Dolar/TL kuru, koronavirüs salgını nedeniyle küresel piyasalarda yaşanan satış baskısına ek olarak Türkiye'de piyasaların kapalı olması nedeniyle piyasanın da hacimsiz olmasıyla 7'nin üzerine çıktı.
Son haftalarda kur 7 sınırına yakın işlem görüyordu; bugün Türkiye'de piyasaların tatil olması dolayısıyla hacmin düşük seyretmesi kurun yükselmesine neden oldu.
Koronavirüs salgınının yarattığı ekonomik endişeler, son dönemde bilançolarını açıklayan şirketlerin kârlarının düşük gelmesi ve çoğu ülkenin açıkladığı düşük ekonomik göstergeler, rezerv para ve güvenli liman niteliğindeki dolara ilginin artmasına yol açtı.
Bunun üzerine dolar hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülke para birimlerine karşı güçlendi.
Doların G-10 ülkelerinin para birimleri karşısındaki seyrini gösteren Bloomberg Dolar Spot Endeksi, bugün yüzde 0,4 yükseldi.
Bloomberg HT'nin haberine göre ABD hazine tahvilleri de, tatil nedeniyle işlem hacminin düşük kaldığı Asya'da güvenli liman niteliğinden dolayı gelen taleplerle hafif değer kazandı.
Güne 6,99 seviyelerinde başlayan dolar/TL kuru, bir süre bu seviyelerde dalgalandıktan sonra yükselmeye başladı.
Kur öğle saatlerinde ise 7 seviyesinin üstüne çıktı.
Kur bugün en yüksek 7,04 seviyesine kadar çıkarken, akşam saatlerinde 7,02'de dengelendi.
Böylece TL'nin günlük kaybı yüzde 0,5'in üzerinde gerçekleşti.
Bloomberg'e konuşan Sydney'deki Westpac Banking'in kıdemli döviz stratejisti Sean Callow, "ABD doları, koronavirüs çağında güvenli liman para birimi niteliğini koruyor; yen ve İsviçre frangı gibi geleneksel güvenli limanların önünde gidiyor" yorumunda bulundu.
TCMB rezervleri ekside mi?
Kimi uzmanlar ve analistler dolar/TL kurundaki bu hızlı yükselişte TCMB'nin rezervlerinde görülen erimenin yol açtığı endişenin rol oynadığını düşünüyor.
Uzun zamandır piyasalarda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) kurun 7 seviyesinin üzerine çıkmasını engellemek için rezervlerini erittiği yönünde haberler var.
TCMB Başkanı Murat Uysal, dün gazetecilere yaptığı açıklamada bir kur hedefleri olmadığını söylerken rezervler konusunda da endişe edecek bir durum olmadığını dile getirdi.
Reuters haber ajansı ise TCMB rezervlerinin endişe verici boyutlara indiğini aktardı.
Türkiye'nin koronavirüs salgınına yanıt olarak Mart ayının ortasından bu yana 5 milyar dolar ile rekor düzeyde devlet tahvili satın aldığını belirten Reuters, aynı zamanda Merkez Bankası'nın kurun 7 seviyesinin üzerine çıkmaması için Nisan ayının ortasından beri swap yöntemiyle ve kamu bankaları aracılığıyla yabancı para rezervlerini erittiğini öne sürdü.
Reuters, işlemcilerin hesaplarına göre kamu bankalarının bu yıl 32 milyar dolar döviz sattığını ve bunun 2020'nin henüz ilk dört ayı geçmiş olmasına rağmen geçen yıl piyasaya yapılan müdahalelerin toplamına eşit olduğunu belirtti.
Kimi işlemcilerin hesaplamaları ise TCMB'nin net rezervlerinin eksiye düştüğünü öne sürüyor.
Reuters'in görüştüğü ve isminin kullanılmasını istemeyen işlemciler, kurun 7 seviyesinin üzerine çıkmasının bugüne kadar kamu bankalarının döviz satışları ile sağlandığını söyledi. Ancak işlemciler, bu satışların sürdürülemeyecek olmasının TL üzerinde satış baskısı yarattığını dile getirdi.
Bir işlemci kendi hesaplamalarına göre TCMB'nin net rezervlerinin eksi 2 milyar dolara düştüğünü öne sürerek, "hiçbir ülkenin böylesine bir rezerv kaybını kaldıramayacağını" dile getirdi.
