ABD'de ikinci banka kurtarma planının açıklaması bugüne ertelenince dolar, euro ve yen karşısında değer kaybetti. 2009'a kan kaybı ile başlayan doların daha fazla erimemek için önünde temizlemesi gereken 10 mayın var.
Kriz öncesine kadar küresel yatırımcının en güvenilir yatırım aracı dolardı. Ne zamanki Wall Street'te trilyonlara yaklaşması beklenen bir zarar dalgası oluştu, dolar da "güvenli liman" tacını emtia, gelişmekte olan piyasalar ve altına bıraktı. Ancak kısa bir süre içinde emtia balonu da gelişmekte olan piyasalar balonu da söndü. Euro Bölgesi'nde patlak veren "resesyon" tartışmaları başlayıp euro adeta serbest düşüşe geçince ise dolar kısa bir süreliğine yine revaçta oldu.
Dolar, Yen karşısında da değer kaybetti
ABD'de cuma günü açıklanan ve ocak için 598 bin kişi çıkan son 16 yılın en yüksek işsizlik rakamlarının ardından kan kaybetmeye başlayan ABD Doları, dün de Hazine Bakanlığı'nın TARP II paketinin açılanmasını son anda bugüne ertelemesi nedeniyle düşüşe geçti. Sabah saatlerinde euro ve sterlin karşısında TARP II beklentisi ile yükseliş yaşayan dolar, açıklamanın plana özel sektöre ilişkin maddelerin de eklenecek olmasından ötürü ertelenmesi ile moral bozukluğu yaşadı. Cuma günü dolar karşısında 1,2946'dan kapananan euro sabah saatlerinde 1,2900 seviyesine kadar geriledikten sonra açıklamanın iptal edilmesinin ardından 1,3040 seviyelerine kadar yükseldi ve dolar kan kaybetti. Dolar, Japon Yeni karşısında da yüzde 0,6 değer kaybetti ve 91,37 seviyesine kadar geriledi.
Uzmanlar uyarıyor!
Uzmanlara göre ise 2009'da da dolara kan kaybettirecek 10 büyük tehdit var. Bu tehditlerin başında ise yabancı merkez bankalarının ellerindeki ABD varlıklarını satmaya başlamaları ve "riskten kaçış"ın 2009'da hızlanması geliyor. Sahip oldukları ABD varlıkları ile ABD'nin devasa cari açığını finanse eden ülkeler arasında ellerindeki "petrodolar"lar ile büyük tehdit unsuru olan petrol üreticisi Körfez ülkeleri ile Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan piyasalar var. Sonu gelmeyen şirket iflasları ve üstüste açıklanan kurtarma planları da dolar için 2009'da büyük tehdit olacak. Diğer büyük tehditler arasında ise gittikçe büyüyen dış ticaret açığı, artan hazine tahvili ihraçları, altın fiyatlarındaki pahalanma, Çin'in para birimi yuandaki değerlenmeye karşı hükümetin yapacağı dolar alımları, bütçeye yük bindiren kurtarma paketleri, artan bütçe açığı ile azalan vergi gelirleri, riskten kaçış algısının yükselmesi, dolara ilişkin güven kaybı ve ABD Merkez Bankası'nın (FED) olası yeni faiz indirimleri olacak.
4 ülkenin bile satacağı varlık 1 trilyon dolar
Sadece Rusya, Suudi Arabistan, Hindistan ve Japonya'nın elindeki dolar rezervinin büyüklüğü 2 trilyon doları buluyor. Uzmanlar ise bu yıl bunun 1 trilyon dolarının satılabileceğini öngörüyor.
Dolar için aslında en büyük risk emtia balonunun sönmesi ile bir dönem petrolden kazandığı parayı kazanamayan Suudi Arabistan gibi Körfez ülkeleri ile Rusya gibi para birimindeki aşırı değer kaybının önüne geçmeye çalışacak ülkelerin ellerinden ABD varlıklarını çıkarması. 2009'da bütçe açığı vermesi beklenen Suudi Arabistan bunu elindeki ABD varlıklarını satarak finanse edebilir. Rusya ise şimdiden 598.1 milyar dolarlık dolar rezervinin yüzde 20'sini sattı, bu yıl da devam etmesi bekleniyor.
