T24 - Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Turan Buzgan, 6 ay ile 5 yaş altı çocuklarla kronik hastalığı bulunanların domuz gribine karşı aşılanmasına 16 Kasım Pazartesi gününden itibaren başlanacağını açıklarken, aşılanacak risk gruplarının yaş sınırının 25'ten 45'e, hatta 50'ye çıkarılabileceğini de bildirdi.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre daha önce Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) başta olmak üzere, önde gelen uluslararası sağlık kuruluşlarının, hastalığın daha sık görüldüğü 25 yaşın altındakileri aşılamada öncelikli grup olarak önerdiğini hatırlatan Buzgan, "Ama 25 yaşın üstündeki grupta da hastalığın azımsanmayacak kadar fazla görüldüğünü, ölümcül olabildiğini tespit ettik. Dolayısıyla yeni bir değerlendirme yaparak aşı uygulanacak grubun üst sınırını 25'ten 45, belki de 50'ye çıkarma kararı aldık" dedi.
Buzgan, konunun Bilim Kurulu'nda görüşüldüğünü, ancak yaş sınırının 45 ya da 50 olmasına bu hafta içinde karar verileceğini, bu grubun aşılamalarının da daha sonraki süreçte yapılacağını söyledi.
Kronik hastalığı bulunanlarla, 6 ay ile 5 yaş arası çocukların aşılarının, 16 Kasımdan itibaren sağlık ocakları ve aile sağlığı merkezlerine davet edilerek, gönüllülük esasına göre yapılacağını bildiren Buzgan, bu gruptakilerden sonra okul çocuklarının aşılanacağını duyurdu. Buzgan, planlamada bir aksama olmadığı takdirde, bu gruptakilerin aşılamasının Kasım sonu Aralık başında başlayacağını söyledi.
500 binlik ilk partinin ardından şimdiye kadar 2 milyon 250 bin doz daha aşı geldiğini belirten Buzgan, "Ama bunlar erişkin dozu hesabıyla yapılıyor. 9 yaşın altındaki çocuklara yarım doz uygulandığı için, çocuk dozu hesabı yapılırsa farklı bir ortaya rakam çıkıyor" derken, erişkinlere tam doz aşı yapılacağını kaydetti.
Yan etki takibi
Turan Buzgan, tüm aşılarda istenmeyen yan etkilerle ilgili bir bilim kurulu gözetiminde takip sistemi yürüttüklerine işaret ederek, H1N1 aşısının yan etkilerinin izlenmesiyle ilgili çalışmalar konusunda şunları söyledi:
"Bu aşıyla ilgili spekülasyonlar olunca, buna ayrıca önem verdik. Yakından izleme çalışmalarını yaptık. Dün itibariyle bize ulaşan 200 binin üzerinde aşılama oldu. Bu konuda sağlık personelimizi yakından bilgilendirmiştik.
Şu anda hacılarla beraber aşı yapılan grup sağlık personeli olduğu için daha duyarlı bir grup. Yan etkileri çok daha kolay bildirebiliyorlar. Allah'a şükür şu ana kadar aldığımız bilgilerden aşı konusunda çok önemli yan etkilerin olmadığını gördük. Aşıların, diğer tüm ilaçlarda ve biyolojik ürünlerde olduğu gibi yan etkileri olabiliyor. Aşılarda da bu yan etkileri bekliyoruz. Ama aşının getirdiği yararla ortaya çıkaracağı potansiyel yan etkiler kıyaslandığında aşı yapılmasının çok daha önemli olduğunu görüyoruz."
Domuz gribi aşılarında daha çok lokal yan etkilerin görüldüğünü bildiren Buzgan, enjeksiyon yoluyla uyguladığı için aşı yapılan yerde hafif ağrı olabildiği ve bunun birkaç gün devam edebildiğini söyledi. Buzgan, kimi zaman aşı yapılan yerde şişlik ve kızarıklık da olabildiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birkaç vakada geniş alerji tespit ettik. Anafilaktoid reaksiyon dediğimiz hızlı ilerleyen alerji olan bir vakamız var, ama anafilaksi tarzında görülmedi. Hayatı tehdit edici bir şey olmadı. Bazı vakalarda ellerde, parmaklarda uyuşma tarzında şeyler oldu. Hatta bazı basın organlarında da 'felç görüldü' şeklinde yer aldı, ama onların felç olmadığı zaten ortaya kondu. Aşı, enjeksiyon korkusuna bağlı, bazı şeyler görüldü. Onlar da yaşanması normal şeyler, sadece çocuklarda görülmüyor, erişkinlerde de bu tür şeyler olabiliyor. Kısaca görülen yan etkiler, tolere edilebilir yan etkilerdir ve ilerleyen süreçte de inşallah önemli yan etkilerle karşılaşmayız."
Hamileler için 'adjuvansız aşı'
Hamileler için etkinliği artıran madde içermeyen ve aralık ayında geleceği duyurulan adjuvansız aşı teminiyle ilgili sürecin devam ettiğini bildiren Buzgan, şöyle dedi:
"Zaten şu anda uygulamada olan aşının hamilelerde kullanımı mümkün, ancak bilim kurulumuzda aldığımız karar üzerine adjuvansız aşıyla ilgili uygulamayı deklare etmiştik. Hamilelerde hastalık çok şiddetli geçebiliyor, ölümlere yol açabiliyor. Şu anda sağlık personelimizden hamile olup bu aşıyla aşılanmak isteyenlere de müsaade ettik. Çünkü, yarar zarar dengesini gözetiyoruz. Yoksa aşının gebelerde kullanılmasına yönelik bir sakınca yok. Ama, yeterli veri olmadığı için bilim kurulumuz böyle bir yolu seçti"