Dünya

Dünyada frengi vakaları neden artıyor?

14 Temmuz 2023 07:54

Sifilis ya da yaygın adıyla frengi, bilinen en eski cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan biri. Bir zamanlar azaldığı düşünülen bu hastalık, endişe verici bir hızla tırmanarak yeniden gündeme geldi.

Frengi, 1490'lardaki ilk kayıtlardan bu yana genelde yabancılara atfedilen pek çok isimle anılmış: "Fransız hastalığı", "Napoliten hastalığı", "Polonya hastalığı" vb.

"Büyük taklitçi" adı ise kalıcı hale gelmiş; zira frengi diğer enfeksiyonları taklit etmede usta ve ilk belirtiler kolayca gözden kaçırılabiliyor. Tedavi edilmezse ciddi sonuçlara yol açabiliyor.

ABD'de cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara (CYBE) ilişkin en son veriler Nisan ayına ait.

Bu verilere göre en büyük artışı frengi vakaları gösterdi ve 2020-21 yılları arasında vakalar %32 artarak 70 yıl içinde kayda geçen en yüksek vaka sayısına ulaştı.

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), salgının yavaşlama belirtisi göstermediği uyarısında bulundu.

CDC hastalıktaki bu ani artışa neden olan bazı "endişe verici" yeni eğilimlere işaret ediyor.

Konjenital (doğuştan) sifilis, annenin enfeksiyonu hamilelik sırasında genellikle partnerinden kaptıktan sonra çocuğuna geçirmesi durumuna deniyor. Hastalık ölü doğumlara, bebek ölümlerine ve yaşam boyu süren sağlık sorunlarına neden olabiliyor. ABD'de 2020-21 yılları arasında bu vakalar %32 oranında keskin bir şekilde arttı.

Bu durum birçok sağlık uzmanını şaşırttı.

CDC'nin cinsel yolla bulaşan hastalıkları önlemeden sorumlu yetkilisi Leandro Mena, "15-20 yıl önce frengiyi ortadan kaldırmanın eşiğinde olduğumuzu düşünüyorduk" diyor. Frengi oranlarını "son 20 yıldır görmediğimiz oranlar" diye nitelendiriyor.

Bu sadece ABD'ye özgü değil. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre 2020 yılında küresel çapta 7,1 milyon yeni frengi vakası görüldü. İngiltere'de 2022 yılında frengi vakaları 1948'den bu yana görülen en yüksek seviyeye ulaştı. CYBE alanındaki çalışmalarıyla bilinen STI Vakfı verilerine göre 2020-21 yılları arasında yüzde 8,4 arttı.

Vakalardaki artış, ön saflarda hizmet veren sağlık çalışanlarının aşina olduğu bir durum.

Enfeksiyona Treponema pallidum adı verilen bir bakteri neden oluyor ve semptomlar dört aşamaya ayrılıyor. En erken dönem, temas yerinde ağrısız bir yara veya döküntü ile ortaya çıkıyor. Kas içi penisilin uygulamanın enfeksiyonu tedavi etmenin en etkili yolu olduğu düşünülüyor. Ancak frengi tedavi edilmezse uzun vadede nörolojik ve kardiyovasküler (kalp ve damar) hastalıklara yol açabiliyor.

Türkiye'de en büyük artış sifiliste

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre 30’dan fazla bakteri, mantar, virüs ve parazit cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara yol açıyor.

WHO'nun 2020 tahminlerine göre, her yıl 374 milyon yeni vakada tedavi edilebilir dört enfeksiyondan birine (klamidya, gonora, sifilis, trikomoniyaz) rastlanıyor.

Bunların 129 milyonu klamidya, 82 milyonu gonore, 7.1 milyonu sifilis ve 156 milyonu trikomoniyaz.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar (CYBE) arasında en fazla sifilise rastlanıyor.

Sifilis vakaları 2012'den bu yana hızlı artış gösterdi. 2012'de 281'e kadar düşen vaka sayısı 2022'de 3533'e yükseldi.

2022'de CYBE'ler arasında 133 gonore, 31 klamidya, 2971 HIV-AIDS vakası kayda geçti.


