Gündem

Dubai Anlaşması'nın öyküsü

29 Temmuz 2010 03:00


T24- Üzerinden  yedi yıl geçen ve hiç yürürlüğe girmemesine karşın Başbakan Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu mahkemelik eden 'Dubai Anlaşması'nın öyküsünü Akşam gazetesinden Çiğdem Toker şöyle anlattı:


Kılıçdaroğlu'nun 'vatana ihanet' sözüne, Başbakan'ın açtığı tazminat davasının nasıl sonuçlanacağını, bugünden bilebilmemiz imkansız. Tıpkı; süreci yakından izlemiş bir gazetecinin, mazide kalmış görünen bir konu ısındığında kayıtsız kalmasının imkansızlığı gibi.

Devlet Bakanı Ali Babacan ile dönemin ABD Hazine Bakanı John Snow, 8.5 milyar dolarlık kredi anlaşmasını 22 Eylül 2003'te Dubai'de imzaladı. 
O gün, International Convention Center'da töreni izleyen gazeteciler arasındaydım. Anlaşmanın IMF toplantıları sırasında imzalanacak olması, iki gün öncesine dek  'Bizde böyle bir bilgi yok' diyen hükümet için de sürpriz olmuştu. Bu ani gelişmenin nedenini sonra öğrenecektik. ABD'nin ekim ayında dolacak olan 2003 mali takvimi kaçırılırsa, prosedürün 2004 için sıfırlanması gerekecekti.

İki bakan, dünyanın dört bir yanından gazetecilerin doldurduğu salona gecikmeli geldi. Son dakikaya dek, metin için Dubai-Ankara hattında yoğun bir telefon ve e-mail trafiği işlemişti. 

Babacan heyecanlı; Snow kendinden emin görünüyordu. İki bakan hazır metinleri sırayla okudu ve aylardır gündemde olan konuya dair tek soru bile almayı kabul etmeden gitti. Zihinlerdeki soru ise ortaktı:

'Bir yandan (Anlaşmanın Irak'a asker göndermekle ilgisi yok) diyorsunuz. Ama anlaşmanın iki şartından biri, 'Irak'ta işbirliğinin zorunlu olması'. Öte yandan  'Amerikan Dışişleri ve Savunma Bakanlıkları Türkiye'nin kredinin koşullarını yerine getirip getirmediğini izleyecektir'' diyorsunuz. Bütün bunlar ne anlama geliyor?'
Bütün bunların ne anlama geldiğini kısa süre içinde öğrenip haberleştirecektik.


'ASKER' KOŞULU 'ACİL ÖDENEK YASASI'NDA VARDI


ABD'li bakan 'Anlaşmanın Irak'a asker göndermekle ilgisi yok' dese de bu ilgi, beş ay önce, açık şekilde kurulmuştu.
Amerikan Yönetimi'nin, Irak'ı işgalinden hemen sonra Nisan 2003'te Temsilciler Meclisi ile Senato'dan geçirdiği 'Savaş Dönemi Acil Ek Ödenekler Yasası'na göre Türkiye, Kuzey Irak'a 'tek taraflı ve bağlayıcı olarak girerse' kredi iptal edilecekti.
Temsilciler Meclisi'nin, yasayı anlatan 8 Nisan 2003 tarihli 'HR 1559' (House Resolutions)  duyurusunda, bu bölüm şöyleydi:
'Türkiye, Irak Özgürlük Operasyonu'nda, insani yardımı içerecek biçimde ABD ile işbirliği yapmazsa ya da askeri birliklerini Kuzey Irak'a tek taraflı ve bağlayıcı olarak muharebe düzeninde yerleştirirse, bu kredinin kullanımı mümkün olmayacaktır.'



'TBMM İRADESİNDEN FERAGAT' TARTIŞMASI


Bu madde nedeniyle Kuzey Irak'a asker gönderilmesini öngören 20 Mart 2003 tarihli TBMM iradesinden dolaylı olarak vazgeçildiği,  yeni bir TBMM tezkeresine konu olması gereken kararın, finansman anlaşmasıyla değiştirilmiş sayıldığı, böylece hükümetin yetkisini aştığı tartışması başladı. 


DOKUZ AY SONRA



İmzaların atıldığı 22 Eylül'den dokuz gün sonra,  TBMM'nin açılış resepsiyonuna katılan dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, anlaşmadan rahatsızlık duyduklarını söyleyecekti. 
Anlaşmanın  yürürlüğe girmesi için, hükümetçe Meclis'e sunulup yasalaşması zorunluydu. İmzadan sonra 'Türk ekonomisinin yeniden şahlandığı bu dönemde bu anlaşmayı imzalamaktan mutluluk duyuyorum' diyen Babacan,  aylarca 'Ne zaman?' sorusuna  açık yanıtlar vermekten kaçındı. 
Aradan dokuz ay geçti. ABD Başkanı Georg W. Bush, ülkemize geldi. 27 Haziran 2004'te  Başbakan'la görüşmesinin ardından, anlaşmanın askıya alındığı açıklandı.