Gündem

Covid-19'dan bir hekim daha hayatını kaybetti; Salih Cenap Çevli'nin ölümü önlemleri bir kez daha gündeme getirdi

27 Mayıs 2020 21:21
Adil Ergin Bağcı

Covid-19 mücadelesinin ön saflarındaki sağlık çalışanları risk altında çalışmaya devam ediyor. Vaka sayısında azalma kademeli olarak sürerken, sağlık çalışanları arasındaki can kaybı ise sürüyor. 

Bu kayıplardan biri de 26 Mayıs'ta özel bir hastanede çalışan Genel Cerrahi Uzmanı Salih Cenap Çevli.  Hekim Çevli'nin ölümü, salgınla mücadelede koruyucu ekipman eksikliğini dile getirdiği paylaşımlarını da gündeme getirdi. 

Çevli, yaptığı paylaşımda ""Hâlâ koruyucu giysimiz yok, evde çocuğumuza sarılmaya korkuyoruz. Bizi kim koruyacak?" ifadelerini kullanmıştı.

Sağlık çalışanlarının koruyucu malzeme eksikliklerini sık sık gündeme getiren Türk Tabipleri Birliği Başkanı Sinan Adıyaman, Çevli ve yaşamını yitiren diğer sağlık çalışanlarının hayatını kaybetmesinin sorumluluğunun hükümet tarafından geç alınan tedbirler olduğunu söyledi. 

Türkiye Tabipler Birliği Başkanı Sinan Adıyaman, Çevli'nin ölümüyle birlikte Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanı sayısının 40'a çıktığını açıkladı. 

Çevli ile ilgili Adıyaman, "Uzun zamandır Covid-19 ile mücadele ediyordu. Hastayken bile Covid-19 hastaları için bir not defteri tutuyordu. Çalışmaları vardı. Maalesef yaşam savaşını kaybetti" dedi. 

Çevli'nin ölmeden önce paylaştığı ""Hala koruyucu giysimiz yok, evde çocuğumuza sarılmaya korkuyoruz. Bizi kim koruyacak?" tweet'i hatırlatan Adıyaman, "Bu bizim düşüncelerimizi ifade ediyor. TTB olarak koruyucu ekipman eksikliğini defalarca dile getirdik. 'Hekiminizi koruyamazsanız. Toplumu koruyamazsınız' diyerek Sağlık Bakanlığı'na mektup yazdık. Bu konuda haklıyız. Sağlık Bakanlığı sürekli 'hazırlıklıyız' diyordu. Biz de bunun böyle olmadığını biliyorduk. Covid-19 ile enfekte olmuş sağlık çalışanı sayısı da nitekim 10 bini geçti" diye konuştu. 

Adıyaman genele bakıldığında da bu kadar kayıp olmasının nedenini "Önlemlerin geç alınması, TTB özellikle birtakım açıklamalarda bulunduktan 1 hafta, 2 hafta süreyle gecikmeli olarak önlemler alındı. Pandemilerde bir günün bile önemi vardır. Liglerin ertelenmesinde 1 hafta gecikme oldu. Bu kadar pandemi riski vardı ve salgın ilerliyordu cuma namazlarının cemaatle yapılmaması kararı da 1 hafta geç alındı. Netice itibariyle birçok şey de gecikildi. Bu da sağlık çalışanlarının ve vatandaşların hayatını kaybetmesine yol açtı" şeklinde açıkladı.    

Koruyucu ekipman sayısının vaka sayısı azaldıkça daha yeterli hâle geldiğini ifade eden Adıyaman, TTB olarak ülkenin bir çok hastanesine koruyucu ekipman desteği sağladıklarını belirtti ve "Nisan başında tüm Türkiye'de koruyucu ekipman eksikliği vardı. Birçok yerde 4 saatte bir değiştirilmesi gereken cerrahi maskeler 24 saatte bir değiştirilecek şekilde dağıtılmıştı" dedi.

"Yeni normal değil yeni açılım"

'Yeni normal' dönemiyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Adıyaman, "Yeni açılım dediğimiz dönemde bazı kararların erken alınması salgınla mücadeleyi zora sokacaktır. Umarız ki birinci dalganın aşağılara inmesi bu yüzden gecikmez ama biz öyle olacağını düşünüyoruz" dedi. 

Liglerin başlayacak olmasına ve AVM kararına da değinen Adıyaman, kararların toplum sağlığının gözetilmeden alındığını söyledi. 

Adıyaman "Bunlar büyük sermaye patronlarının iş birliğiyle yapılan açılımlar. Bu konuda biz 'yeni normal' demiyoruz, 'yeni açılım' diyoruz. Dünya Sağlık Örgütü Covid-19'un yeniden pik yapabileceğini açıkladı" yorumunu yaptı. 

"Bırakın üst sınırdan ödemeyi normal ödeme yapılmadı"

Sağlıkçılara söz verilip de verilmeyen ek ödeneklerle ilgili konuşan Adıyaman şöyle konuştu;

"Sağlık Bakanı ilk önce şık olmayan bir biçimde 'sağlık çalışanlarına üst sınırdan para vereceğiz' şeklinde açıklama yaptı. Bu birçok yerde gerçekleşmedi. En azından kamu hastanelerine Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan bir para aktarımı olmadı. Dolayısıyla kamu, üniversite hastanelerinde yoğun bakım hemşirelerine, temizlik personellerine hiçbirine tavandan ek ödeme yapılmadı. Asistanların nöbet parası verilmedi. Söz verildiği gibi. 'Biz böyle bir şey istemiyoruz' demiştik. Madem böyle bir jest yapacağını söylediniz. Bari yapsaydınız. Şık bir şekilde açıklamadınız. Bırakın tavandan ödemeyin normal ödemeler bile yapılmadı. Birçok yerde protesto yapıldı ama Sağlık Bakanı'ndan cevap yok. Bunu anlamak mümkün değil."     

"Yapılan büyük bir ayıptır"

SGK'nın yayınladığı genelgeyle Covid-19'un iş kazası statüsünden çıkarmasıyla ilgili soruyu da cevaplayan Adıyaman "İtalya, Almanya, Belçika, Kanada, Güney Afrika, Malezya ve ABD Covid'19'a bağlı nedenlerle hastalanan sağlık çalışanlarının sağlık durumuna ilişkin hekim raporu ve çalıştığı işe yönelik belgeyi 'iş kazası' sayılabilmesi için yeterli kararına vardı. DSÖ de zaten aynı şeyi söylüyor. 'Bu durumda sağlık çalışanlarının tedavi gibi ihtiyaçlarının karşılanması onların hakkıdır' diyor.

"Böyle bir dönemde bu genelgenin yayınlanması gerçekten çok büyük bir ayıptır" diyen Adıyaman, "Aile ve Çalışma Bakanlığı'na bunun bir an önce düzeltilmesi için yazdıklarını ifade etti. Koronavirüs'e bağlı hastalıklarının 'meslek hastalığı olarak kabul edilmesi' isteğimizi belirttik. Kabul edilmezse kanuni işlemlere başlayacağız" şeklinde konuştu.