Bu durumun en çok Türkiye'nin bu yıl ödemek durumunda olduğu 170 milyar dolar döviz borcuna olumsuz yansıyacağı düşünülüyor.
Kanada merkezli yatırım bankası TD Securities, bu hafta içi yayımladığı raporunda bu hızla giderse TCMB'nin temmuz ayı itibarıyla rezervlerini eritebileceğini kaleme belirtti.
Geçen hafta brüt rezervler 1,3 milyar dolar düştü
Perşembe günü TCMB'nin açıkladığı Haftalık Para ve Banka İstatistiklerine göre Merkez Bankası'nın brüt döviz rezervleri geçen hafta 1,3 milyar dolar düşerek 52,7 milyar dolara indi.
Toplam rezervleri ise geçen hafta 1 milyar 464 milyon dolar azalarak 86 milyar 447 milyon dolara geriledi.
FT: 7'nin altında tutmaya çalıştılar ama olmadı
Financial Times gazetesi de konuyla ilgili haberinde Türkiye'nin kuru 7'nin altında tutma çabasını Cuma günü hayata geçiremediğini belirtti.
Gazeteye konuşan Merian Global Investors şirketinden gelişmekte olan ülkeler tahvil yöneticisi Delphine Arrighi, koronavirüs salgınının Türkiye ekonomisine yıllarca hissedilecek bir ekonomik yük bindirdiğini söyleyerek Türk Lirası için endişeli olduklarını aktardı.
TL'yi destekleme çabalarının TCMB'nin eriyen rezervleriyle iyice zorlaştığı belirtilen haberde, ismini vermeden konuşan Londra'daki bir işlemci, "kamu bankalarının cuma sabahı açık piyasalarda 300 milyon dolara yakın para sattığını, ancak buna rağmen TL'yi 7'nin altında tutmayı başaramadıklarını" öne sürdü.
Bloomberg HT televizyonu genel yayın yönetmeni ekonomist Gökhan Şen, konuyla Habertürk gazetesine yazdığı makalede rezervler ve kur arasındaki ilişkiyi şu şekilde açıklıyor:
"Kimileri belirsiz ortamda farklı sebeplerle kurunun eridiğini görüyor. Ülkemiz burada örneğin. Belirsizlik içinde rezervler satılıyor ve bu sefer de rezervler düşük olduğu için kur değer kaybediyor. Bir nevi negatif beslemeli döngü."
Şen, ayrıca asıl önemli olanın rezerv seviyesi olmadığını, yönetim biçimi olduğu tespitinde bulunuyor: "Acaba uzun vadede nasıl bir finansal mimari tasarlıyoruz? Ona göre rezervlerin seviyesinin önemi olabilir ya da olmayabilir."
Türk Lirası, dolara karşı yılın başından beri yüzde 14 değer kaybetti.
Uysal: Kur hedefi yok, rezervler için endişeye gerek yok
TCMB Başkanı Uysal, rezervlerle ilgili endişe edecek bir durum olmadığını söyledi.
Bir gazetecinin Merkez Bankası'nın rezervlerinin eksiye geçtiği yönündeki yorumları hatırlatması üzerine Uysal şu yanıtı verdi:
"Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Risk iştahı azaldı. Gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı oldu. Bizim de diğer merkez bankalarında olduğu gibi dalgalanmalar ve rezerv seviyelerinde dalgalanma olabiliyor. İletişimimizde sıklıkla söylediğimiz gibi toplam rezervler üzerinden rezervleri değerlendirmek gerekir. Genel rezerv seviyemiz kısa vadeli yükümlülükler açısından bir sıkıntı olacağını değerlendirmiyoruz."
"Kur hedefi olmadığını son iki aydaki gelişmelere bakarak izleyebiliriz. Kur seviyesi ile ilgili bir savunma mekanizmamız yok" diyen Uysal, ayrıca şu açıklamada bulundu:
"Merkez Bankalarıyla olan swap görüşmelerimizin devam ettiğini belirtmiştim. Bu dönemde daha da güçlendirme yönünde çalışmalarımız devam ediyor. Daha fazla sayıda merkez bankasıyla swap hattı kurulmasıyla ilgili süreç devam ediyor. Rezervlerdeki dalgalanmanın geçici olduğunu söyleyebilirim. Kurlar üzerindeki baskı giderek azalacaktır" demişti.
Uysal, "IMF ile kaynak ya da swap girişimimiz yok" sözlerini de sarf etti.
Kurumun yıl sonu için enflasyon tahmini ise yüzde 7,4 olarak açıklandı.