Diyarbakır Sur eski Belediye Başkanı ve DTK İnanç Komisyonu Üyesi Abdullah Demirbaş, DTK üyelerinin Vatikan’a giderek Papa Francis’e çözüm sürecini anlattı. Demirbaş, “Papa’ya Türkiye’de devam eden barış ve çözüm sürecini, Abdullah Öcalan ve devletin başlattığı bu iki yıllık süreçte hiçbir insanın ölmediğini anlatarak, kendisinin de sürecin devam etmesi için desteklerini istedik” dedi.
Diyarbakır Sur eski Belediye Başkanı ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) İnanç Komisyonu Üyesi Abdullah Demirbaş, Vatikan’da 14 Mayıs’ta Papa ile bir araya geldi. Demirbaş, ziyaretiyle ilgili Diyarbakır'da inanç temsilcileriyle birlikte basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Şeyh Said'in torunu Av. Muhammed Dara Akar, Bokark Şeyhi Nakşi Sayar, Din Adamları Yardımlaşma Derneği Başkanı Mele Zahid Çiftkuran katıldı. Demirbaş, Vatikan ziyareti ile ilgili T24’e konuştu ve görüşmenin perde arkasını anlattı.
Demirbaş, şunları söyledi:
“Biz 4 ay önce Vatikan’da iki kardinalle görüşerek, onlara Kültürler Sokağı ve Kırklar Meclisi projesini anlattık. Bu projelerin hem Türkiye’de hem Ortadoğu’da barış için önemli bir model olduğunu, hem etnik çatışmalara karşı bir arada yaşamayı, “birbirini yok et” anlayışından sıyırılıp, “yaşa ve yaşat” mantığını esas aldığını ve bunu pratikte uyguladığımız ifade ettik. Kendilerine bunu Papa’ya da anlatmak istediğimizi ilettik.
Saint Egidio Vakfı’yla da görüşerek bu çalışmalarımızı onlara da anlattık. Bunlar bize barış ve hoşgörü madalyası verdi.
Biz Türkiye’ye döndük 14 Mart 10.30 da Papa bize randevu verdi. Bu görüşmeye Diyarbakır bahçelerinden farklı renkleri, kokuları ve güzellikleri barındıran bir demet çiçek ile gittik. Bir demet çiçek arasında, Ermeni, Süryani, Keldani, Türkmen, Alevi, Müslüman şıh ve mollalarla gittik, bir de Keldani Patrik Vekili ile gittik. Papa’ya Türkiye’de devam eden barış ve çözüm sürecini, Abdullah Öcalan ve devletin başlattığı bu iki yıllık süreçte hiçbir insanın ölmediğini anlatarak, kendisinin de sürecin devam etmesi için desteklerini istedik.
Kırklar Meclisi modelimizle farklı inançlar, halkların temsiliyetinin barış için önemli bir model olduğunu ifade ettik. Kültürler Sokağı projesi ile de bir cami, iki kilise, bir havra, Alevi evi restore ettiğimizi, bu restorasyonla amacımızın bir zihniyet restorasyonu olduğunu aktardık.
Ayrıca Diyarbakır surlarının UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne alınmasını istedik ve bu konuda kendisinin de destekçi olmasını talep ettik.
Görüşmede, Ortadoğu’da Müslüman olmayan inançlara yönelik saldırıları yanlış bulduğumuzu, bunu tasvip etmediğimizi, aynı zamanda Avrupa’daki İslamafobi’nin de yanlış olduğunu kendisine ilettik. Tüm bunlara ilişkin iki sayfalık İngilizce bir mektup, bunun yanında El Cezire’nin kitabını, Kırklar Meclisi kitabımızı ve Kürt motifleri ile yapılmış bir halı hediye ettik.
O da Diyarbakır’dan gelen heyeti tebrik etti ve teşekkürlerini sundu, “Allah sizinle olsun” dedi. Soma’daki elim olayla ilgili de başsağlığı diledi.
Ziyaret ve görüşmenin en önemli özelliği bize göre, o meydan da bir Papa’nın kanı akmıştı. Türkiye’den o meydana bir demek çiçek götürerek artık kan yerine barış olması mesajını vermiş olmamızdır. Kendisinin Diyarbakır’a davetimize iştirak etmesini umuyoruz.”