Bu rakamın korkunçluğunu ortaya çıkaran bir başka rakam ise kurtuluş savaşındaki kayıplar. Türkiye Gediz Muharebesi’nde 181, 1. İnönü Savaşı’nda 95, 2. İnönü Savaşında 1499 , Kütahya Eskişehir Muharebesi’nde 1522 askerini yitirdi.
Taraf'ın haberine göre, Türkiye gündeminin en can yakıcı konularından biri hiç kuşkusuz kadın cinayetleri. Gün geçmiyor ki ülkenin bir yerinde kadınlar sokak ortasında, işyerlerinde, evlerinde öldürülmesin. Korkutucu bir tırmanış gösteren bu cinayetler resmi rakamlara da yansıdı. Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre kadın cinayetleri özellikle 2002 ile 2009 yılları arasında tam yüzde bin 400’lük artış gösterdi. İşte o inanılmaz ve korkutucu rakamlar:
Yılllar ve öldürülen kadın sayısı:
2002 - 66
2003 - 83
2004 - 164
2005 - 317
2006 - 663
2007 - 1011 2
008 - 806
2009 - 1126
2010 - 217
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu da 2011’in ilk altı ayında öldürülen kadınların sayısını açıkladı. Platforma göre bu süre içinde öldürülen kadın sayısı da şimdiden 130’a ulaştı bile.
İki İnönü savaşında ölen asker sayısını katladılar
Rakamların ne kadar çarpıcı ve düşündürücü olduğunu anlamak için Kurtuluş Savaşı dönemine bakmak yeterli aslında. Genelkurmay verilerine göre Türkiye silahlı orduların ağır silahlarla günlerce çarpıştığı Gediz Muharebesinde 181, 1. İnönü Savaşı’nda 95, 2. İnönü Savaşında 1499, Kütahya Eskişehir Muharebelerinde ise sadece 1522 askerini yitirdi. Peki bunca cinayetin failleri yakalanmış, cezalandırılmış mıydı? Bu soruların yanıtı da yine Adalet Bakanlığı verilerinde görülebiliyor. 2002’den Temmuz 2009’a kadar şiddet ve cinayetler nedeniyle toplam 12 bin 678 dava açıldı. Bu davalarda 15 bin 564 kişi yargılanırken, bunlardan 5 bin 736’sı mahkûm oldu. Bu davalarda bin 859 kişi için beraat, 794 kişi için de denetimli serbestlik kararı verildi.
İki kadından biri dayak yiyor
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün ‘Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması’ da kadının gerçekten nasıl bir şiddet sarmalı içine düşürüldüğünü gösteriyor. Araştırmaya göre Türkiye’de kadınların yüzde 41.9’u fiziksel ve cinsel şiddete uğruyor. Yüzde 49.9’la en fazla şiddete maruz kalan kadınlar ‘düşük gelir’ grubundan oluşuyor. Şiddet ‘yüksek gelir düzeyi’nde de azımsanmayacak oranda: Yüzde 28.7.
Eğitimi olmayan ya da ilköğretimini bitirmemiş kadınların yüzde 55.8’i şiddet mağduruyken, lise ve üzeri eğitim alan kadınlardan şiddet görenlerin oranı yüzde 27.2. Türkiye genelinde yaşadığı şiddeti kimseye anlatmayan kadın oranı yüzde 48.5. Düşük gelir düzeyinde bu oran yüzde 54.1, yüksek gelir düzeyindeyse yüzde 37.5. Türkiye genelinde ‘ekonomik şiddete’ uğrayan kadın oranı yüzde 23.4. Erkeklerin ‘işten çıkmaya neden olma veya çalışmaya engel olma’ oranı düşük gelir seviyesindeki kadınlarda yüzde 21.5 iken, yüksek gelir düzeyindeki kadınlarda neredeyse aynı: Yüzde 21.2.
Şiddet yaşamış kadınların yüzde 33.7’si ‘hayatına son vermeyi düşündüğünü’ söylüyor. Düşük ve yüksek gelir grubunda bu fikri aklından geçiren kadın oranı aynı: Yüzde 34.6. Eğitimsiz kadınların yüzde 34.1’i, eğitimlilerinse yüzde 37.6’sı ‘yaşamına son vermeyi’ düşünmüş.
Cinsel şiddet de hız kesmiyor
Araştırma kadınların cinsel şiddet, taciz ve tecavüz kâbusunu da yaşadıklarını ortaya koyuyor. Buna göre sadece 2010 yılında tacize uğrayan kadın ve çocukların sayısı 381. Tecavüze uğrayan kadın ve çocukların sayısı ise 207. Yine 2010 yılında 18 yaşından küçükken tacize uğrayanların oranı ise yüzde 82.5. Çalışmanın en düşündürücü saptamalarından biri ise 2010 yılında tanıdıkları bir erkek tarafından tecavüze uğrayan kadın ve çocukların oranının yüzde 91.3’e ulaşması.