* Cumhurbaşkanı Erdoğan,
*(Kabine de revizyon iddiaları) \"Çok kısa bir cevap vereyim mi? Doğruluk payı yok\"
*(Beşiktaş Belediye başkanının görevden alınması) \"Asıl önemli olan bu tür açığa alma kararını içişleri bakanlığı veriyorsa burada demek ki su kaçağı var. Şu anda da bu atılan adımlarla Ataşehir\'de ne olduysa burda da bu oluyor\"
*(Hakan Atilla) \"A.B.D. şu anda çok ciddi bir kumpaslar zinciri içinde süreç işletiyor. Hukukta kumpaslar değil ekonomik alanlarda da kumpaslar var. Her tarafı adeta kendine göre yola getirimenin gayreti içinde\"
Haber-Kamera: Murat ÇAKIR-İSTANBUL DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa\'ya yapacağı resmi ziyaret öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi\'nde bir basın toplantısı düzenledi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron\'un daveti üzerine Fransa\'ya giden Erdoğan, Fransa ve Türkiye\'nin birçok alanda iş birliği bulunduğunu belirterek, \"Bölgemizde yaşanan gelişmeler ve karşı karşıya kaldığımız sınamalar ve krizler de ülkelerimiz arasında yakın ve süreklilik taşıyan bir dayanışmayı elzem kılıyor. Cumhurbaşkanı Macron ile pek çok konuda esasen yakın irtibat halindeyiz, temas halindeyiz. Kapsamlı ve güçlü bir ortaklık temelinde özellikle bu ziyareti çok önemsiyorum. Bu ziyarette de çok geniş başlıklarda görüşmelerimiz olacak ve bu, ülkelerimiz arasındaki ikili ilişkilerden tutunuz, bölgesel tüm konuları ele alacağımız bir ziyaret olarak gerçekleşecek. Tabii bu istişarelerimizi kendileriyle bundan sonraki süreçte de sürdüreceğiz. Türkiye ve Fransa arasındaki iş birliğinin bölgesel ve uluslararası barış bakımından da hayati önem taşıdığına inanıyorum. Ziyaretim sırasında Sayın Macron ile ekonomi, ticaret, savunma sanayi, terörle mücadele gibi iki ülke için de öncelik taşıyan alanlarda işbirliğini ele alacağız \" dedi.
Bölgesel ve uluslararası konular ile Filistin, Kudüs, Suriye, Irak, Libya\'daki gelişmeler başta olmak üzere, güncel ve ortak ilgi alanlarındaki konuları değerlendirme fırsatları olacağını söyleyen Erdoğan, \"Avrupa Kıtası ve Avrupa Birliği\'nin içinden geçmekte olduğu süreci, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini ki biliyorsunuz Fransa AB\'de etkin bir ülke, Kıbrıs\'a ilişkin son gelişmeleri de ele alabileceğimizi düşünüyorum. İkili ticari ve ekonomik ilişkilerimiz, ülkelerimiz arasındaki bağların ruhuna uygun, sağlam ve güçlüdür. Ticaret hacmimize baktığımız zaman aramızda aslında ciddi bir ticaret açığı yok. Ama 2016 olarak baktığımızda yaklaşık 13,5 milyar dolarlık aramızda bir ticaret hacmi söz konusu. Tabii aramızda belirlediğimiz hedef 20 milyar avroydu. Bunu 13,5 milyar dolardan 20 milyar avroya taşımamız büyük önem arz ediyor. Temennim odur ki bu doğrultuda çalışmalarımızı sürdüreceğiz \" diye konuştu.
Savunma sanayi ve enerji de işbirliği konusunda ve özellikle EUROSAM konusunu tekrar ele alacaklarını ifade eden Erdoğan ziyareti esnasında bu ülkede yaşayan Türk vatandaşları ile de görüşmeler yapacağını bildirdi.
