Dünya

Suriye'de El Kaide, Irak İslâm Devleti örgütü sayesinde yayılıyor

Prof. Hoffman: Suriye'deki olayların ışığında El Kaide'nin Suriye'de, otuz yıl önce Afganistan'da olduğundan çok daha sert ve güçlü bir şekilde ortaya çıkacağından korkmak için birçok neden var

13 Ağustos 2013 16:52

Çeviri: Kerem Uluç

Irak'ta faaliyet göstermiş El Kaide örgütü yeniden yapılandı ve Suriye'de cephelerde yerini aldı. Bu oluşumun Suriye'de muhalifler tarafından ele geçirilmiş bölgelere yayıldığı bildirildi. Amerika Birleşik Devletleri ordusu, bu gibi oluşumları engellemek için Irak ve Afganistan'da on yıldan fazla süre boyunca savaştı, ancak Suriye'deki durum yeterli olmadığını gösteriyor.

Amerikan Washington Post gazetesinin haberine göre, geçtiğimiz son dört ayda El Kaide'in Irak kolu, büyüyen hırslarına yakışır şekilde isimlerini değiştirdi ve Suriye hükümetinin ordusu tarafından ele geçirilmiş bölgelerde gücünü ve bu coğrafyadaki varlığını gösterdi. Kendilerine Irak ve Şam İslam Devleti ismini veren bu örgüt, Suriye'de devlet başkanı Beşar Esad'ı devirmek için savaşanların küçük bir kısımını oluşturuyor ve ülkenin daha çok doğu ve kuzey bölgelerinde konuçlanmış durumda. Ancak bu örgüt, yürüttüğü taktikler ve idâm yöntemleriyle bulunduğu bölgelerde ve insanların üzerinde çok büyük bir etkiye sahip. Bu bölgelerin bir kısmı Türkiye'yle sınır olan bölgelerde bulunuyor.

Irak ve Şam İslâm Devleti örgütünün bulunduğu bölgelerde ve yakınlarında bugüne kadar birçok aktivist, gazeteci, barış örgütü üyesi ve örgüte de karşı olan muhalif kumandanlar ya kaçırıldı ya da idâm edildi.

Kaçırılma ve alıkoyma olaylarının da birçoğu, kurbanların serbest bırakılma olasılığını zayıflatacağından halka aktarılmıyor. Ancak bu gibi olaylar daha ılımlı olan Suriyeli muhaliflerin de bulunduğu bölgeleri medya mensuplarının girmesi için son derece tehlikeli hâle getiriyor ve gelecekte yardım gönderilebilmesi ihtîmalini zora sokuyor.

 

Âni bir yükseliş

 

Suriye'de egemenlik için çatışan birçok grubun olduğunu belirten Washington Post, her olaydan Irak İslâm Devleti örgütünün de sorumlu tutulamayacağını yazdı. Gazete ayrıca, Suriye'nin asıl El Kaide bağlantısı olarak bilinen El Nusra'nın, Irak İslam Devleti örgütünün himâyesi altında çalışmayı reddettiğini ve ülkenin birçok başka bölgesinde faaliyet hâlinde olduğuna da, haberinde yer verdi.

Irak İslâm Devleti örgütü 2008 yılından beri Suriye bölgesinde, şimdiye kadar yaptığı en kanlı eğlemleri gerçekleştirdi ve başka bölgelerde olduğundan daha çok insan öldürdü. Washington Post, geçtiğimiz ay yürüttükleri bir operasyonla hapisten kaçırdıkları birçok militanın da katılımıyla, örgütün Irak'ta bir yenilenmeye girdiğini gösterdiğini belirtti. Daha sonra Suriye'ye ilerleyen Irak İslam Devleti örgütü, Suriye'de konuçlanması ve belli alanlarda egemen olması da, artık örgütün bölgesel bir güç olarak tanımlanacağı anlamını taşıyor.   

Amerika Birleşik Devletleri'nden(ABD) yapılan açıklamalarda 2011'de ABD ordusu geri çekilmeye başladığında örgütün faaliyetlerinin durdurulduğu yönünde. Ancak, ABD'deki Georgetown Üniversitesi'nde Güvenlik Çalışmaları bölümünden, Prof. Bruce Hoffman, örgüt yapılmanmasının bitmediğini ve stratejik olarak Suriye'nin Irak'tan çok daha önemli olduğunu savunuyor. Prof. Hoffman, Suriye'nin konumu itibariyle Türkiye, Irak, İsrail, Lünban ve Ürdün'le sınırları olmasından dolayı, El Kaide için Orta Asya'da eşsiz bir nokta olduğuna parmak basıyor.

Prof. Hoffman "Bu olayların ışığında, El Kaide'nin ,Suriye'de, otuz yıl önce Afganistan'da olduğundan çok daha sert ve güçlü bir şekilde ortaya çıkacağından korkmak için birçok neden var' diye konuştu.

 

Huzursuz ittifak

 

Irak ve Şam İslam Devleti birçok bölgede El Nusra ile beraber varolmak zorunda. El Nusra lideri Abu Muhammed al-Jolani daha önce Irak'ta El Kaide ile savaşmış bir Suriyeli. 2011'de geri dönen al-Jolani, Suriye'de El Kaide benzeri Suriye tabanlı bir örgüt kurdu. Birleşme tekliflerini geri çevimiş.

Buradan itîbaren de Iraklı Irak'lı mevkidaşı Ebu Bekir al-Baghdadi bir azim yarışına girdi. Suriye Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamalarına göre, bu yarıştan sonra daha çok Suriyeli ve daha az radikal islamcı tutum izleyen bir grup halini aldı. Baghdadi'nin tekrar Suriye'ye yerleştiği söyendi.  

Türkiye sınırına yakın olan, Al-Dana isimli bir kasabada Irak İslam Devleti savaşçılarının, Özgür Suriye Ordusu'na ait birçok silahı ele geçirdikleri ve bir kumandanı idâm ettikleri bildirildi. Olayı protesto edenleri de vurarak, Irak İslam Devleti örgütü, bölgede otoritesini ilân etti.

 

 

Yabancı savaşçıların akını

 

Irak İslam Devleti örgütüne, dışardan birçok gönüllünün yardım ettiği ortaya çıktı. Bu gruplarla bağlantıların Irak'taki isyan döneminde oluşturulduğu söylendi. Lübnan güvenlik güçlerinden ismini vermek istemeyen bir görevli, çoğunun Suudi Arabistan ve Tunus'tan geldiğini iddia ettiği, yaklaşık 17 bin yabancının Suriye'deki muhalif güçlerine katıldığnı söyledi. Suriyeli bir vatandaş, Iraklıların da bölgenin doğusunda çok kritik bir rol oynadıklarını, ancak sınırlardan kaçak girdikleri için tam sayının bilinmediği söylendi.

Washington Ensitütsü'nde Yakın Doğu Politikaları ve cihatçı aktiviteler üzerine çalışan Aaron Zelin, bu ek kuvvetler sayesinde Irak İslam Devleti örgütünün El Nusra karşısında avantaj sağladığını belirtti. Bu duruma, yakın zamanda Halep'teki Menagh havaüssü'nün Irak İslam Devleti tarafından ele geçirilmesi veya Laskiya'da bir çatışmayı kazanmalarının da örnek olarak gösterilebileceğini söyledi.