Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türk-İş'in asgari ücretin 1600 liraya yükseltilmesi talebi için "İstemenin sonu yok. Ekonominin realitelerini unutmamak lazım. Zeytini silkelerken dikkat etmek gerekiyor. Dalını, budağını kırmamak lazım ki seneye de zeytin verebilsin" dedi.
Doğan Haber Ajansı’nın (DHA) haberine göre, Denizli'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Zeybekci, Türk-İş'in 2017 yılı için asgari ücretin 1600 liraya yükseltilmesi talebiyle ilgili olarak değerlendirmede bulundu. Bakan Zeybekci, "Şimdi aslında sendikalarımız bunu talep edebilir, bunda bir mahsur da yok. İstemenin sonu yok biliyorsunuz. Ama ekonominin realitelerini de unutmamak lazım. Zeytini silkelerken dikkat etmek gerekiyor. Dalını, budağını kırmamak lazım ki seneye de zeytin verebilsin. Alanı da korumak lazım, o anlamda. Milli gelirine oranla, dünyada en yüksek asgari ücreti olan ülkedeyiz. Bundan şikayet etmek anlamında söylemiyorum ama buna da dikkat etmek lazım" dedi.
Kredi kartı faizlerinin düşürülmesi
Kredi kartlarındaki faizlerin düşürülmesiyle ilgili de açıklama yapan Bakan Zeybekci, "Merkez Bankası'nın tüketim kanallarındaki, tüketim boyutundaki aşırı tedbirli yapıyı değiştirmek, tüketimi destekleyecek, teşvik edecek adımları atması sonuna kadar destekliyoruz. Hane halkı tüketimde onda bir olduğumuz ülkeler var. Beşte bir, dörtte bir olduğumuz ülkeler var. Biz o anlamda şu an en tedbirli ülkeyiz. Bu kapsamda baştan beri aşırı tedbirli yapıyı desteklemedik. Bu anlamda gerek Merkez Bankamızı, gerek diğer bankaları gerek diğer finans grupları, kamuya disiplin, kamu harcamalarına disiplin, kamuda tasarrufa sonuna kadar, bütçe disiplininden asla taviz vermeyeceğiz. Mali disiplinden asla taviz vermeyeceğiz, cari açığı arttırıcı hiçbir adıma hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğiz. İllaki sanayi üretimini arttırmak, bunu da kesinlikle özel sektör eliyle yapmak için 'Bu anlamda her türlü adımı destekleyeceğiz' diye 65. Hükümetimiz'in programına bunu koymuştuk. Önümüzdeki günlerde genel kredi faizlerinin ucuzlamasıyla ilgili Merkez Bankası'nın muhtelif zamanlarda daha adımların olacağını belirtmiştir. Merkez Bankası'nın orada bir boş alan oluşturmakla ilgili hükümet olarak da, reformlarda, kapsamlı aldığımız tedbirlerde, gerek enflasyonu düşürücü tedbirler almada da kararlı adımlarımızı devam ettireceğiz" dedi.
Bütçe açığı
Bütçe açığıyla ilgili olarak da konuşan Bakan Zeybekci, şunları söyledi:
"Bütçe açığımız 1.2, bu Maastricht kriterlerine göre, genel kabul görmüş kriterlere göre makul görünen üçtür. Biz 2017-2018 ve 2019 orta vadeli programda, 2017'yi 1.9 olarak öngördük. Tabi bu maksimum tavan. Yani 2017-2018 ve 2019 orta vadeli programda ortaya koyduğumuz rakamlar. Negatif anlamda bizim için en son sınırlar. 2017'de kamu yatırımlarında, bakın kamu harcamalarında demiyorum, bilinçli bir adım atıyoruz. Kamu yatırımlarında bir artış öngörüyoruz. Onun için bütçe açığında kabul edilebilir, kontrollü 2018'de 1.6, ondan sonra da kontrollü bir şekilde birlere doğru çekme gibi kararlığımızı sürdüreceğiz. Cari açıkla ilgili muhtelif zamanlarda hep dile getirmeyi faydalı gördüm. 2016'da yüzde 4.3 seviyesinde bir cari açık vereceğiz. Bunun biraz daha altta olacağına yani 4'e biraz daha yaklaşacağına inanıyorum. Çünkü iyileştirmelerimiz devam ediyor. İthalatla ilgili iyileştirmelerimiz halen devam ediyor. Bunun etkilerini Ekim, Kasım ve Aralık aylarında daha net bir şekilde göreceğiz. Bundan 10 yıl önce Türk Lirası'nın dış ticarette kullanımı yüzde birlerdeydi. 2016 yılı sonu itibariyle yüzde 7'ler seviyesine girecek. Bu hakikaten çok başarılı bir rakam. Bunu şunun için söylüyorum, cari açığımız yüzde 4.3 olsa dahi, burada önemli cümle şu, cari açığın yabancı finansman ihtiyacı duyan bölümü, bu da yüz 3, hatta daha altında olacak. Çünkü, milli parayı kullandığınız zaman, bu size rezerv para özelliği veriyor. Kendi paranızla finanse ettiğiniz bir cari açık verdiğiniz zaman, bu hiç problem değil. Bunu şöyle söyleyeyim, toplamda yüzde 4 civarında cari açık dediğimiz zaman, cari açığın milli gelire oranı dediğimiz zaman, yaklaşık 30 milyar dolar civarında. Yani yüzde 10'un üzeri seviyesine çıktığı zaman, dış ticaretimizdeki ithalat-ihracattaki, yani 400 milyar doların yüzde 10'unu milli parayla yaptığımız zaman, cari açığın yabancı finansman ihtiyacı olan bir açık, tehlikeli bir açık olmaktan çıkıyor. Hizmet gelirlerimizde beklenmedik düşüşler yaşadık. İthalat düştü, ihracat düştü, ama turizm gelirleri çok daha düştü, gelirlerimizde böyle bir düşme olmasına rağmen, enerji fiyatları 2015 yılındaki baza göre hemen hemen eşit dengede devam etmesine rağmen, cari açığımızı düşürmeyi başardık."