Özel sektöre seslenen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, ‘yüzde 100 garantili iktidar’ geldiğini belirterek seçimleri kafalarına takmamalarını istedi. Zeybekci, 2017 yılında G-20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke olduğunu belirttiği Türkiye’nin gelecek yıl da yüzde 7 büyümesini beklediklerini ifade etti.
İzmir'de düzenlenen 'İhracatçı ve Yatırımcı Zirvesi’nde konuşan Ekonomi Bakanı Zeybekci, 24 Haziran’da gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleriyle ilgili olarak, “Seçimler geliyor. Bu reel sektör ile özel sektörün dikkatinde olmamalı. Yüzde 100 garantili iktidar geliyor. Bu sistem artık bunu üretiyor. 'Mevzubahis vatansa geri teferruattır' diyen siyaset anlayışı var. Belki ilk anlarda sancılı olacak, şimdi de sancılarını yaşıyoruz. Hazırlıklı olanlarla Türkiye yoluna devam edecek. Hiç kafanızı takmayın Türkiye yoluna devam edecek. Kesintisiz bir siyaset anlayışı geldi. Zaman alacak belki birilerinin fark etmesi" ifadelerini kullandı.
“Büyümeyi istihdama çeviremediğimiz zaman genç nüfusun enerjisi başka şeye geçer”
2018 yılını ihracatta 'zirve yılı' ilan ettiklerini kaydeden Zeybekci, "2017 yılında Türkiye'nin gerek büyümede gerek aritmetik performansında, seferberlik devam ediyor. Tüm kaynaklarıyla KOBİ ve mikro KOBİ'lerle seferberlik. Seferberlik sonsuza kadar devam ediyor” diye konuştu. “İslam dünyası ile Türkiye birbirimize benziyoruz. Batı dünyasının yaşlanan nüfusu bizde İslam dünyasındaki gençleşen nüfus” diyen Zeybekci, şöyle devam etti:
“Eğer biz bunu büyümeyi istihdama çeviremediğimiz zaman genç nüfusun enerjisi başka şeye geçer. Ekonomik büyüme lazım. Büyümede en önemli açmazlardan birisi de budur. Onun için de tek alternatif, Atatürk'ün gösterdiği gibi muasır medeniyet yolculuğudur. Bunu tüm İslam alemiyle yapmak zorundayız. Üretmek zorundayız, refahı artırıp, bunu paylaşmak zorundayız. Müslüman ülkelerin gerçek gündemi yatırım olmalı. Dünya ikiye ayrılıyor. İkiye ayrılan dünyada bilgiyi, teknolojiyi üreten ülkeler ile bilgiyi teknoloji tüketen ülkeler. Türkiye ve İslam dünyası ürettiği finansını kontrol ettiği zaman, tüketim alışkanlıklarını kendisinin belirlediği bir iklimi kendimiz yaratmamız gerekiyor. Bunun için de ilk başta saydığımız kendi tüketim alışkanlıklarımızı belirleyecek her şeyimiz var. Kardeşliğimiz geçmiş tarihimiz var."
(DHA)