Dolar/TL, Haziran ayı başında 8.88 ile tarihi zirvesini test etmesinin ardından doların başlıca para birimleri karşısında değer yitirmesi ve ABD tahvil getirilerindeki yükselişin yerini düşüşe bırakmasının da desteğiyle 8.40'a doğru geriledi.
Haziran başında 8.88, hafta başında 8.70'e yakın seviyelerde olan dolar/TL 8.42'ye kadar indi. Kur sabah saatlerinde 8.42/8.44 seviyesinde işlem gördü. Aynı saatlerde euro/TL 10.27/10.29 seviyesindeydi.
Piyasalar yön belirleyici gelişme olarak pazartesi günü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden'in görüşmesini bekliyorlar.
Erdoğan ile Biden'ın haftaya Pazartesi günü yapacağı görüşme öncesi diplomasi trafiği sürüyor.
Ankara ve Washington, ABD'nin yaptırım başlatmasına neden olan Türkiye'nin Rusya'dan aldığı S-400 füzeleri, iki ülkenin Suriye konusunda izlediği birbiriyle çelişen politikalar, ABD'nin sorun teşkil ettiğini düşündüğü Türkiye'nin insan hakları alanındaki performansı nedeniyle bozulan ilişkileri düzeltmekte zorlanıyorlar.
Asya borsaları, ABD tüketici fiyatlarını etkileyen tek seferlik unsurların, Fed'in artan enflasyonun geçici olacağına dair görüşünü desteklemesiyle yükselirken ABD tahvil getirileri üç ayın dip seviyesine geriledi.
ABD tüketici fiyatları Nisan ayındaki yüzde 4.2'lik artışın ardından Mayıs ayında yüzde 5 ile Ağustos 2008'den bu yana yıllık bazda en büyük artışı kaydetti.
ABD'nin 10 yıllık Hazine tahvil getirisi dün yüzde 1.459'da kapandıktan sonra yüzde 1.4340 ile üç ayın en düşük seviyesine geriledi.
Yüksek faiz TL'yi destekleyen en önemli unsur
Türkiye'de politika faizinin yüzde 19 ile benzer ülkelere göre yüksek seviyelerde bulunması TL'yi destekleyen en önemli unsur olmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın geçen haftaki düşük faiz çağrısıyla 8.88'e sıçrayan dolar/TL, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun para politikasında erken gevşeme beklentilerinin tamamen ortadan kalkması gerektiği açıklaması sonrası yönünü aşağı çevirdi.
TCMB'nin açıklamalara rağmen yatırımcılar siyasetin düşük faiz istekliliğini de göz önüne alarak kısa vadede faizlerde indirim olacağı endişesini hala taşıyorlar. Bu da TL'de değer kaybı olarak zaman zaman fiyatlamalara yansımaya devam ediyor. Ancak TCMB bugüne kadar faiz indirimi yönünde bir adım atmadı.
Goldman Sachs tarafından dün yayımlanan bir raporda da TCMB'nin önümüzdeki dönemde faizleri düşürmek için daha fazla baskı altında kalabileceğine dikkat çekildi. Raporda Erdoğan'ın yaz aylarını işaret etmesine rağmen TCMB'nin ancak dördüncü çeyrekte bir faiz indirimi gerçekleştirebileceği öngörüsünün korunduğuna da dikkat çekildi.