BURADA DEMEK Kİ BİR SU KAÇAĞI VAR
Ziyaretine ilişkin açıklamasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Beşiktaş Belediye Başkanı\'nın görevden uzaklaştırılmasına ilişkin soruya Erdoğan şöyle yanıt verdi, \" \"Bunlar belediye başkanlığı yapanlar için bilinen şeylerdir. Ama hayatında belediye başkanlığı yapmamış olanlar bunları bilmez. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığım döneminde kendilerine odalar tahsis ettiğimiz mülkiye müfettişlerim vardı. Onlar sürekli belediyede dururlardı, çalışmalarını orada sürekli yaparlardı. Ama tabii bundan bihaber olanlar şimdi çıkıyor konuşuyor, böyle böyle diyor vesaire. Orası çok önemli değil. Asıl önemli olan, şu anda bu tür açığa alma kararını eğer İçişleri Bakanlığı veriyorsa, burada demek ki bir su kaçağı var. Şu anda da bu atılan adımla alakalı olarak Ataşehir\'de ne olduysa işte burada da bu oldu. Bize gelen bilgiler çok daha farklı, onu da söyleyeyim. Açık konuşuyorum, iş adamlarımız, vatandaşlarımız kendilerinden rüşvet talebinde bulunulduğu zaman \'Yüzleşmeye var mısın?\' dediğimizde, birçoğu kaçıyor. \'Eğer ben yüzleşmeye girersem, o zaman benim bu işim kalır.\' Hem geliyorsun şikayet ediyorsun, hem de \'Yüzleşmeye var mısın? Suçüstü yapalım.\' dediğimiz zaman da bundan kaçarsanız biz burada hakikaten görevi suistimal eden, görevi kötüye kullananları nasıl ortaya çıkaracağız. Şu anda burada da böyle bir süreç söz konusu.\"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurt dışına çıkma yasağı gibi konuların İçişleri Bakanlığı\'nın yasal hakkı olduğunu, bunu hukuk anlayışı ve çerçevesi içerisinde kullandığını , Murat Hazinedar\'ın \"Çocuklarının da yurt dışında okuma imkanı olduğu, yurt dışına gittikleri\" şeklinde bir ifadesinin olduğunu belirten Erdoğan, burada bir düzeltme yapması gerektiğini söyledi.
Erdoğan, \"Benim çocuklarımın yurt dışına gitmesi, Sayın Belediye Başkanı\'nın, ben en kaliteli, en güçlü okullarda okuttuğum mantığından hareketle değil. Benim çocuklarım kedi öz vatanında okuma hakkına sahip olmadıkları için yurt dışına gittiler.
Aklımda kaldığı kadarıyla puanı Boğaziçi Üniversitesi\'ne tutuyordu. Katsayı engeli sebebiyle burada farklı bir üniversiteye girme şeyi oldu. Biz de \'Yurt dışına gönderelim.\' dedik. Oğlumu bu şekilde yurt dışına gönderdim. Kızlar da başörtü nedeniyle zaten Türkiye\'de okuma hakkından mahrum oldular. Onlar bundan dolayı Türkiye\'de okuyamadılar. Onları da bundan dolayı yurt dışına ağabeyinin yanına gönderdik.\" bilgisini verdi. Erdoğan, \"Bunları da bilmiyorlar. Bilmeden de farklı farklı yakıştırmalar yapıyorlar. Sayın Başkan\'ın ailesiyle ilgili konuda da yurt dışına çıkışına hukuki bir engel olmadıktan sonra İçişleri Bakanlığı\'mızın böyle bir engelleme yapacağına ihtimal vermiyorum. Bunları İçişleri Bakanımızla da konuşuruz. Gerçekten mani bir durum yoksa zaten önü de açılır.\" ifadelerini kullandı.
KABİNEDE DEĞİŞİKLİK YOK
Kabinede revizyon iddiaları için ise \" Çok kısa bir cevap vereyim mi. Doğruluk payı yok\" dedi.
