Gündem

Ekrem İmamoğlu'nun avukatı "diploma" iddialarına karşı yeni belgeler paylaştı: İşte "olayın seyrini değiştirecek" o detaylar...

YÖK raporuna imza atan ve katkı sunan 5 kişi hakkında suç duyurusunda bulunuldu

04 Mart 2025 11:20

T24 Haber Merkezi

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan,  "Üniversitesi, yatay geçişe kabul edilen üniversiteler arasında değildi" denilen YÖK raporuna imza atıp katkı sağlayan 5 kişi hakkında suç duyurusunda bulundu. Kameralar karşısına geçen İmamoğlu'nun hukuk ekibi, yargı tacizi olarak değerlendirdikleri olayla ilgili hazırlanan YÖK raporuna karşı yeni belgeler sundu. İmamoğlu'nun avukatının "olayın seyrini değiştirecek”, “Daha ne olsun dedirtecek" dediği belgelerde YÖK'ün "denklik verilemez" dediği tarihte denklik verilen başka kişilerin resmi kağıtları paylaşıldı. 

"Herkese yasal olan İmamoğlu'na gelince mi yasak oluyor?" diye soran Avukat Pehlivan, "Zaten Sayın İmamoğlu'nu ilgilendiren yatay geçiş işleminde tanınma ve denklik şartı yoktur. Tanınma yatay geçiş için şart değildir" dedi.

Pehlivan şu bilgileri tekraren paylaştı:

"Tanınma denklik için şart değildir. Denklik de yatay geçiş için şart değildir. O dönemde de şart değil, bu dönemde de şart değil. Tekrar belirtelim ki tanınma ve denklik ancak 1996 yılında yasal mevzuata kavuşmuştur ve buna rağmen halen yatay geçiş için bu iki şart getirilmemiştir. Bakın tekrar belirtelim. Değil 1990'da bugün dahi yönetmelikte tanınmayan bir üniversiteden yatay geçiş yapılamaz diye bir hüküm bulunmamaktadır."

İmamoğlu hakkında, diplomasının sahte olduğu iddialarıyla ilgili CİMER ihbarı ve YÖK tarafından hazırlanan raporlar üzerine “resmi belgede sahtecilik” iddiasıyla soruşturması başlatılmıştı.

YÖK raporunda ne diyor?

Anadolu Ajansı tarafından servis edilen YÖK raporunda İmamoğlu'nun yatay geçiş yaptığı dönem itibarıyla Kıbrıs'taki University College of Northem Cyprus (UCNC) İşletme Yönetimi İngilizce Programından 2 yıl eğitim aldığı ve tüm derslerden genel not ortalamasının 2,50 olduğu aktarılarak, şunlar kaydedildi:

"Yüksek Öğretim Kurumları arasında önlisans ve lisans düzeyinde yatay geçiş esaslarına ilişkin yönetmeliğin 5'inci maddesinde yer alan şartları taşıdığı ancak bununla birlikte ilgilinin yatay geçiş yaptığı 1990 yılında University College of Northem Cyprus'ın YÖK tarafından tanınan üniversitelerden biri olmadığı, ilgili üniversitenin tanınırlığının ancak 1993 yılında Yükseköğretim Yürütme Kurulu tarafından karara bağlandığı, ilgilinin yatay geçiş yaptığı 1990 yılında UCNC'nin yatay geçiş yapılabilecek üniversiteler arasında olmadığı anlaşılmıştır."

YÖK Başkanlığının 1988 ve 1992 tarihli yazılarına istinaden, KKTC'de faaliyet gösteren yükseköğretim kurumlarından sadece Doğu Akdeniz Üniversitesinin tanındığı belirtilen raporda, "Söz konusu yazışmalar dikkate alındığında, yatay geçiş işlemlerinde yabancı ülkedeki yükseköğretim kurumlarının tanınırlığı şartının arandığının anlaşıldığı dolayısıyla tanınırlığı olmayan UCNC'den yapılan yatay geçiş işlemlerinin İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanlığınca Yükseköğretim Kurulu kararlarına uygun yürütülmediği görülmüştür" ifadeleri kullanıldı.

İmamoğlu’nun soruşturmaya konu olan üniversite diplomasıyla ilgili iddialar avukatları tarafından tek tek yanıtlanmış, belgeler ortaya konulmuştu. İmamoğlu'nun KKTC'de okuduğu üniversiteden İstanbul Üniversitesi'ne yatay geçiş yaptığı dönemde şartların tamamını sağladığı da belgelerle kanıtlandı. Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tarafından İmamoğlu hakkında hazırlanan raporda da, "İmamoğlu'nun yatay geçiş yaptığı dönem itibarıyla şartlarının taşıdığına karar verildiği" görülmüştü. İmamoğlu'nun yatay geçiş yaptığı 1990 yılında YÖK'ün, 'başvuru tarihi, derslerdeki başarı durumu ve not ortalaması' şartlarını koştuğu belirtilirken, İmamoğlu'nun hepsini yerine getirdiğinin belgeleri paylaşılmıştı.

