Eski İçişleri Bakanı ve AKP Erzurum Milletvekili Adayı Efkan Ala Erzurum'da yürüttüğü seçim çalışmaları kapsamında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Ala, bir gazetecinin yönelttiği "Fuat Avni'yi neden bulamıyorsunuz" sorusuna, "Bulamadınız diye bir şey yok. Yani devletin de kendine göre birtakım yöntemleri oluyor. Onun için yani bu sorunuzun cevabı hüküm cümlesini kurmamış olmamanız daha doğru olur" cevabını verdi. Ala, sözlerine şöyle devam etti:
"Bulamadınız değil de. Yurtdışından insanlar bir şeyler yazıp çiziyor biliyorsunuz. O dönemlere bakın ne kadar gerçek ne kadar yalan bunları siz takip ediyorsunuz. Sosyal medya bir gerçektir. Söylediğim şey tek başına orası insanları zihnini varacakları kararları şekillendirmesin. Türkiye’de hem tarım, sanayi ve bilgi toplumunu bir arada yaşıyoruz. Dolayısıyla kitle iletişim araçlarından gündemi takip edenlerimiz var."
'Anayasa artık yamalı bohça oldu'
Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Erzurum'da da büyük yatırımlar yapıldığını söyleyen Ala, Türkiye'nin bölgesinde güç olmasını, küresel güç olmasını istemeyenler olduğunu iddia ederek, yeni bir anayasa yapabilmek için genel seçimlerde gereken çoğunluğu almayı hedeflediklerini söyledi.
Anayasayı değiştirmenin darbe düzenini değiştirmek olduğunu söyleyen Ala, "Dolasıyla fakirlik, fukarılık da sürdürülebilir bir şey değil. Kalkınma, gelişme, özgürlük sürdürülebilir ama yasaklar sürdürülebilir bir şey değildir. O bakımdan Türkiye bir bütün olarak bu kıvamı yakaladı. Sıra bunu kurumsallaştırmakta. Zinhar geri dönülmeden bunu kurumsallaştırmalıyız. Bunu da neyle kurumsallaştıracağız? Darbe düzenini, anayasasını değiştireceğiz. Çok değişiklik yaptık ama artık yamalı bohça oldu. Yamalar bohçanın kendisinden daha fazla. Dolayısıyla ağır yük kaldırmaya kalksanız, her tarafından dökülüyor. Onun için de nasıl ki ekonomik açıdan bölünmüş yollar, otobanlar yaptık, işte hızlı trenler. Şimdi de siyasi açıdan siyasi otobanlar yapma zamanı geldi." ifadelerini kullandı.
'Hala darbe yapabilme kabiliyetlerinin olması kötüdür, Türkiye bu ayıpla yola devam edemez'
Demokrasinin kısmen de olsa garanti altına alınmasına rağmen hala darbe girişimlerinin olduğu yönündeki bir soruyu da yanıtlayan eski İçişleri Bakanı, "Eskiden bu tür darbe girişimleri sonuç alıyordu, darbeyi yapıyorlardı. Şimdi akamete uğruyorlar, girişimde bulunuyorlar ama yüzlerine çarpılıyor. Başarılı olamıyorlar. Hala darbe yapabilme kabiliyetlerinin olması kötüdür, Türkiye bu ayıpla yola devam edemez. Hala siyasi istikrarı yok etme girişiminde bulunabilme imkanı var demek ki onu ortadan kaldırmalıyız" şeklinde yanıtladı.
Ala'nın açıklamalarının öne çıkan kısımları şu şekilde:
-Bir model değişikliğine gitmemiz lazım. Yani mevzuatı değiştiriyorsunuz, kuralları değiştiriyorsunuz diyelim, demokratikleştiriyorsunuz ama kurumları demokratikleştirmediğiniz zaman Batı'daki sonucu alamıyorsunuz. Bu şuna benziyor, otoban yapmışsınız ama üzerindeki otomobiliniz Anadol. Yol düz ama bu sefer otomobil gitmiyor. Onun için hem otobanı yapacaksınız, yani kuralları demokratikleştireceksiniz hem de üstündeki mekanizmayı, kurumları demokratikleştireceksiniz. Yani başka bir model otomobil alacaksınız. Hızlı, sağlam, rahat giden. Onun için yeni anayasa ancak bunları sağlar.
'Türkiye, Suriye ve Irak'a çevrilmek istendi'
-2002'den beri bir gelenek oluşturuyoruz' dedim ya o da her duvara çarpan duvarı yıkamadı, kendisi aşağı düştü. Bu da öyle. Bunun nihai amacı bakın artık her şey açığa çıkıyor. Şimdi mahkeme kararlarıyla da ortaya çıkıyor.
-Türkiye, Suriye ve Irak'a çevrilmek istendi. Türkiye'yi, Irak ve Suriye'ye kim çevirmek ister? Belli zaten, kimin kimi kullandığı çok açık. Türkiye burada olduğu zaman mazlumların da sesi Birleşmiş Milletler'de de Avrupa Birliği'nde de gür çıkıyor. Onun için büyük bir badireden döndü. Bu kadar büyük badireden dönen ülke tabi bu meseleleri, bu sıkıntıyı temizlerken de zaman alıyor ama büyük devlet geleneğimiz de var. Milletimiz de meselenin arkasında. Biraz zaman alır ama bu mesele de kökten çözülür, yani devam edemez. Bundan sonra zaten dikkat ederseniz bu tür yapıların güç devşirmeleri mümkün değil. Mevcut problemlerin giderilmesi için suç işlemiş olanlara da gereği yapılıyor. Bu süreci istesek dahi durduramayız. Çünkü suç işlenmiş o suç cezasını bulacak. Suçu örten de suçlu hale gelir.
-Devleti başka ülkelere ihbar etme, ispiyonlama gibi birtakım faaliyetler içerisinde zaman zaman maalesef olanları görüyoruz. Onların da o anda önleri kesiliyor. Büyük bir badireden geçilmiştir, büyük bir açık darbe önlenmiştir. Kimse milletten ve devletten daha güçlü değildir.