T24 Dış Haberler
Avrupa İltica Destek Ofisi (European Asylum Support Office- EASO), her yıl düzenli olarak hazırladığı İltica Raporu'nun 2019 versiyonunu yayımladı.
Avrupa Birliği’nin tüm üye ülkelerine ek olarak Britanya, İzlanda, Lihtenştayn, Norveç ve İsviçre'nin verilerine yer verilen rapora göre sığınma başvuruları yüzde 11 artış göstererek 738 bin 425'e yükseldi. EASO'ya göre 2020'nin ilk iki ayında da bu artış trendi sürdü. Yılın ilk iki ayında başvuru oranları yüzde 16 artış gösterirken, daha sonra Covid-19 salgınının dünyanın neredeyse her noktasına yayılmasıyla başvurularda yüzde 87'lik düşüş gözlemlendi.
Rapora göre Kıbrıs, Fransa, Malta ve İspanya gibi bazı AB+ ülkeleri, geçen yıl 2015 Mülteci Krizi'ne kıyasla daha fazla sığınma başvuru aldı.
Geçen sene AB+ ülkelerine en çok sığınma başvurusunda Suriye vatandaşları bulunurken (80 bin 205), onları 60 bin 700 ile Afganistan ve 45 bin 645 ile Venezuela vatandaşları takip etti.
Raporda dünya genelinde sığınmacı başvurularının üçte birinin Avrupa'ya yapıldığına da dikkat çekildi.
2019'da yine en çok sığınma başvurusunda alan ülke 165 bin 615 ile Almanya oldu. 45 bin 60 kişiye ilk başvurularında mülteci statüsü verildi.
İtalya ve Macaristan mülteci başvurularının büyük bölümünü reddetti
Refakatsiz çocuklar, insani koruma gibi sığınma başvurularının kategorik olarak da incelendiği raporda ülkelere dair detaylı verilere yer verildi. Raporda son dönemde yabancı düşmanlığına yönelik politikaları ile öne çıkan Macaristan ve İtalya gibi ülkelerin başvuruların büyük bölümünü reddettiği görülüyor.
Verilere göre İtalya 2019 yılında 43 bin 770 sığınma başvurusu alırken önceki senelerden devredenlerle birlikte 75 bin 110 başvuruyu reddetmiş durumda. İtalya’nın ilk başvuruda kabul ettiği mülteci sayısı ise 10 bin 120 olarak açıklandı. 2019’da 500 başvuru olan Macaristan’ın ise 650 başvuruyu reddettiği, yalnızca 20 kişiye mülteci statüsü verdiği açıklandı.
Sığınmacı ile mülteci arasındaki fark nedir?
Mülteci kelimesi, ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için bu ülkenin korumasından yaralanamayan ya da söz konusun korku nedeniyle yaralanmak istemeyen bunun sonucunda önceden yaşadığı ikamet ülkesinin dışına çıkan, oraya dönemeyen veya söz konusu korku nedeniyle dönmek istemeyen kişiye statü belirleme işlemleri sonrasında verilen statüyü ifade eder. Mültecilerin uluslararası koruma edinme hakkı vardır.
Sığınmacı, ülkesinden ayrılmış olan ve zulüm ve ağır insan hakları ihlallerinden korunmak için başka bir ülkeye sığınan, ancak hukuki anlamda henüz mülteci olarak kabul edilmeyen ve sığınma başvurusunun sonucunu bekleyen kişidir. Sığınma talep etmek bir insan hakkıdır. Bu da herkesin sığınma talebinde bulunmak üzere başka bir ülkeye girmesine izin verilmesi gerektiği anlamına gelir.