İmamoğlu'nun diploma belgeleri tek tek paylaşıldı: Tüm şartlar sağlandı, YÖK'ün 'üniversiteyi tanımama' kararı, yatay geçiş kabulünden sonra alındı

İstanbul Üniversitesi, dün (3 Mart) İmamoğlu'nun diplomasına dair İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ve YÖK'ün yazılarının üniversiteye ulaştığını, gerekli inceleme ve işlemlerin yapılacağını bildirmişti. 

İmamoğlu'nun hukuk ekibi, başlatılan soruşturma ve söz konusu yatay geçişle ilgili bugün (4 Mart)bir basın toplantısı düzenledi.

İmamoğlu'nun hukuk ekibinin açıklamaları şöyle:

"İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında üniversite diplomasının sahte olduğuna ilişkin resmi belgede sahtecilik suçundan soruşturma başlatıldı. Evet, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Sayın İmamoğlu'nun ifadesini resmi belgede sahtecilik yaptığı iddiasıyla almak istemektedir. Bu iddianın ardından Sayın İmamoğlu'nun diploması ile ilgili kendisinin sunduğu tüm resmi belgelerin gerçek olduğu ortaya çıktı. Hatta savcılık soruşturmasına dayanak yapılan YÖK raporu dahi bu belgelerin doğruluğunu onayladı.

“Ortada herhangi bir sahtecilik olmadığı YÖK raporu ile bile kanıtlanmışken…”

Raporda Ekrem İmamoğlu'nun yatay geçiş kriterlerini yerine getirdiği ve üniversiteye sunduğu tüm belgelerin doğru ve geçerli olduğu belirtilmektedir. Devlet kayıtları da bunu doğruluyor. Artık ne kamu ne de kamuoyunun bu konuda bir soru işareti yok. Yani Sayın İmamoğlu'nun bu olayda yaptığı bir sahtecilik de yok. Zaten olayda da bir sahtecilik yok. Ama yine de ifadesine başvurulacak. Hal böyleyken yarın Sayın İmamoğlu'nun hala ifadeye çağırılmasının hukuken de mantıken de anlamlandırmak mümkün değildir. Ortada herhangi bir sahtecilik raporu olmadığı, sahtecilik olmadığı YÖK raporu ile bile kanıtlanmışken kendisinin ifadeye gitmek zorunda bırakılmasını yargı tacizi kapsamında değerlendiriyoruz.

“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yazısı teamüllere uygun değil!”

Ortada bir suç unsuru bulunmamaktadır. Kaldı ki ortada bir suç unsuru bulunsa dahi Sayın İmamoğlu bu sürecin tarafı olmadığı için savcılığın böyle bir ifadeye gerek duymaması gerekirdi. Mevcut durumda Sayın Ekrem İmamoğlu ve o dönemde yatay geçiş yapan diğer vatandaşlarımız kendilerine atfedilecek herhangi bir kusur ortaya konmadıkça ki hukuken böyle bir kusur da gösterilmiş değildir. Biz başvurduk ve geçiş yaptık sözünden başka bir açıklama yapmak zorunda bile değiller. Buna kazanılmış haklara saygı veya hukuki güvenlik ilkesi diyoruz. Geçtiğimiz hafta içinde özellikle düzenlediğimiz basın toplantısına sunduğumuz belgelerin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü'ne gönderilen diploma uyarısı niteliğindeki yazı teamüllere uygun olmamıştır. Savcılık yalnızca kolluk güçlerine talimat verebilir. Bunun dışında kamu kurumlarını baskı altında hissettirecek şekilde talepte bulunmaması gerekir.

“Yargı kurumları bu kampanyanın bir parçası gibi algılanacak adımlardan kaçınmalı!”

Diploma konusu kimileri için itibar zedeleme amaçlı iletişim kampanyasına dönüşmüş olsa da saygın yargı kurumlarımızın bu kampanyanın bir parçası gibi algılanacak adımlardan kaçınması gerekmektedir.

“Olayın seyrini değiştirecek, 'daha ne olsun' dedirtecek belgeler paylaşacağız”

Değerli basın mensupları, bugün sizlere ortaya koyduğumuz ve olayın seyrini değiştirecek, hatta 'daha ne olsun' dedirtecek yeni belgeler hakkında bilgi paylaşmak için bir araya geldik. Ancak konunun bütünlüğünü korumak adına önce geçen haftaya dair bazı hatırlatmalar yapmak istiyoruz.

