T24 - Economist dergisi son sayısında, beş yıl önce öldürülen gazeteci Hrant Dink'in cinayet davasından çıkan karar için "Türkiye'de adalet: Bazıları için yok" denildi.
"Türkiye'de Adalet-Bazıları için yok" başlıklı makale, "Hiçbir zaman gerçek bir adalet beklemediler. Ama Hrant Dink'in tartışmalı davasından karar çıktığında Dink'in ailesi ve avukatları hala şokta" satırlarıyla başlıyor.
'Ermeniler meşru hedef mesajı'
Davadan çıkan kararları özetleyen dergi, Dink ailesinin avukatı ve yakın dostu Fethiye Çetin'in, "Baştan sona komediydi. Ama en büyük şakalarını sona sakladılar" şeklindeki sözlerini aktarıyor. Dergi şöyle devam ediyor;
"1915'te 1,5 milyon Ermeni'nin Osmanlı Türkleri tarafından katledilmesi etrafındaki mitleri yıkan Dink, olan bitene soykırım dediğinde yetkililerle ters düştü. Türklüğe hakaret ettiği gerekçesiyle açılan davalarla tokatlandı. Bir başka suçu da, Atatürk'ün manevi kızı ve Türkiye'nin ilk kadın pilotu Sabiha Gökçen'in Ermeni kökenlerini ortaya çıkartmaktı. Dink, yetkililerin yaptığı çizgiyi aşmama uyarısından sonra, trajik sonunu tahmin eden bir kaç yazı da kaleme aldı."
Economist, davanın Adalet ve Kalkınma Partisi için hukukun üstünlüğüne bağlılık sınavı olarak görüldüğünü söylüyor. "Türkiye'de yaşayan 60 bin Ermeni için de geçmişin acısını dindirebilirdi" diyen dergi, Ermeni bir işadamının, "Bu karar Ermenilerin meşru bir hedef olduğunu söyleyen açık bir mesaj gönderiyor" şeklindeki sözlerine de yer veriyor.
Dergi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kararın kamu vicdanını rahatsız ettiği ve yargı sürecinde sona gelinmediği yönündeki açıklamalarını da hatırlatıyor ve yazı şöyle devam ediyor;
'Devlet insan haklarının önünde'
"Müttefikleri bile, Türkiye'nin yargı sisteminden kaygılı. Avrupa Konseyi'nin İnsan Hakları'ndan Sorumlu Komisyon Üyesi Thomas Hammarberg Dink davasını örnek göstererek Türk savcı ve hâkimleri, devletin korunmasını, insan haklarının korunmasından önde tutmakla suçladı. 10 yılı bulabilen yargılama öncesi tutukluluk sürelerini eleştirdi. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ da, geçtiğimiz günlerde, yargılama öncesi gözaltında tutulan generallerin arasına katıldı. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, hapisteki PKK lideri Abdullah Öcalan'ı övmek gibi terör suçu diye tanımlanan suçlara öngörülen cezaları azaltan ve şüphelileri gözaltına almak için gerekli kanıt çıtasını yükselten reformlar açıkladı. Bunlar az olsa da, memnuniyet verici adımlardı. Ama halen parmaklıkların ardında olan çok sayıda gazeteci, yüzlerce öğrenci ve binlerce Kürt siyasetçi ve eylemci için çok geç."m konuşmada Fransa’nın Cezayir’de Fransız sömürgesinin kör vahşetini ve Cezayir halkının anlatılmamış acılarını dile getirerek kınadım" diyen Sarkozy şöyle devam etti,
"Türkiye büyük bir ülkedir ve Fransa için önemli bir müttefiktir. İki dost ve müttefik ülke olarak, bize yakışan biçimde aklın hakim gelmesini diliyorum. Bilmenizi istiyorum ki, bu yasayla ilgili atılacak aşırı adımlar iki ülke arasındaki çok yönlü ilişkilere zarar vereceği gibi sonuçları da vahim olacaktır ve sorumluluğu da girişim sahiplerine ait olacaktır."