Dünyaca ünlü sanatçı ve aktivist Bob Geldof, Türkiye’nin dışarda marka olması için hükümet tarafından desteklenmesi gerektiğini belirterek, “Marka yaratmaktan bahsediyorsunuz. Ancak Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülü kazanan ‘Kış Uykusu’ filminin hükümet tarafından neden desteklenmediğini anlayamıyorum” dedi. Geldof, "Devlet nasıl olur da bu filmi desteklemez. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ifade özgürlüğüne inanan bir insanım diyor, ancak yapılanlar ortada. Kendisi dikatörlüğün olduğu bir dönemde yetişmiş bir insan. Ancak daha iyi bir Türkiye ve İstanbul için eylem yapmak için sokağa dökülen insanlara karşı çıktı” şeklinde konuştu.
Hürriyet'ten Ahmet Can'ın haberine göre, Bu yıl 15’inci yaşını kutlayan Marka Konferansı’nın en dikkat çekici konuşmalarından birini geçtiğimiz yılda olduğu gibi dünyaca ünlü sanatçı ve aktivist Bob Geldof yaptı. ‘Her zaman umut var’ ve ‘Hediye ekonomisi’ oturumlarında DJ Funky C ve başarılı model ve oyuncu Lily Cole ile birlikte yer alan Geldof, kurduğu yardım kuruluşu ‘Band Aid’ ile dünyayı sarsan ebola hastalığına dikkat çekti. Geldof, ebola hastalığının yalnızca Afrika’ya özgü değil global bir sorun olduğunu ve bütün dünyanın eğilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: “İngiltere, İsveç ve Almanya ebola için hızlı bir şekilde harekete geçti. Ancak Türkiye ebola için hiçbir şey yapmadı. İngiltere’de sadece sanatçıların değil, bir çok meslek grubu bu ebola için harekete geçti. Türkiye’yi de bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorum” dedi.
'Hükümet desteklemeli'
Türkiye’nin marka olması için yapılması gerekenler hakkında konuşan Geldof, bazı değerlerin hükümetler tarafından desteklenmesi gerektiğini söyledi. Geldof, Türkiye’ye her geldiğinde Türkiye’nin tarihini ve kültürünü ayakta tutan insanlarla tanıştığını söyleyerek, “Ancak Türkiye dışarıdan böyle tanınmıyor. Dışarıdan nasıl algılandığınız biraz da hükümetle alakalı. Marka yaratmaktan bahsediyorsunuz. Ancak Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülü kazanan Kış Uykusu filminin hükümet tarafından neden desteklenmediğine anlayamıyorum. Devlet nasıl olur da bu filmi desteklemez. Cumhurbaşkanı ifade özgürlüğüne inanan bir insanım diyor, ancak yapılanlar ortada. Kendisi dikatörlüğün olduğu bir dönemde yetişmiş bir insan. Ancak daha iyi bir Türkiye ve İstanbul için eylem yapmak için sokağa dökülen insanlara karşı çıktı” şeklinde konuştu.
'Marka kent için platform gerek'
Marka Konferansı’nın en dikkat çeken oturumlarından birini Hürriyet Gazetesi yazası Ayşe Arman ve Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı gerçekleştirdi. Ayşe Arman’ın sorularını yanıtlayan Bülent Eczacıbaşı, İstanbul’un marka kent olabilmesi için bir tasarım platformu oluşturulması gerektiğini söyledi. Eczacıbaşı, “Şu anda Türkiye’de tasarım deyince akla bir adres gelmiyor. Marka kent için öncelikli olarak bir adrese ihtiyaç var. Buna Tasarım platformu diyebiliriz. Tasarımı seçmeyen, tasarımı yargılamayan ve tasarımı odağına alan bir kurum oluşturmalıyız. Böyle bir platformu oluşturmak katılımla olmalıdır. Markaların ellerini taşın altına koymaları gerekiyor” dedi.