Gündem

Edelman: Erdoğan, Allah tarafından seçildiğine inanıyor

James Jeffrey, Bülent Arınç’ı Başbakan Erdoğan’ın "kötü polis"i anlamına gelen "his attack dog" olarak tanımlıyor.

29 Kasım 2010 02:00

T24- Wikileaks'in yayımladığı belgere göre, ABD'nin Ankara eski Büyükelçisi Eric Adalman, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı "aşırı gururlu, Allah tarafından seçilmiş olduğuna inanıyor, otoriter eğilimli, maço, kadınlara güvenmiyor" sözleriyle tanımlıyor.


WikiLeaks'ın sızdırdığı belgelere göre, 2004'ten 2008'e kadar Ankara'daki Amerikan elçiliği en çok bu konularla ilgilendi. İlk belgelerde, eski büyükelçi Eric Edelman'ın imzası var.

Belgelerde Edelman, Erdoğan'ı aşırı gururlu, Allah tarafından seçilmiş olduğuna inanıyor, otoriter eğilimli, maço, kadınlara güvenmiyor sözleriyle tanımlıyor.

O dönemde çevresinde bulunan bürokrat ve danışman kadrolarının, yetersiz ve cemaatçilik esasına göre seçilmiş olduğunu öne sürülüyor.

Daha sonraki belgelerde o kadrolar için, "çoğu Ankara dışında siyasetin nasıl işlediğini bilmiyor" deniliyor.



 

"Erdoğan - Gül arasında çekişme var"

Amerikan elçisinin üzerinde durduğu bir diğer nokta, Abdullah Gül ile Recep Tayyip Erdoğan arasında bir çekişme olduğu iddiası.

Notlarda, iki lider arasındaki rekabetin, uluslararası zirvelerde birbirini kötü duruma düşürmek noktasına bile vardığı iddia ediliyor.


"Arınç sorun kaynağı"

Bülent Arınç, Erdoğan'ın potansiyel rakibi ve sorun kaynağı olarak gösteriliyor. James Jeffrey, Bülent Arınç’ı Erdoğan’ın “kötü polisi" anlamına gelen "his attack dog" olarak tanımlıyor.



WikiLeaks'ten Erdoğan'ın İsviçre'de 8 ayrı hesabı var iddiası


WikiLeaks'in yayınladığı belgeler dünya çapında yankı bulmaya devam ediyor. Belgelerin içinde ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Eric Edelman’ın AKP hükümetindeki yolsuzluk iddialarına dair geçtiği gizli belgeler de bulundu.  Ankara'dan 30 Aralık 2004 tarihinde geçilen belgenin 21. maddesinde Erdoğan’ın İsviçre Bankası’nda 8 ayrı hesabı olduğu iddia edildi.


Ankara'dan 30 Aralık 2004 tarihinde geçilen belgenin 21. maddesinde şu ifadeler yer alıyor:


"AKP iktidara yolsuzlukların kökünü kazıyacağını söyleyerek geldi. Halbuki AKP'lilerin bize anlattığına göre, partinin ulusal, bölgesel ve yerel seviyesinde ve bakanların aile üyeleri arasında çıkar çatışmaları ve ciddi yolsuzluklar var. İki ayrı kaynaktan edindiğimiz bilgiye göre, Erdoğan’ın İsviçre bankalarında sekiz ayrı hesabı var. Erdoğan'ın varlığının oğlunun düğününde gelen hediyeler ve dört çocuğunun okul masraflarını karşılıksız ödeyen Türk işadamından kaynaklandığını söylemesi ise çok yüzeysel"


Erdoğan, Der Spiegel'de yayımlanan diğer belgelerde de şöyle değerlendiriliyor: 

Amerikalı diplomatlar, Ak Parti’nin önde gelen figürlerinin birçoğunun bir cemaate üye olduğunu ve Erdoğan’ın İslami bankacıları etkili pozisyonlara getirdiğini yazmış. Erdoğan’ın, neredeyse sadece İslamcılarla bağlantılı gazetelerden bilgi aldığı da belirtiliyor. Erdoğan’ın etrafını “şakşakçı, kibirli danışmanlarla çevirdiği” ve kendisini “Anadolu halkının koruyucusu” olarak sunduğu vurgulanıyor.  



 


Rüşvete adı karışan bakanlar


Aynı belgenin 22. maddesinde ise yolsuzluğa en çok karışan bakanların İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen ve AKP eski İstanbul İl Başkanı Mehmet Müezzinoğlu olduğu iddia edildi.


 Davutoğlu çok tehlikeli

Amerikalıların, Davutoğlu’nun neo-Osmanlıcı görüşleri yüzünden kaygılı olduğu da anlaşılıyor. Bir hükümet danışmanının, Davutoğlu’nun Erdoğan üzerinde İslamcı etkisini kullandığını söylediği ve Dışişleri Bakanı’nı “son derece tehlikeli” olarak tanımladığı belirtiliyor. Amerikalı diplomatlar ayrıca Ahmet Davutoğlu’nun kendine fazla güvendiğini belirterek, “Türkiye bir Rolls Royce’ın hırsına ama bir Rover’ın imkanlarına sahip” diye yazmış. Bir belgede de AK Parti’li bir danışmanın ironik bir şekilde “Türkiye’nin Endülüs’ü geri almayı ve Viyana yenilgisinin intikamını almayı istediğini” söylediği yer alıyor.