 

Kamu hizmetlerinde bozulma ve eşitsizlik

Toronto Üniversitesi'nde bulaşıcı hastalıklar uzmanı ve araştırmacı Isaac Bogoch, ABD'de ortaya çıkan salgını "dünya çapında birçok ülkede görülen bir eğilim" olarak nitelendiriyor. "Bu çok endişe verici çünkü genel olarak frenginin tedavisi çok kolay ve tedavi yaygın olarak mevcut. Dolayısıyla, bu artışın büyük bir kısmı kamu sağlık hizmetlerindeki bozulmayı yansıtıyor."

Kanada'da 2011 ile 2019 yılları arasında bulaşıcı frengi vakalarında diğer CYBE'lere kıyasla %389'luk bir artış olmuş.

Son yıllarda frengi vakalarının çoğu eşcinsel ve biseksüel ilişkilerde ortaya çıkıyor. Ancak Kanada dahil bazı bölgelerde erkekler arasında görülen frengi vakalarında azalma var. Buna karşılık sadece Kanada'da değil tüm dünyada kadınlar arasındaki oranlarda artış oldu, bu da dünyanın birçok yerinde doğuştan frengi oranlarının yükselmesine yol açtı. Amerika kıtası genelinde 2021 yılında 30.000 anneden çocuğa frengi bulaşması vakası görüldü.

Hamilelik sırasında frenginin doğmamış bir çocuğa bulaşması, düşük, ölü doğum, erken doğum, düşük doğum ağırlığı ve doğumdan kısa bir süre sonra bebeğin ölümü gibi yıkıcı sonuçlara yol açabiliyor.

ABD'de konjenital sifilis oranları giderek artıyor ve bazı bölgelerde çok daha yaygın. Mississippi'deki doktorlar, konjenital sifilis vakalarının son beş yılda %900 arttığını belirtiyor. En yüksek rakamlar siyah nüfus ve Latin Amerika kökenli kadınlar arasında görülüyor.

Wisconsin'deki Marshfield Klinik Araştırma Enstitüsü'nde araştırmacı Maria Sundaram, "Bu, halk sağlığı ve tıbbi altyapımızdaki eşitsizliği ve ırkçılığı yansıtıyor" diyor. Bu eşitsizlikler dünya çapında Covid-19 salgını ile daha da kötüleşti.

Sundaram, "Halk sağlığı camiasındaki fikir birliği, frengi de dahil olmak üzere CYBE'lerdeki artışın muhtemelen pandemi sırasında CYBE önleme kaynaklarının kesintiye uğramasıyla ilgili olduğu yönünde" diyor. Örneğin kadınlar çoğu kez frengi taraması sağlayacak doğum öncesi bakıma erişmekte zorlanıyor.

'HIV artık kronik bir hastalık olarak görülüyor'

Hayat pahalılığı ve pandeminin kamu sağlık kaynakları üzerindeki etkisinin yanı sıra, insanların CYBE'lere yönelik davranış ve tutumlarındaki değişikliklere de dikkat çekiliyor.

ABD'den CDC yetkilisi Mena, "1990'ların ortalarında HIV için anti-retroviral tedavinin ortaya çıkmasıyla birlikte büyük bir değişim yaşandı" diyor. "Şimdi, HIV enfeksiyonunun önlenmesi ve tedavisindeki ilerlemeler sayesinde HIV kronik bir hastalık olarak görülüyor. HIV enfeksiyonu riski artık insanları prezervatif kullanmaya yöneltmiyor."

Japonya'daki araştırmacılar, çöpçatanlık uygulamaları ile frengi vakaları arasındaki bağlantıyı cinsel uygulamalardaki değişim bağlamında inceledi. Araştırmacılar, bu uygulamaların kullanımının "frengi görülme sıklığı ile önemli ölçüde ilişkili olduğu" sonucuna vardı ve bunu uygulama kullanımıyla korunmasız tek gecelik ilişkilerin daha yüksek oranda görülmesine bağladılar.

