıların 2012 ile 2015 yılları arasında Barcelona çevresinde 26 toplantı yaptıklarını yazar. 2014'te Reus'ta yapılan büyük toplantıya 3 bin kişi katılmıştı. Toplantıya Mısır, Ürdün ve Fas'tan da çok sayıda katılan olmuştu. Bu toplantılarda ilerde kullanmak üzere teröristler arasında bağlantılar kurulmuştu.

Kasım 2014'de Paris'teki Bataclan kulübü ile çevredeki kafeleri basan teröristler arasındaki bağlantılar ise farklıydı. Fransa ile Belçika arasında sürekli yer değiştiren teröristler yeni tanışmalar yoluyla ilişkilerini genişletmişlerdi.

Bağlantılı olmak gerekmiyor

Ama aynı zamanda dijital izleme baskısı da artıyor. Bu nedenle teröristler tıpkı imam Es Satti gibi şahsi buluşmaları tercih ediyor. IŞİD'in propaganda görevlileri artan izlenme baskısına ayak uydurup sempatizanlarını internet üzerinden haberleşmeyi gerektirmeyen küçük çaplı saldırılara teşvik ediyorlar.

Diğer namı Ebu Muhammed El Adnani olan IŞİD'in lideri Taha Subhi Falaha öldürülmeden önce gözü dönmüş sempatizanlarına şöyle hitap etmişti: "Bomba ya da kurşununuz yoksa Amerikalının, Fransız'ın ya da başka bir kâfirin başını taşla ezin, onu bıçaklayın, arabanızı üzerine sürün, uçuruma atın, boğun ya da zehirleyin.”

Bu tür saldırılar için organize olmuş şebekelere ihtiyaç duyulmuyor. Barcelona'da olduğu gibi, dar alanda faaliyet gösteren bir imam, biraz internet ve birkaç da kafadar olması yetiyor. Grup ne kadar küçük olursa üyeleri yakalanmaktan o kadar çabuk kurtuluyor. Anlaşılan IŞİD, "az çoktan fazladır" felsefesini benimsiyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Kersten Knipp