Dünya

'Dünyayı tehdit edebilir'

Afrika ülkelerinde yaklaşık 4 bin kişinin ölümüne neden olan Ebola, Batı ülkelerine de sıçradı. Uzmanlara göre, işleyen bir sağlık sistemine sahip olan ülkeler de olası tehlikeleri küçümsememeli.

13 Ekim 2014 22:01


Dünya Sağlık Örgütü, Ebola salgınını yakın tarihin en kötü sağlık faciası olarak nitelendirdi. Bu kadar korku ve endişe yaratan başka bir sağlık krizinin daha önce yaşanmadığını belirten örgüt başkanı Margaret Chan, bu ölümcül virüsün tamamen kontrol dışına çıkması halinde bütün dünyayı tehdit edeceğini söyledi.

Şimdiye dek Afrika'nın batısında yaygın olarak görülen virüs, İspanya ve ABD'de tespit edilen vakalarla birlikte Batı'ya da sıçramış oldu. Avrupa Birliği ülkeleri bu nedenle Ebola'ya karşı önlemlerini genişletmeyi planlıyor. Ancak Alman Hrıstiyan Birlik partilerinin sağlık politikaları sözcüsü Jens Spahn, her ne kadar önlem alınsa da hata payının her zaman mümkün olduğunu belirtiyor.

Spahn, "Elbette insanın olduğu her yerde hata meydana gelmesi mümkün. Biz sadece mümkün mertebe yüzde 100'e yakın önlemler almaya çalışıyoruz. Ancak hiç hata yapılmaması mümkün değil. Biz oldukça iyi hazırlık yaptık. Almanya kadar çok izole edilmiş yatak ve istasyon kapasitesi olan başka bir Avrupa ülkesi yok. Bu nedenle komşu ülkelere de kısmen yardım sunuyoruz" diyor.

'Yeterli uzman yok'

Ancak Almanya'daki uzmanlar hükümet kanadından gelen bu açıklamalara temkinli yaklaşıyor. Leipzig'deki St. Georg Hastanesi Enfeksiyonoloji Bölümü Başkanı Bernhard Ruf, Almanya'da da eksikler olduğunu kaydetti.

Ruf, "Şu kritik soruya kendimize sormamız gerekiyor: Enfeksiyon hastalıkları konusunda yeterli deneyime sahip olan uzmanımız var mı? Hayır, yeterli sayıda uzmanımız yok. Çünkü tıbbi eğitimi karşılıyoruz ancak Almanya'da enfeksiyonoloji alanında uzman doktor yetiştirmiyoruz. Bu bir skandal" değerlendirmesinde bulundu.

Daha fazlasının her zaman yapılabileceğini söyleyen Jens Spahn, Almanya'da Bernhard Nocht Enstitüsü ve Tropik Hastalıklar Enstitüsü gibi uluslararası alanda prestij sahibi kuruluşlar bulunduğunu belirterek "Afrika'da bu kuruluşlardan yardım talep ediliyor. Ayrıca Robert Koch Enstitüsü'nün de yüksek uzmanlık bilgisi var. Ancak tabii ki daha fazla ne yapabileceğimizi ve bu tür durumlara karşı nasıl hazırlık yapmamız gerektiğini her zaman kendimize sormalıyız" şeklinde sözlerini sürdürdü.

İlaç firmalarına eleştiri

Ebola'nın en çok can aldığı ülkelerin başında Sierra Leone, Gine ve Liberya geliyor. Bu ülkelerde alınan önlemlere rağmen ölümler devam ederken Dünya Sağlık Örgütü Başkanı Margaret Chan, Ebola'nın yayılması nedeniyle ilaç endüstrisini de eleştirdi. İlaç şirketlerinin Ebola'yı sadece Afrika ülkelerinde ortaya çıkan bir hastalık olarak gördüğünü ve bu nedenle ilaç ve aşıyı yatırıma değer bulmadığını belirten Chan, zengin ülkelerdeki hastaların en iyi tedavi koşullarına sahip olduğunu, yoksul ülkelerdeki hastaların ise ölüme terk edildiğini vurguladı.

Alman politikacı Jens Spahn ise Dünya Sağlık Örgütü'nün de geçen ağustos ayında hastalığın yayılmasına neden olan dinamiklerle ilgili yanlış değerlendirmede bulunduğunu belirterek ancak şimdi herkesin birleşerek elinden geleni yapması gerektiğini söyledi. Spahn, yoksul ülkelere yardım için bir an önce harekete geçilmesi gerektiğinin altını çizdi.