İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- ABD’de kurulan ve dünyanın birçok ülkesinde uyuşturucu ile sürdürülen mücadeleye destek veren C4 Recovery Solutions Vakfı’nın Kıdemli Klinik ve Program Danışmanı Dr. Bob Lynn, günümüzde uyuşturucu bağımlılığının tehlikeli boyutlara ulaştığını söyledi. Dr. Lynn, uyuşturucu bağımlılığının bir ülkenin kalbine dinamit yerleştirerek, geleceğini çalmaktan farksız olduğunu söyledi.
Amerika’nın yanı sıra başta İngiltere olmak üzere, aralarında Lübnan, Jamaika, Filistin, Türkiye’nin de bulunduğu çok sayıda ülkede uyuşturucu bağımlılığı ile mücadele programlarını sürdüren vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Richard Ohrstrom ve Kıdemli Klinik ve Program Danışmanı Dr. Bob Lynn, Trakya bölgesinde işbirliği yaptıkları kuruluşlardaki uzmanlarla İstanbul’da toplantı yaptı. Beylikdüzü, Avcılar ve Edirne’nin Keşan İlçesi’ndeki belediyelere ait Madde Bağımlılığı Danışmanlık ve Takip Merkezi uzmanlarına seminer veren C4 Recovery Solutions Vakfı’nın Kıdemli Klinik ve Program Danışmanı Dr. Bob Lynn, DHA’nın sorularını yanıtladı.
\"YETERLİ TEDAVİ MERKEZİ VE ÇALIŞAN OLMAYACAK\"
Dr. Lynn, son yıllarda sentetik uyuşturucu bonzai başta olmak üzere madde bağımlılığı sorununun dünyada hızla arttığını ve kullanma yaşının giderek düştüğünü anlatırken, “Bu çok ciddi bir problem. Bağımlılık; bir ülkenin kalbine dinamit yerleştirmek, o ülkenin geleceğini çalmaktan farksız. Çocuk bu yaşta uyuşturucu kullanmaya başlanılması bunun ulusal, halk sağlığı sorunu gibi bir boyuta ulaştığını gösteriyor. Uyuşturucu kullanma yaşı ne kadar geri çekilirse o kişinin ömür boyu uyuşturucu kullanma yaşı o derece uzuyor. Gerçeği söylemek gerekirse bu çaptaki problemle mücadele etmek için yeterli derecede tedavi merkezi ve çalışan hiçbir zaman olmayacak gibi görünüyor” dedi.
\'TÜRK MODELİ\'
Dr. Bob Lynn, her ülkenin kültür, siyasi, sosyal, ekonomik yapısı, aile anlayışı dininin farklı olduğunu anlatırken, kendilerinin uyuşturucu ile mücadelede yukarıdan tabana inen klasik modeller uyguladıklarını, kendilerinin ise, Türkiye ve Türk insanının özelliklerini göz önüne alarak ‘Türk modeli’ üzerinde çalıştıklarını söyledi. Lynn, uygulamaya çalıştıkları bu modelde, Türkiye ile ilgili sosyo, ekonomik ve diğer bilimsel çalışmaların ışığında Türk insanı ile ilgili verilerle birlikte bağımlılıklı mücadelede \'Aşağıdan yukarıya\' bir program uyguladıklarını kaydededek, \"Çalışmaları yaptığımız her yerde oluşturulan yöntemler tepeden inme dayatmalı değil. Birlikte çalıştığımız arkadaşlar psikoloji camiasında çalışan terapistler konuya tüm yönlerden yaklaşan isimler. Türkiye\'de böyle bir yeteneğin olması sayesinde mücadelenin başarılı olacağını düşünüyorum\" dedi.
\"DİN ÖNEMLİ BİR UNSUR\"
Dr. Bob Lynn şöyle devam etti:
\"Esas aldığımız konular son derece kapsamlı ve detaylı araştırmalar, Türkiye ve sahada yapılan araştırmalarla birleştirilerek buradaki sosyo kültürel ekonomik duruma göre oldukça gelişkin Türk programı uyguluyoruz. Her ülkenin kültürü, siyasi yapısı, aile eğitimi, dininin farklı olduğunu biliyoruz. Yaygın anlayıştaki \'yukarıdan aşağıya\' uygulanan yöntemlerin yerine bilimsel çalışmalar ışığında aşağıdan yukarıya bir program uyguluyoruz. 48 yıldan bu çalışmaları yapıyorum. Adı konulmuş tedavisi olmadığı zamanda bu çalışmaları yapmaya başladım. Mücadelemizde din önemli bir unsur. Çünkü din; insan olarak yaşamımızın bir parçası. Diğer konular kadar önemli. Gittiğimiz ülkelerin hepsinde bunu dikkate alıyoruz. Örneğin İran’da uyuşturucu bağımlılığına karşı ciddi programlar uygulanıyor. Tüm çabalara rağmen dünyanın hiçbir yerinde dinin uyuşturucu sorununu çözdüğünü görmedim. Nedeni; Uyuşturucu maddeler çok güçlü. Gerek başka yerde gerek buradaki çalışmalarda ruhaniyet, spiritüellik, maneviyat vb. yaptığımız çalışmaların çok önemli gücünü ulaştırıyor. Bunun önemine vurgu yapıyoruz.”
(FOTOĞRAF)