BÖYLE BİR ADALET ANLAYIŞI OLMAZ
Erdoğan, ABD\'de süren Hakan Atilla davasına ilişkin soruya şöyle karşılık verdi, \" Amerika\'nın adalet anlayışı buysa evet o zaman dünya yandı. Amerika adalet anlayışını bir defa gözden geçirmelidir. Böyle bir adalet anlayışı olamaz, ondan sonra da dünyaya adalet dersi vermeye kalkmasınlar. Benim ülkemde bize karşı bir darbe girişiminde bulunacaklar. Devlete karşı darbe girişiminde bulunanları sene 99, o günden bugüne kendilerine tahsis ettikleri, 400 dönümlük arazi içerisinde paşalar gibi yaşatacaklar, ülkemden çıkan yargı kararlarının hiçbirine saygı duymayacaklar. Kendilerine giden 85 kolinin üzerinde, şimdi herhalde 100 koliyi bulmuştur. Bütün bunların içerisinde olan, verilmiş kararlarla ilgili olarak da hiçbirini nazarıitibara almayacaklar. Kusura bakmayın. Böyle mi yaklaşıyorsunuz? O zaman aramızdaki ikili ilişkilerdeki uluslararası hukuk ve ikili hukuk anlaşmaları da ne yapıyor böylece? Hükmünü yitiriyor. Bundan sonraki süreç üzülerek söylüyorum ki böyle işleyecektir\"
100 BİN İMZA TOPLAYAMIYORSA YÜRÜMEZ
\"Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu\'nun görüşmesine ilişkin, \"Bu görüşme bir ittifak arayışı olarak yorumlandı. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Saadet Partisi\'nin uyum yasaları konusunda önerileri var. En büyük şikayetlerinin 100 bin imza konusunda noter şartının çok maliyetli olduğu yönünde. Bu konuda bir değerlendirme, düzeltme olabilir mi?\" şeklinde soruya Erdoğan, \"Değerli arkadaşlar siyaset yapıyoruz. Yani eğer 100 bin imzayı toplamaktan uzaksa bir siyasi hareket o zaman zaten bunu yapmasına da gerek yok. Demek ki hiç gücü bu noktada yok. Yani 100 bin imza toplayamıyorsa zaten bu yolda bu mücadeleyi vermek de zor bir iş, yürümez.\" yanıtını verdi.
Noter maliyetlerinin yüksekliği konusunda yapılan eleştiriye de değinen Erdoğan, Kararını iktidar partisinin tek başına almadığının altını çizdi.
AİLE İÇİ ŞİDDET
Son zamanlardaki aile içi şiddet olaylarına da değinen Erdoğan, \"Bu konunun aslında izahı söz konusu değil. Bunlar cani. Bunlar insanlıktan nasibini almış değil. Gerçekten bu son dönemde yaşadıklarımız hakikaten yani televizyon ekranlarında bunları izlediğimiz zaman acaba diyoruz bu medyayı mı suçlasak, \'Bunları göstermeyin\', toplum gerçekten psikiyatrik bir bunalımın içerisine giriyor ama diğer taraftan da bir ibret vesilesi acaba olabilir mi diye düşünme noktasına giriyorsun. Fakat bunlar zerre kadar insanlıktan nasibini almış değil. O yavruları nasıl öldürürsün? Bunlar senin yavrun, 3 yaşında 4 yaşında. Sende zerre kadar vicdani bir şey yok mu? Zaman zaman ne oluyor, bakıyorsun yok yavruları öldürüyor, annesini öldürüyor sonra da kendisini öldürüyor. Kendini öldürsen ne yazar öldürmesen ne yazar? Tabii şimdi hemen yorumlar başlıyor. Ruhsal bir bunalım içine girmiştir, ruhsal bunalımın neticesinde böyle oldu. Tamam da olay hepsi için de ruhsal bunalım değil ki. Ruhsal bunalıma girmeyen de var, o şekilde bunu yapanlar da var. Buna toplumsal olarak vereceğimiz tepki çok çok önemli. Onları bu toplumun içerisinde önce kendi akrabalarından, yakınlarından başlamak üzere yalnızlığa itmek veyahutta onları bu psikolojik sıkıntı içerisinden çıkarmak için önce yakınlarının bu süreç içerisinde bazı adımlar atması gerekir. Devlet olarak tabii bizler de eğitim sistemi içinde bunları çok daha farklı ele alıp ve bu noktada hakikaten nesillerimizi iyi eğitmemiz, iyi yetiştirmemiz gerekiyor. Bu noktada tabii dini eğitimin de ben çok çok önemli olduğunu yine ifade etmem lazım. Burada Diyanet\'e tabii düşen önemli bir görev de var.\" dedi.
