Ekoloji Birliği, 9 Mayıs 2017’de öldürülen Toroslar ve Akdeniz Kıyıları Çevre Derneği Taş Ocaklarıyla Mücadele Platformu Sözcüsü Ali Ulvi Büyüknohutçu ve eşi Ayşin Büyüknohutçu’nun ölüm yıl dönümüne ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, "Yaşamı savunanlar olarak bu cinayetler aydınlanana kadar Ali Ulvi-Aysin Büyüknohutçu cinayetlerini unutturmayacağız" ifadelerine yer verdi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Acımız her geçen gün daha da büyüyor. Antalya’nın, Finike’nin canım sedir ormanlarını korumak için çırpınıp duran dünya güzeli arkadaşlarımız aramızdan hunharca alındı.
“Ali Babanın Çiftliği”nden çıkıp her gün, sedir ormanlarının güneş görmeyen kuytuluklarında yürüyen, onlara yarenlik eden, onların derdini dert bilen güzel insanlar bir kiralık katil tarafından öldürüldüler.
"Doğa katliamına sessiz kalmamışlardı"
“Alacadağ’da, Gökçeyaka’da, Adala ve Kızılcık’ta, mermer ocağı için asırlık sedirlere kıyılırken, bu vahşete, katliama sessiz kalmamıştı Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu.
“Açtıkları davalarda, katıldıkları söyleşilerde, çıktıkları televizyon programlarında hiçbir kural, hiçbir yasayı tanımadan yapılan bu orman katliamını anlatıp durdular. Kar hırsından başka gözleri bir şey görmeyenlere karşı yaşamı savundular hep. Çünkü yaşam savunucusuydular...
“Arkadaşlarımızı katleden Ali Yamuç adlı kiralık katil cinayetlerin arkasından tutuklanarak cezaevine konmuştu. Kiralık katil eşine yazdığı mektupla yaptığı itiraflarda kendisini "çirkin" lakaplı, taş ocağı adına hareket eden birinin 50 bin TL’ye kiraladığını ve 3.000 TL dışında ödeme yapmadıklarını yazıyordu. Eşinden mektubu madencilere vermesini isteyen kiralık katil ödeme yapılmaz ise haklarında ifade vereceğini yazıyordu.
"Düzgün bir soruşturma yürütülmedi"
“Tüm bu itiraflara rağmen, doğru düzgün bir soruşturma süreci yürütülmedi. Üstüne üstlük kiralık katil Ali Yamuç "güvenlik" gerekçesiyle Elmalı Cezaevinden Alanya cezaevine nakledildi. Bir süre sonra da "ölü bulundu” Bu ölüm de tutanaklara "intihar etti" şeklinde geçti.
“Kiralık katilin otopsi raporlarının düzgün olup olmadığı bile belli değil. Ali Yamuç’un ölümünün ardından Büyüknohutçu cinayetleri için açılan dava düşerken, yardım yataklıktan berat eden Yamuç'un eşinin ise hala "suç aletlerini gizlemek" nedeniyle soruşturması sürüyor.
“Bu cinayetleri araştırmayan, cezasız bırakan karar vericiler de en az azmettiriciler kadar suçlu. Bizler ekoloji mücadelesi verenler, yaşamı savunanlar olarak bu cinayetler aydınlanana kadar Ali Ulvi-Aysin Büyüknohutçu cinayetlerini unutturmayacağız.
"Her 9 Mayıs'ta sedirlerin ağıdı yükselir Finike dağlarından.
İki canımızı, dalımızı kırdılar o gün, hoyratça, alçakça!..
Ağaçlar da ağlar dalları kırılınca…”
Ne olmuştu?
Toroslar ve Akdeniz Kıyıları Çevre Derneği Taş Ocaklarıyla Mücadele Platformu Sözcüsü Ali Ulvi Büyüknohutçu ve eşi Ayşin Büyüknohutçu Finike Kızılcadağ'da yaşadıkları dağ evinde ölü bulundu.
Büyüknohutçu çifti bölgedeki taş ocaklarına karşı mücadele veriyordu. Açtıkları dava ile bir ocağın kapanmasını sağlamışlardı.
9 Mayıs'ta yakınlarının aileye ulaşamadığı bilgisiyle çiftin evine giden komşuları jandarmaya haber verdi. Jandarma istihbarat ekipleri tarafından yapılan ilk incelemede cinayet olduğu tespit edilen olayla ilgili aynı bölgede oturan Ali Yumaç isimli kişi gözaltına alındı.
Yumaç, jandarmaya verdiği ilk ifadesinde işsiz olduğunu ve cinayetleri evden para almak için işlediğini söyledi.
Katil zanlısı Yumaç, 18 Mayıs'ta çıktığı savcılıkta ve mahkemede, jandarmadaki ifadesini değiştirdi. Yumaç'ın son ifadesine göre, kapatılan taş ocağında çalışan "Çirkin" lakaplı bir kişi kendisine çifti öldürmesi için para teklif etmiş, o da bu teklifi kabul ederek çifti öldürdükten sonra olaya hırsızlık süsü vermişti.
Ali Yumaç'ın ardından olaya dair 19 Mayıs'ta gözaltına alınan Fatma Yumaç da "yardım ve yataklık" suçlamasıyla tutuklandı. Fatma Yumaç ifadesinde, cinayetin azmettiricisi olarak geçen "Çirkin" lakaplı kişinin arabasının evlerinin etrafında durduğunu söyledi. Ayrıca olayı cinayetten sonra öğrendiğini belirtti.