Hakan Özyıldız*
Milli gelir verileri yayımlanınca Türkiye’nin borçlarını bir araya getiren veri setimi güncelledim. Tablolar yeteri kadar açık ama kısaca özetleyeyim.
Son yazacağımı baştan yazayım. Türkiye 2011 yılında gördüğü rekor büyüme oranından sonra potansiyel büyüme oranının (%5 olarak kabul ediliyor) altında, yüzde 3 civarında büyüyor. Hatta son dokuz ayında küçülüyor. Uzmanların çoğunluğu bu yılın Haziran-Eylül dönemi için sıfır büyüme oranı bekliyorlar. Böyle olursa bir yıldır küçülen ekonomide yaşıyor olacağız. Buna karşılık borçlar azalmıyor.
Tablo 1’den de görüldüğü gibi, bu yılın ilk altı ayının sonunda, Türkiye’nin iç ve dış borçları toplamı 542 milyar lira (%10,6) artmış, 5,7 triyon liraya yaklaşmış.
En fazla artış reel sektör ve Hazine’de. Reel sektörün borçlarının artışında yeni borç almaktan çok kur etkisi var. Çünkü dövizle borç alan şirketlerin borçları kur yükseldikçe artıyor.
Buna karşılık Hazine iç borçlanmaya ağırlık verdiği için borç stokunu 153 milyar lira büyütmüş. Ekonomi daha fazla küçülmesin diye borçlanmaya hız vermiş.
Türkiye’nin borç yükü (Milyar TL)
Verilere, her zamanki gibi reel borç olarak (milli gelire oran) bakınca, artışlar daha net ortaya çıkıyor.
Tablo 2’de reel iç borçların, çok cüzi de olsa, azaldığı buna karşılık dış borçlarda 3 puana yakın artış olduğu görülüyor. Hazine iç borçları reel olarak artarken, özellikle hanehalkı borçlarının azaldığı göze çarpıyor. Hanehalkının tüketiminin azalmasının bir nedeni, borç geri ödeme mücadelesi. Borç azaltmaya çalışan haneler, ister istemez tüketimlerini azaltıyorlar. Ekonominin büyümesini yavaşlatıyorlar.
Borçlar / Milli gelir (%)
Tablo 3’te borçları kamu ve özel olarak ayırdım. Toplam 542 milyar liralık borç artışının, 157 lirası kamu, 386 lirası özel sektör tarafından yaratılmış. Yukarıda da değindiğim gibi, şirket ve banka borçlarının artışında kurun etkisi fazla. Aslında, her iki kesimin de dış borçları, dolar olarak azalıyor.
Borçların kamu/özel ayrımı (Milyar TL)
Yıllar itibariyle borçların çoğu kimin omuzunda diye bakmak istersek, 2002 yılında kamunun %75,6 oranında taşıdığı borç yükünü, atık %108,5 oranıyla özel sektör taşıyor. Tablo 4 bu gelişmeyi özetliyor.
Tablonun önemi bir göstergesi de borç/milli gelir oranının 2004 yılında yüzde 94’e kadar düşmesi. 2009 Krizinden sonra artan oran, 2013 yılında KÖİ projelerinin finansmanı için alınan dış borçların etkisiyle yüzde 123,7’ye, bu yılın ilk altı ayı sonunda da yüzde 142’ye çıkmış.
Kamu/özel kesim borçlarının milli gelire oranı (%)
Bir soruyla bitireyim. Ekonomi, milli gelir azalırken, artan borçlar nasıl ödenecek?