Dünya gazetesi yazarı Osman Ulagay, küreselde yaşanan enflasyonun başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerin ekonomik büyümeyi düşürmeyi göze alarak faiz oranlarını yükseltmeye başladığını vurgulayarak "Ama biz hala RTE patentli faiz politikasında ısrar ederek zaman kaybediyoruz. Dünyanın ve dünya ekonomisinin zor zamanlar geçirdiği bir dönemde Türkiye’nin bu anlayışla küme düşmeye aday ülkeler arasında yer alması kaçınılmaz görünüyor" dedi.
Ulagay, yazısında "Tasarruf oranı düşük olan ve ekonomisini hızlı büyütmek için dış kaynağa ihtiyaç duyan Türkiye’nin 2018’den beri ısrarla uyguladığı RTE patentli düşük faiz politikasıyla bir yandan hızla tırmanan enflasyonu körüklemesi diğer yandan yabancı yatırımcıları kaçırması ekonominin büyük bir çıkmaza sürüklenmesine yol açmış bulunuyor
2017’de başlayan bu süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve çevresinin ne pahasına olursa olsun ekonomiyi hızlı büyütme çabası geçen yıl Türkiye ekonomisinin dünyadaki en yüksek büyüme hızlarından birini yakalamasını sağladı ama bu sonuç Türkiye’nin finans dünyasındaki itibarını artırmadı, tersine düşürdü.
Ekonomiyi zorlamanın kaçınılmaz sonucu olan enflasyonun başını alıp gitmesi ve Türk lirasının yeniden yerlerde sürünmeye başlaması, ayrıca ekonomi yönetiminin yaptığı tahminlerin 5 kuruşluk değerinin bulunmaması bu süreci hızlandırdı. Şu anda Türkiye’nin uluslararası piyasalardaki risk primi 714 puanı geçmiş durumda ve bu 2008 krizinden bu yana erişilmemiş olan bir oran. Türkiye’ye ciddi yatırım sermayesi girişi değil çıkışı söz konusu" diye yazdı.