Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının faiz politikasına ilişkin olarak, "Merkez Bankasının, iş adamının önünü açmak için faiz oranlarını radikal bir şekilde düşürerek, dünyada yaşanan olumsuzluğu fırsata çevirmesinin tam zamanıdır" dedi. Elitaş, "Merkez Bankası yeni yönetiminden cesaret bekliyoruz” ifadesini kullandı. Elitaş'ın bu açıklaması, 19 Nisan'da görevi sona erecek olan Erdem Başçı'nın tekrar görevine devam etmeyeceği mesajı olarak yorumlandı.
Milliyet'ten Önder Yılmaz'ın haberine göre, resmi temaslarda bulunmak üzere Hollanda'nın Lahey kentinde bulunan Elitaş, gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.
Hollandalı firmaların üst yöneticileri ile dün gerçekleştirdiği toplantıya dair bilgi veren Elitaş, görüşmenin verimli geçtiğini söyledi.
ABD ile AB arasında müzakereleri sürdürülen Transatlantik Yatırım Ortaklığı Anlaşması'nı (TTİP) toplantıda gündeme getirdiklerini dile getiren Elitaş, iş aleminde TTİP anlaşmasının hayata geçirilmesi konusunda ortak bir kanaat oluştuğunu ifade etti.
ABD'deki siyaset kurumunun Türkiye'nin TTİP'e dahil olmasını pazarlık konusu yapmaya çalıştığının altını çizen Elitaş, şöyle devam etti:
"TTİP anlaşmasında Türkiye'nin dışarıda kalması Türkiye için ölüm kalım meselesi değil. Diyorlar ki 'Sizinle masaya oturmamız gerekirken öncelikle şu şu şu şartları öncelikle makul hale getirin.' Mesela bazı ürünlerde gümrük vergileri yüzde 25. Bunun ne kadar olması gerekir? Kendilerine göre yüzde 10 olması gerekir. 'Bunu yüzde 10'a düşürün. Bazı ürünlerde ilave gümrük vergilerini kaldırın. Bazı ürünleri teşvik ediyorsunuz, o teşviklerden vazgeçin' gibi çeşitli şeyler sunuyorlar. Biz de dedik ki 'Sizin bize söylediğiniz zaten tam serbest ticaret anlaşmasının (STA) müzakeresinin masaya geldiğinde ortaya konulacak meselelerdir. Siz bizimle önceden pazarlık yapıyorsunuz, bazı meseleleri hizaya getirmeye uğraşıyorsunuz, ondan sonra gelin tekrar STA için masaya oturalım diyorsunuz.' Yani ABD, Türkiye'nin TTİP anlaşmasına taraf olabilmesi için şimdilik bizle yaptıkları istekleri bir koz olarak kullanma gayreti içerisinde."
Avrupalı muhataplarının, ABD ile yapılacak STA'nın doğrudan doğruya Türkiye'de uygulanmasını savunmadıkları takdirde Türkiye'ye haksızlık yapmış olacaklarını vurgulayan Elitaş, "TTİP bizim olmazsa olmazımız değil ama AB'nin Türkiye'ye haksızlık yapmadığını ifade edebilmek için en önemli göstergelerden birinin bu olması gerekir." değerlendirmesinde bulundu.
Elitaş, Türkiye'nin Gümrük Birliği anlaşmasına 'üçüncü ülkelerle yapılan serbest ticaret anlaşmasına Türkiye doğrudan taraf olur.' hükmünü koydurduğu takdirde, ABD ile AB arasındaki serbest ticaret anlaşmasına Türkiye'nin kendiliğinden dahil olacağını kaydetti.
"MB faizleri radikal bir şekilde düşürmeli"
Merkez Bankasının faiz politikası konusunda önümüzdeki döneme ilişkin beklentilerinin sorulması üzerine Elitaş, Merkez Bankasının hazirana kadar enflasyonda aşağı yönlü bir gidişin olacağı öngörüsünde bulunduğunu dile getirdi.
Mart ayında enflasyonun yüzde 7,46 olarak gerçekleştiğini anlatan Elitaş, mevsimlik etkinin ortadan kalkmasıyla sebze ve meyve fiyatlarının aşağı düşmesi ve ham madde fiyatlarının da gerilemesiyle enflasyonun lehine bir durumun ortaya çıkacağını kaydetti.
Merkez Bankasının artık 2001 sendromunu üzerinden atıp faiz politikasını reel bir sisteme oturtmasının ve dünyadaki daralmayı fırsata dönüştürücü eylem yapmasının zamanının geldiğini anlatan Elitaş, "Bizim dünya ticaret hacminden aldığımız pay yüzde 1'den az. Onun için Merkez Bankasının, iş adamının önünü açmak için faiz oranlarını radikal bir şekilde düşürerek, dünyada yaşanan olumsuzluğu fırsata çevirmesinin tam zamanıdır." ifadelerini kullandı.
Elitaş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'na ilişkin sözlerini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine şu yanıtı verdi:
"Tek kelimeyle terbiyesizlik. Kadınlara havale ediyorum, kadın milletvekillerine havale ediyorum, eşine havale ediyorum. O terbiyesizliğin hakkından herhalde eşi gelir. Türk kadınından ve Sayın Bakanımdan derhal özür dilemeli, hatta eşinden de özür dilemeli."
Rusya ile ekonomik ilişkilerde bir yumuşama bekleyip beklemediklerinin sorulması üzerine Elitaş, sınır ihlali yapan Rus uçağının düşürüldüğü gün Bakan olduğunu hatırlatarak, o günden bu yana Rusya ile ilgili rahatsız edici hiçbir şey söylemediğine dikkati çekti.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un ilişkilerin yumuşamasına dair 10 gün önce bir mesaj verdiğini anımsatan Elitaş, buna karşın Rusya'nın Türk menşeili malların ihtisas gümrüklerinden girişi uygulaması ile zorlama bir durum ortaya çıkardığını söyledi.
Türkiye'nin Rus mallarına karşı herhangi bir yaptırım içinde olmadığını belirten Elitaş, "Dünya Ticaret Örgütünün (DTÖ) ortaya koyduğu kurallar doğrultusunda ticaret faaliyetlerini devam ettirmeye çalışıyoruz ama Rusya, DTÖ kurallarını bir tarafa bırakıp, onları yok sayarak Türkiye'ye karşı haksız eylemlerde, uygulamalarda bulunduğu takdirde biz de DTÖ'den aldığımız imkan doğrultusunda onlarla ilgili gerekli şeyi uygulamaya koyabiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
Söz konusu önlemlerin neler olabileceği hakkında da konuşan Elitaş, "Damping gibi meseleler yapabiliriz. Mesela onların Sibirya'da yaptığı gibi Erciyes'in tepesine bir ihtisas gümrüğü koyabiliriz." diye konuştu. Elitaş, Türkiye'nin sabır ve metanetle yaptığı işlerin Rusya'yı makul bir seviyeye getireceğini kaydetti.
Düşürülen Rus uçağının pilotunu öldürdüğü iddia edilen kişinin Türkiye'de yakalanmasının Rusya'da olumlu karşılandığı değerlendirmesi üzerine Elitaş, pilotun öldürülmesinin yanlış olduğunun altını çizdi.
Bu eylemin olmaması gerektiğini söylediklerini belirten Elitaş, "Rusya'nın bu konuyu farklı bir şekilde yorumlaması daha da büyük bir yanlıştı." dedi.