“İstanbul Üniversitesi 1990'da Milliyet Gazetesi'ne yatay geçiş şartlarına ilişkin ilan verdi”

Bildiğiniz gibi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu 5 Eylül 1988'de Girne Amerikan Üniversitesi İngilizce İşletme bölümüne kayıt yaptırdı. Sayın İmamoğlu bu üniversitede 1 yıl hazırlık ve ardından İngilizce İşletme bölümünün 1. sınıfını okudu. KKTC'de eğitimine devam ettiği sırada İstanbul Üniversitesi 30 Temmuz 1990'da Milliyet Gazetesi'ne yatay geçiş şartlarına ilişkin bir ilan verdi. Bu ilanı gören Sayın Başkan ailesinin ve iş hayatının İstanbul'da olması nedeniyle bu imkândan yararlanmak istedi ve başvurusunu yaptı. İlanda yatay geçiş için üç kriter açıklanmıştı. Bunlardan ilki müracaat tarihi içinde başvuru yapmak. İkincisi başvuranın tüm derslerden geçmiş olması. Üçüncüsü de öğrencinin 60 not ortalama üzerinden bir not ortalamasının olması.

“YÖK raporunda da doğrulanmıştı”

Sayın İmamoğlu bu kriterleri sağlıyor ve İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Yönetim Kurulu da toplanıp geçişini onaylıyor. Zaten dikkatinizi çekerim ki Sayın İmamoğlu'nun değil, şartları karşılayan birçok vatandaşımızın başvurusunu da onaylıyor. Zaten bu kriterleri tutturduğu ve geçişinin de ancak öyle yapıldığı konusu YÖK raporunda da doğrulanıyor. Bunları belgeleriyle ve ayrıntılarıyla ortaya koymuştuk. Buna rağmen Sayın İmamoğlu'nun itibarını zedelemeye yönelik algı oluşturmak isteyen bazı kişilerin hala özel üniversiteden devlet üniversitesine geçti veya ÖSYM puanı tutmadığı halde İstanbul Üniversitesi'ne kabul edildi gibi iddialar ortaya attığını görüyoruz.

“Taban puan meselesi İmamoğlu'nun yatay geçişinden 23 yıl sonra çıkan bir düzenleme”

Bu söylemler iyi niyetli yorumlar ya da objektif değerlendirmeler değildir. Aksine bilinçli şekilde gerçeği çarpıtan ithamlardır, yalanlardır. Değerli basın mensupları, 1990 yılında yatay geçiş kriterleri arasında bu konular yer almamaktadır. Bugün dahi yurt dışındaki özel üniversitelerden Türkiye'deki vakıf ya da devlet üniversitesine geçiş olabilmektedir. Devlet veya vakıf üniversitelerinden devlete veya vakıf üniversitelerine geçiş için ayrı kurallar yoktur. Yine taban puanı şartı sadece yurt içindeki üniversiteler arası yatay geçişlerde geçerlidir. Tekrar edelim. Taban puan şartı sadece yurt içindeki geçişlerde geçerlidir. Üstelik bu kuralda 21 Eylül 2013 yılında çıkmıştır. İşte o tarihli Resmi Gazete’yi de ekranda görüyorsunuz. Yani taban puan meselesi İmamoğlu'nun yatay geçişinden 23 yıl sonra çıkan bir düzenlemedir. Bakın bugün dahi taban puan konusu yurt dışı yatay geçişlerde yok. Bunu bile bile kamuoyunu yanıltmaya dönük ısrarlı yazılar devam ediyor ve biz de bunlarla ilgili hukuki işlemlerimizi yapıyoruz.

"5 yıl önce de CİMER'e şikâyet geldi"

Kıymetli konuklar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma 18 Ekim 2024 tarihinde bir CİMER ihbarı üzerine yapılmıştır. Aslında birileri kapanan bir dosyanın yeniden ısıtılmasına ihtiyaç duymuştur. Bunu neden söylüyoruz? Çünkü CİMER'e bu konu daha önce de şikâyet edilmişti. Üstelik 5 yıl önce. 15 Şubat 2020 tarihinde Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne yapılan şikâyette Ekrem İmamoğlu'nun 1990 yılında Girne Amerikan Üniversitesi'nden İstanbul Üniversitesi'ne yatay geçiş yaptığı ve haksız geçiş yaptıysa kamu vicdanı açısından menfaatin geri alınmasını istedi. CİMER bu talebi gereğinin yapılması amacıyla İstanbul Rektörlüğü'ne iletti. O şikâyet üzerine üniversite incelemesini gerçekletirdi ve mart 2020’de CİMER dekan Prof. Dr. Ahmet Köse imzalı yazıda yatay geçişin yasal olduğunu iletti. Ancak her nedense 5 yıl sonra yapılan aynı ihbar neticesinde, bu kez başsavcılık YÖK’ten ihbara konu iddialara ilişkin bir açıklama raporu talebinde bulundu.