Likidite bolluğunun sona ermesi ve artan risk algısı ile cari ve bütçe açıklarının en büyük sıcak para kaynağı olan yabancı sermaye akışı duran gelişmekte olan piyasalar da bu yıl finansman kaynağı elde etmek için ellerindeki dolarları satabilir. 2008'in mayıs ayında 316.2 milyar dolarlık dolar rezervine sahip olan Hindistan, son dönemde para biriminde yaşadığı kan kaybını engellemek için hızlı bir dolar satışına gitti ve rezervin boyutu 62.2 milyar dolar azalarak 254 milyar dolara kadar düştü. Hindistan Merkez Bankası'nın ekim ayındaki dolar satışları alışını 18.7 milyar dolar gibi rekor bir farkla geçmişti. Kalan rezervin büyük bir kısmının ise 2009'da satılması bekleniyor. Japonya ise azalan talep yüzünde 1980 yılının kasım ayından bu yana ilk kez iki ay üstüste olmak üzere dış ticaret açığı verdi. Bu durumda Japonya da bu açığını finanse etmek için dolar satışına gidecek ülkeler arasında yer alabilir.
Doların önündeki diğer mayınlar
* 700 milyar dolarlık dış ticaret açığı: ABD'de hızla düşen ihracat yüzünden oluşan 700 milyar dolarlık devasa dış ticaret açığı dolar için de risk. Doların değer kaybetmemesi için bu açığın kapanması gerekiyor ve 700 milyar dolarlık yabancı sermaye çekmek bu koşullar altında neredeyse imkansız gibi.
* Hazine tahvillerinin değer kaybı: DÜnya çapında bir çok merkez bankasının elinde ABD Hazine tahvili var. Dolayısıyla ABD hazine tahvilleri fiyatlarının çakılması dünya için risk. Yeni hazine tahvillerinin ihracı en az para basılmış kadar etki yaratıyor ve doların değerini düşürüyor. ABD içinse finansman imkanı sağlamak için tahvil ihracı şart.
* Altının 1000 doları aşması dolarda çöküş demek: Altına olan talebin artması dolar olan güvenin azalmasının işareti olarak kabul edilyor. Yatırımcının tarih boyunca güvenli limanı olan altının ons başına fiyatının yeniden 1000 doların üzerine çıkması halinde ise bu "doların çöküşü" anlamına gelecek.
* Bütçe açığı ve azalan vergi gelirleri: Son verilere göre ABD'nin 2009 yılındaki bütçe açığı rekor kırarak 438 milyar dolar olacak. TARP paketlerinden otomotiv şirketlerine verilen fonlara, ekonomik teşvik paketlerine kadar bir çok harcama bütçe açığını rekora taşıyacak. Vergi gelirlerinin ise 500 milyar dolar azalması bekleniyor. Bu bütçe açığı ise finansman bulmak için hükümeti en az 2 trilyon dolarlık hazine tahvili satmaya zorlayacak. Böylece hem yabancı merkez bankaları hem de ABD hükümeti tarafından satılan hazine tahvilleri ile 2009'da elden çıkarılan ABD varlığı miktarı 4 trilyon doları bulabilecek. Finansman imkanını sağlayabilmek için ABD Merkez Bankası hazinenin çıkaracağı tahvilleri ancak para basarak satın alabilecek. Bu da doların daha fazla kan kaybetmesine yol açabilir.
* Riskten kaçışın hızlanma ihtimali: 2008'in ikinci yarısında hedge fonlar liderliğinde başlayan "riskten kaçış", 2009'da hızlanacak. Dış borcu 14 trilyon doları bulan ABD, riskten kaçış hızlanınca para birimi dolarda değer kaybı görmeye başlayacak.