Japon gençlerinin kültürü ve seks işçiliği hakkında yazan Sasaki Chiwawa seks işçileriyle yaptığı görüşmelerde de benzer sonuca vardı. Chiwawa giderek daha fazla seks işçisinin prezervatif kullanmadığını ve müşterilerin CYBE testi yaptırma zorunluluğu olmadığını söylüyor. Chiwawa, seks işçilerinin bir enfeksiyon kapmaları halinde bunu "kötü şansa" bağlama eğiliminde olduklarını söylüyor ve "Çoğu para kazanmayı riske tercih ediyor" diyor.

Ne yapmalı?

Çoğu sağlık yetkilisine göre frengi ile mücadelenin yolu açık: antibiyotik direncinin artmasına rağmen penisilin hala en iyi tedavi yöntemi ve bu hastalıkla mücadele edecek ilaçlara zaten sahibiz.

Daha fazla test, hastalık sahiplerine atfedilen damgalanmaya karşı daha iyi sosyal yardım ve daha güvenli cinsel uygulamaları teşvik etmek için kamunun bilinçlendirilmesine, çok daha büyük önem atfediliyor.

Ancak bilim insanları şu ana kadar frenginin neden diğer CYBE'lerden daha hızlı arttığına dair tek bir teoriye ulaşamadı. Numunelerin daha öldürücü hale geldiğini gösteren güçlü bir kanıt yok ve antibiyotik direncinin de artışları açıklayacak kadar yaygın olmadığı belirtiliyor.

Frengi hakkında rahatça konuşulması, hastalık sahibi insanların damgalanmaması, testlerin yaygınlaştırılması ve bunlara rahat erişim olanaklarının sağlanması tavsiye ediliyor.

Nasıl bulaşır, belirtileri nelerdir?

Sifilis genellikle oral, vajinal ve anal seks yoluyla, daha az oranda da hamilelik ve kan transfüzyonları, öpüşmek vb. yollarla bulaşır.

Bakterinin neden olduğu yaralara direkt temas ile de kişiden kişiye bulaşabilir. Bu yaralar dış genital organlar, vajina, makat, rektum, ağız ve dudaklarda görülebilir. Sifilis, enfekte anneden doğmamış bebeğine geçebilir. Hastalık kalıtsal değildir.

Önlenebilir ve tedavisi olan bir hastalıktır. Cinsel temasta prezervatif kullanımıyla bulaşma engellenebilir.

Sifilis ilk evrelerde semptom göstermeyebilir ve teşhis edilmesi zor olabilir. Tedavi edilmemesi halinde de yıllar boyu süren bir hastalıktır.

Bulgular cinsel ilişkiden sonraki üç hafta içinde ortaya çıkmaya başlar. Hastalık üç evrede görülebilir.

Birinci Evre: Şankr adı verilen kenarları belirgin, sert, sulantılı ve ağrısız bir yara oluşur. Ağrısız olduğu için kolaylıkla gözden kaçar. 3-6 haftadan sonra yara kendiliğinden kaybolur, ama enfeksiyonun ikinci evreye geçmemesi için tedavi gerekir.

İkinci Evre: Bakteri tüm vücuda yayılır. Şankrın çıkmasından ortalama 1-6 ay sonra ateş, baş ve boğaz ağrısı, kas-eklem ağrıları, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, bulantı kusma gibi belirtiler ortaya çıkar. İkinci evre boyunca deri döküntüleri ve yaralar görülebilir. Benzer şekilde ağız, yutak ve genital bölge mukozasında gri-beyaz plaklar şeklinde lezyonlar da görülür. Bazı hastalarda sinir sistemi tutulumu, eklem, karaciğer, göz, böbrek tutulumu olabilir.

Gizli ve Geç Evre: Gizli evre daha önce var olan bulguların kaybolmasıyla başlar. Sifilis tedavi edilmezse herhangi bir bulgu vermeksizin yıllarca vücutta kalabilir. Tedavi görmeyen vakaların yaklaşık %15’inde, geç evre enfeksiyonun başlangıcından 10-30 yıl sonra çok daha ciddi olarak ortaya çıkabilir. Kas hareketlerinin koordinasyonunda güçlük, felç, hissizlik, körlük, ruhsal bozukluklar görülebilir.