Çanakkale’den Midilli Adası’na gitmek isteyen göçmenlerin içinde bulunduğu tekne alabora oldu, 39 mülteci hayatını kaybetti. Ocak ayında hayatını kaybedenlerin sayısı toplam 244 oldu
Birgün’den Hüseyin Şimşek’in haberine göre, Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinden Yunanistan’ın Midilli Adası’na gitmek isteyen mültecilerin teknesi battı. Faciada 5’i çocuk 39 kişi yaşamını yitirdi. 75 kişi ise son anda kurtarıldı. Bu yılın ilk ayında Yunanistan’a geçmek isterken yaşanan kazalar sonucu hayatını kaybeden mülteci sayısı 244 kişi hayatını kaybetti.
Son bir ayda, Ege Denizi ve Akdeniz’den Avrupa’ya ulaşmak için Yunanistan’a gitmeye çalışan toplam 244 kişi hayatını kaybetti. Bu yılın ilk ayında ise ölen 244 göçmenden 106’sının cansız bedenleri Dikili, Ayvalık, Menderes, Foça ve Didim sahillerine vurdu. Uluslararası Göç Örgütü’nün internet sitesinde yer alan tahmine göre bu yılın ilk 28 gününde, Türkiye üzerinden 55 bine yakın göçmen Yunanistan’a geçmeyi başardı.
Ocak ayında ölümle biten geçişler
5 Ocak: İzmir’in Dikili ile Balıkesir’in Ayvalık ilçesi Altınova Mahallesi arasında kalan sazlık bölgeden Midilli’ye geçmeye çalışan kaçak göçmenlerin lastik botlarının alabora olması sonucu, aralarında çok sayıda kadın ve çocuğun bulunduğu 32 kişi hayatını kaybetti.
9 Ocak: Balıkesir’in Havran ilçesinde, göçmenlerin bulunduğu yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu 8 kişi hayatını kaybetti, 42 kişi de yaralandı.
18 Ocak: İzmir’in Menderes ilçesinde üçü çocuk beş kişinin cesedi sahile vurdu.
18 Ocak: Ayvalık ilçesi Sarımsaklı sahilinde iki erkek cesedi bulundu. Bunların, 5 Ocak’taki faciadaki kayıplara ait olabileceği bildirildi.
21 Ocak: İzmir’in Foça ilçesi Aslanburnu açıklarında, Yunan adalarına geçmeye çalışan göçmenleri taşıyan botun alabora olması sonucu, çoğu Iraklı 13 kişi hayatını kaybetti.
26 Ocak: Didim’deki Fener Koyu açıklarındaki faciada, üçü çocuk beş kişi hayatını kaybetti.
27 Ocak: Yunanistan’ın İstanköy adası açıklarında bir botun batması sonucu, ikisi çocuk ve ikisi kadın 8 kişi hayatını kaybetti. Cesetlerden yedisini Yunan, birini Türk Sahil Güvenlik ekipleri buldu.
27 Ocak: Aydın’ın Didim ilçesindeki bir plajın kayalıkları arasına sıkışmış, dört beş gün önce öldüğü sanılan, 30’lu yaşlarda bir erkeğe ait ceset bulundu.
30 Ocak: Çanakkale’de Burma, Afganistan ve Suriye uyruklu göçmenlerin teknesi battı, beşi çocuk 39 kişi hayatını kaybetti.
“Türkiye mülteci mezarlığı oluyor”
Veli Ağbaba: (CHP Mülteci ve Sığınmacıların Sorunlarını Araştırma Komisyonu üyesi ve CHP Genel Başkan Yardımcısı): Türkiye, Avrupa devletlerinden 3 milyar Avro aldı ve mültecilerin geleceğini bu paraya sattı. Türkiye, Avrupa sınırında bir mülteci kampına dönüştü. Avrupa sorumluluk aldırıcı çalışmalar yapmalı. Türkiye’nin Suriye politikalarının sonuçlarını yaşıyor o insanlar. Ölümler her geçen gün artıyor. Bu sorunun sorumluluğunu Avrupa ülkeleri almazsa, Türkiye mülteci kampı değil, mülteci mezarlığı oluyor. Hükümetin Avrupa devletlerinden para yardımı dışında taleplerde bulunup baskı yapmasından başka şansı yok. Mültecilerin kaderi, alınan 3 milyar Avro ile değiştirildi. Buna acilen dur denmeli.