5 yıl önceki CİMER'e başvurusu 
5 yıl önceki CİMER başvurusuna verilen yanıt

"YÖK raporuna imza atan ve katkı sağlayan 5 kişi hakkında suç duyurusunda bulunduk"

Biz de bugün YÖK’ün hazırladığı raporda dile getirilen bazı iddialarla ilgili önemli çarpıklıkları, eksiklikleri kanıtlarıyla ortaya sermek için buradayız. Bu belgeyi yayımlamadan önce duyurmak isteriz ki YÖK raporuna imza atan ve katkı sağlayan 5 kişi hakkında dün itibari ile 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs', 'görevi kötüye kullanma', 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma', 'resmi belgeyi gizleme', 'resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan' ve 'iftira' suçları kapsamında suç duyurusunda bulunduk. Ayrıca İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’ne de belgelerle birlikte bir dilekçe sunduk. Bir yandan YÖK bir yandan Başsavcılık tarafından İST. Üni.’nin bir karar vermesi rica  edilmektedir. O halde bizim de hukuk ve mevzuat içinde kalınmasına dönük bir ricamız oldu. Ve ifade vereceğimiz Cumhuriyet Başsavcılığına da lehe delillerin toplanması kapsamında da bir dilekçe sunduk.

İmamoğlu'nun YÖK raporuna imza atanlar hakkındaki suç duyurusu

YÖK raporunda 18 kasım 1991 tarihli bir yazı ile Girne Amerikan Üniversitesi’nin tanınan üniversitelerden biri olmadığı ortaya konmuştu.

YÖK raporundaki ilgili bölüm

Bizi izleyen herkesin dikkatini toplamasını rica ediyorum. Raporda 1993’ten sonra tanındı deniyor işte bu iddiayı çürütecek ilk belgeyi ekrana getiriyoruz.

Kaan Ferah isimli kişinin 1992 tarihli belgesi

Madem ki tanınmayan okula denklik verilemez madem ki tanınmayan okuldan geçiş yapılamaz. O halde henüz YÖK tarafından tanınmayan bir tarihte okuyan ve mezun olan Kaan Ferah’a neden denklik verilmiştir? Üniversitenin. YÖK tarafından tanınmıyorsa nasıl oluyor da aynı YÖK, Girne Amerikan Üniversitesi'ne Türkiye’deki bir üniversite ile aynı muameleyi yapabiliyor?

Kaan Ferah isimli kişinin denklik belgesi

Bitmedi bir diploma daha var. Uğur Özden. 26 Haziran 1992 tarihinde yine Girne Amerikan Üniversitesi İşletme Fakültesi'nden mezun oluyor. YÖK’e göre okulun tanınmasına daha 1 yıl var. O da KKTC’den denklik başvurusu yapıyor. Ekranda gördüğünüz gibi evrakı 1993’te YÖK tarafından onanıyor.

Uğur Özden adlı kişinin 1992 tarihli evrakı

"YÖK hata ya da sahtecilik yapmamıştır"

Yani bu diplomaya da denklik veriliyor. Peki burada YÖK hata mı yapmıştır? Diplomalarını almış bu insanlar sahtecilik mi yapmıştır? Tabii ki hayır. Kimsede yanlış yanlışlık ya da sahtecilik yoktur. YÖK doğrusunu yapmıştır. Şimdi kimileri çıkıp 1991 ve 92'de edinilen bu diplomalara denkliklerinin 1993 sonrası verildiğini söylerse şaşırmayız. Peki hal böyleyse aynı durum 1990 için de 1990 için neden geçerli olmuyor diye sorarız. Yani herkese yasal olan İmamoğlu'na gelince mi yasak oluyor? Zaten Sayın İmamoğlu'nu ilgilendiren yatay geçiş işleminde tanınma ve denklik şartı yoktur. Tanınma yatay geçiş için şart değildir.

Tanınma denklik için şart değildir. Denklik de yatay geçiş için şart değildir. O dönemde de şart değil, bu dönemde de şart değil. Tekrar belirtelim ki tanınma ve denklik ancak 1996 yılında yasal mevzuata kavuşmuştur ve buna rağmen halen yatay geçiş için bu iki şart getirilmemiştir. Bakın tekrar belirtelim. Değil 1990'da bugün dahi yönetmelikte tanınmayan bir üniversiteden yatay geçiş yapılamaz diye bir hüküm bulunmamaktadır.