İRAN NORMALLEŞME SÜRECİNDE
İran\'da yaşanan durum üzerine sorulan soruya ise Erdoğan, şöyle konuştu. \"Zaten dün, evvelsi gün bir normalleşme sürecinin içerisine de İran\'daki gelişmeler girmiş vaziyette. Tabii Sayın Ruhani\'nin ilk anda yaptığı açıklamadan sonraki süreçte de özellikle yani bu sokak gösterilerinin kendi halkının demokratik hakları olduğuna yönelik kullanmış olduğu ifadeler süreci ciddi manada tabii yumuşatmıştır, daha sonra tabii dini lider Ali Hameney\'in yapmış olduğu davet, açıklama, onlar da burada tabii rejimi sahiplenenlerin İran\'daki konumunu ortaya koyması bakımından önem arz etmiştir. Fakat ben şunu açık net söylemem lazım. Özellikle bazı ülkelerin yani başta Amerika, İsrail olmak üzere bu ülkelerin İran\'dı, Pakistan\'dı iç işlerine karışmalarını bir defa bizim doğru bulmamız mümkün değil. Bu bir defa bu ülkelerin iç işlerine karışmaktır ve bu ülkelerin kendi içinde ülkelerin halklarını birbirlerine karşı getirmektir. İşte bunları ne yazık ki biz dünyanın çok değişik yerlerinde uygulamalarını görüyoruz. Bunu Irak\'ta gördük, Irak iflah etti mi? Bakın biz Türkiye\'de iktidar olduğumuzdan bu yana Irak, maalesef düzelmemiştir. O zaman yine biliyorsunuz Amerika\'nın oraya attığı adımla Irak\'ta bu geri sayım başlamıştır. O günden bugüne Irak\'ta bir düzelme söz konusu değil. Gelelim Suriye\'ye var mı düzelme? Yok. Filistin aynı, Mısır aynı. Gidelim Libya\'ya aynı. Bakın Tunus\'u da karıştırıyorlar. Aynı. Gelelim diğer ülkelerine Afrika\'nın Sudan, Çad, hepsi aynı ama bir şey burada önemli. Bakın karıştırılan ülkeler hep İslam ülkeleridir, halkı Müslüman ülkelerdir. Buralar üzerinde bu oyun oynanıyor. Bu ülkelerin de kendilerine ait imkanları var. Yeraltı zenginlikleri var. Bütün bu zenginlikleri nasıl kendilerine ait kaynaklar haline getirebilirler bunların da adımını atıyorlar. Kusura bakmasınlar bu gerçekleri de artık başta halkımızın bilmesi ve ardından da tüm insanlığın bu gerçekleri bilmesi lazım ve buna göre de bakışların değişmesi gerekiyor ama inanıyorum ben er veya geç bu bakışlar değişecek, birilerini yalnızlığa sevk etmek isteyenler kendileri dünyada yalnız kalacaklardır.\"
Görüntü Dökümü:
-Erdoğan\'ın gelişi
-Erdoğan\'ın açıklaması
-Toplantıdan detaylar
-Erdoğan ve eşinin konukevinden çıkışı
-Erdoğan\'ın tören kıtasını selamlaması
-Erdoğan\'ın uçağa binişi ve el sallaması
-Detaylar