“Türkiye’den kaçma ihtiyacı hissediyorlar”
Neşe Özgen: (Prof. Dr., Mülteciler, göçmenler ve sınır ihlalleri üzerine çalışmalar yapıyor) Bizler ilk olarak neden kaçak geçiş yapıyorlar sorusunu soruyoruz ancak ilk olarak sorulması gereken soru neden kalsınlar sorusu olmalı. Türkiye’de mültecilerin yaşam koşulları çok kötü. Ülkelerinden iç savaş yüzünden kaçtılar ve Türkiye’de yaşanmak üzere olan iç savaşı da hissedebiliyorlar. Bu yüzden kaçma ihtiyacı duyuyorlar. Bu insanlar Türkiye’nin sorumluluğundalar. Ancak yetkililer tarafından bu sorumluluk yerine getirilmiyor ve can kayıpları yaşanıyor. Sınırın kaçak geçiş yapılabilecek noktaları yeterli denetim altında tutulmuyor. Emniyet ve sınır koruma güçleri bu işi yeterince ciddiye almıyor. İnsan kaçakçıları ülkemizde cirit atıyor ve bu insanlar yargılanmıyor. Zaten ülkemizde bir iç savaş ihtimali var. Bizler de yakında bu insanlar gibi Yunanistan’a geçmeye çalışırken boğularak ölmeye başlarız ve o zaman durumlarını daha iyi anlarız.”
“Sorunun çözümünün üç yolu var”
Pırıl Erçoban: (Mültecilerle Dayanışma Derneği İdari Koordinatörü) Sorunun acil çözümü gerekiyor. Gecikme yaşanan her gün facialara neden oluyor. Sorunun üçlü çözüm yolu var. İlk olarak geldikleri ülkelerdeki iç savaşın sona erdirilmesi gerekiyor. Buradaki savaş tırmandırılırsa kalıcı barış, istikrarlı yaşam ve gönüllü geri dönüş asla gerçekleşmez. Bu gerçekleşmiyorsa Suriyeli mültecilerin sığındıkları ilk ülke Türkiye. Burada yaşam ve insani haklarının eksiksiz sağlanması gerekiyor. Son olarak Avrupa ülkeleri başta olmak üzere tüm dünya ülkelerinin bu drama daha fazla sessiz kalmaması da son derece önemli. ‘Ben parayı vereyim, mülteciler sizde kalsınlar’ anlayışı faciaların sebepleri arasındadır. Yasal geçişler açılmalı.
“Geçişler için yasal engeller kaldırılmalı”
Selin Ünal (Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Sözcüsü) 2016 yılında da geçen yıl olduğu gibi binlerce mülteci hayatını kaybedebilir. Mültecilerin yaşamlarını devam ettirmeleri ve istedikleri ülkelere geçebilmeleri için mevcut yasal yollar yeterli değil. Uluslararası camiaların sorumluluk alması gereken bir durum. Bu insanların etkin bir şekilde korunmasının sağlanması gerekiyor. Mültecilere kapıları açmak yetmiyor, tüm ihtiyaçlarının da karşılanması gerekiyor. İsteyen mültecilerin Avrupa’ya geçişlerinin sağlanması için yasal engeller ortadan kaldırılmalı. Türkiye de bu işin bir parçası.
“Sığınmacılar için kaynak şubatta”
AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, AB’nin sığınmacılar için Türkiye’ye vereceği 3 milyar avroluk desteğe İtalya’nın engel olmadığını belirterek, ‘Sığınmacılar için 3 milyar Avro, şubat ayı sonundan önce Türkiye’ye gelecek’ açıklamasını yaptı.
Volkan Bozkır İtalya’daki programına, İtalya Dışişleri Bakanı Paolo Gentiloni ve Başbakanlık AB Müsteşarı Sandro Gozi ile bir araya gelerek devam etti. Bunun ardından, temaslarına ilişkin gazetecilere açıklama yapan Bozkır, İtalya’da önemli görüşmeler gerçekleştirdiklerini dile getirdi.