Kararnameyle ülke yönetilir mi?
Donald Trump, Meksika sınırına duvar örmeyi ve "Obamacare" olarak adlandırılan geniş kapsamlı sağlık sigortasını iptal etmek istiyordu. Trump'ın başkanlık koltuğuna oturur oturmaz değiştirmek istediği çok şey vardı. Trump karşıtlarının "gerçekçilikten uzak" uyarısında bulunduğu seçim vaatleriyle seçmenin desteğini alan ve Beyaz Saray'a taşınmayı başaran Trump, fikirlerini uygulamanın hiç de kolay olmadığını kısa sürede anladı. ABD Başkanı, çareyi kararname yetkisini kullanmakta buldu.
Okuyun: "Kararnameyle ülke yönetilir mi?”
Görevden azledilmesine dair tartışmalar
ABD tarihinde bugüne kadar hiçbir başkan için "görevden azil süreci" devreye sokulmadı. Ancak hakkında seçim kampanyası sürecinde Rusya'yla bağlantısı olduğuna dair soruşturma yürütülen Donald Trump hakkında bu sürecin devreye sokulması mümkün gözüküyor. Rusya'nın ABD seçimlerine Trump lehine müdahale ettiği ve Trump'ın ülke sırlarını Rusya ile paylaştığı iddialarının öne sürüldüğü ortamda, soruşturmanın nereye varacağı şimdilik belirsiz.
Okuyun: "Trump sır tutamıyor mu?"
Steve Bannon'ın hızlı düşüşü
Donald Trump tarafından "kovulma hızı rekoru" halen Anthony Scaramucci'ye ait. Eski Beyaz Saray sözcüsü, yalnızca 11 gün görev yaptıktan sonra ABD Başkanı'nın gazabına uğramaktan kurtulamadı. Trump'ın, baş stratejisti Steve Bannon'un görevine son vermesi ise belki en hızlı değil ama en fazla ses getiren yol ayrılığı oldu. Bannon, Trump'ın seçim kampanyasını yürüten ekibin beyni konumundaydı.
Okuyun: "Trump baş stratejistini de kovdu"
Kimin butonu daha büyük?
Trump'ın göreve gelmesinden sonra güç gösterisi sadece Beyaz Saray'da değil, dış politikada da belirleyici bir faktör oldu. Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ile eşi benzeri görülmemiş bir rekabete girişen ABD Başkanı, "Benim nükleer füzeleri ateşleyecek butonum, seninkinden daha büyük" diyerek dünya siyaset jargonuna yeni bir ifade kazandırdı. Trump ve Kim arasındaki söz dalaşı uzun süre unutulmayacak gibi duruyor.
Okuyun:"Benim nükleer düğmem seninkinden büyük"
"Ateş ve Öfke"
Başkan Trump'ın başını ağrıtan "Ateş ve Öfke: Trump'ın Beyaz Sarayı'nın içinden" kitabı, adını Trump'ın bir gazetecinin Kuzey Kore'yle ilgili sorusuna verdiği "ateş ve öfke" yanıtından aldı. "Ateş ve öfke", zaman içerisinde Trump'ın hayatın farklı yönleriyle ilgili sorunlara çözüm üretme mentalitesiyle ilgili bir terim niteliğine büründü. Trump'la ilgili skandal bilgiler içeren kitabın, kendisinin Beyaz Saray'daki ilk yılının dolmasından kısa süre önce piyasaya sürülmesi şaşırtıcı değil.
Okuyun:Trump'ın başını ağrıtan kitap yok satıyor
Maximiliane Koschyk
©Deutsche Welle Türkçe