İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesinin 2020’nin ilk 6 ayını ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini kapsayan hak ihlalleri raporuna göre 638 ev ve iş yerine baskın düzenlendi, gözaltına alınan 16’sı çocuk 769 kişiden 2’si çocuk 132 kişi tutuklandı. İşkence yasağına yönelik ihlallerin artış gösterdiğine işaret edilen raporda, 61 kişinin gözaltı yerleri dışında, 22 tutuklunun cezaevinde işkence ve kötü muameleye maruz kaldığı kaydedildi
Rapor, dernek binasında düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyu ile paylaşıldı. Toplantıya İHD Eş Genel Başkan Yardımcısı Rehşan Bataray Saman, Bölge Temsilcisi Abdusselam İnceören, Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun ve Şube yöneticileri Ercan Yılmaz ile Yakup Güven katıldı.
Raporun açıklanması öncesinde konuşan Eş Genel Başkan Yardımcısı Av. Rehşan Bataray, bölgede Kürt meselesine yönelik otoriter, şiddete ve çatışmaya dayalı politikalarda ısrar edilmesi nedeniyle toplumsal yaşamı derinden etkileyen, korkunç bir çatışma tablosuyla karşı karşıya olunduğunu ifade etti.
"Çatışma ortamında hak ihlalleri tırmandı"
İnsan hakları ihlallerinin çatışma ortamının etkisiyle tırmanış gösterdiğini söyleyen Rehşan Bataray, işkence ve kötü muamele, toplanma ve gösteri hakkına yönelik yasaklar ve müdahaleler, düşünce ve ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, kadına ve çocuklara yönelik şiddet, ekonomik ve sosyal haklardaki kayıplar gibi birçok kategoride ihlallerin aktardı.
Yargının tarafsızlığını yitirdiğini belirten Bataray, özellikle geçtiğimiz haftalarda kadın siyasetçi ve aktivistlerin “örgüt üyeliği”, “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” ve “örgüt propagandası yapmak” gibi suçlamalarla gözaltına alınıp tutuklamaları ile kişi güvenliği ve özgürlüğü ile birlikte örgütlenme özgürlüğünün de açıkça ihlal edildiğini kaydetti.
"Kadına yönelik şiddet arttı"
Av. Bataray, salgının etkili olduğu mart ve nisan aylarında aile içi kadına yönelik şiddet olayları artış yaşandığını da dile getirdi. Bataray, “Evde kalma sürelerinin artması ve bu süreçte İnfaz Yasası’nda yapılan değişiklikler sonucu şiddet uygulayan erkeklerin serbest kalması ile birlikte kadınların şiddete maruz kalma oranları da artmıştır. Alternatif koruma mekanizmalarının yokluğuyla birlikte kadına yönelik aile içi şiddetin önlenmesi amacıyla imzalanan İstanbul Sözleşmesi’nin iptaliyle ilgili tartışmalar başlatılmıştır. Tablo bu denli ağır iken sözleşmeden çekilmek demek, kadına yönelik şiddeti ve cinayetleri onaylamak ile eşdeğer bir anlam taşımaktadır” dedi.
Kayıp yakınları eylemi 2018'den beri yasak
İfade ve örgütlenme özgürlüğü ile toplantı ve gösterilerin valiliklerin keyfi bir biçimde aldığı kararlar ile yasaklanmasına dikkat çeken Bataray, İHD ve kayıp yakınları tarafından Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganıyla her hafta kesintisiz bir şekilde sürdürülen hakikat ve adalet arayışının, 1 Eylül 2018’den beri yasaklanmış olduğunu hatırlattı.
"Kürt sorununun çözümü için çatışmasız ortam"
Bataray, silahlı çatışmalarda yaşamını yitiren PKK militanlarının mezarlarının bulunduğu mezarlıkların, askeri operasyonlar sırasında tahrip edilmesi, yıkılması, yine savcılık kararıyla cenazelerin adli tıp incelemesi için mezarlarından çıkarılması, adli tıp incelemeleri sonrası kaldırımlara gömülmesi gibi ihlaller yaşandığı üzerinde de durdu. Bataray, mezarlıkların tahrip edilmesinin ne insancıl hukukla ne de dini inanışla izah edilir bir yanının olmadığını ifade etti.
Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözülebilmesi için çatışmasızlık ortamının sağlanması gerektiğinin altını çizen Bataray, “İnsan hakları ihlallerinin oluşumuna yol açan politikalardan vazgeçilmesi talebinde bulunuyor, çatışmalı ortamın bir an önce son bulmasını, kalıcı bir çatışmasızlık halinin ve çözüm sürecinin yeniden müzakere edilmesini umuyoruz” dedi.
Hak ihlalleri
Bataray’ın ardından yılın ilk 6 ayına dair hazırlanan hak ihlalleri raporunu İHD Doğu ve Güneydoğu Bölge Temsilcisi Abdüsselam İnceören paylaştı. İnceören, pandemi nedeniyle yaşanan birçok hak ihlaline ulaşmakta zorluk çektiklerini, bu yüzden raporda bulunan hak ihlali verilerinin daha yüksek olduğunu dile getirdi.
Raporda, hak ihlalleri verileri şu şekilde paylaşıldı:
“Dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle 1 kişi yaşamını yitirdi, 1 kişi yaralandı. Hapishanelerde 2 mahpus yaşamını yitirdi. 3 asker ve polis, intihar ettikleri iddia edilerek şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. 1 siyasi parti yöneticisi saldırı sonucu yaşamını yitirdi. 1 gazeteci ve 3 sağlık görevlisi gerçekleşen saldırılarda yaralandı. Silahlı çatışmalarda, 14 güvenlik görevlisi yaşamını yitirirken, 15’i de yaralandı. 78 silahlı örgüt militanı yaşamını yitirdi. Çatışmalar arasında kalan 1 sivil yaşamını yitirdi. Silahlı örgütün eylemleri sonucu 15 kişi yaşamını yitirdi, 23 yaralandı. 1 kişi, silahlı örgüt militanları tarafından öldürüldü. Sınır hatlarında 1 kişi vurularak yaşamını yitirdi. 13 kişi ise donarak ölü bulundu. Mayın patlamalarında 1 çocuk yaşamını yitirdi. 3 çocuk, 12 kadın ve 4 erkek olmak üzere 19 kişi, kuşkulu bir biçimde ölü olarak bulundu.”
Raporda, çatışmalı bölgelerde bulunan 3 kent ve bu kentlere bağlı 13 ilçe sınırlarında bulunan onlarca bölgeyi kapsamına alacak şekilde toplamda, 8 kez özel güvenlik bölgesi ilanları edildiği ve belli bölgelerdeki ilanların periyodik şekilde uzatıldığı kaydedildi. 3 kent merkezi ve bu kentlere bağlı 3 ilçede bulunan 62 mahalle ve mahallere bağlı bulunan onlarca mezrayı kapsamına alacak şekilde toplamda, 7 kez sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
1 cenazenin PTT aracılığıyla kargoyla ailesine gönderildiğine yer verilen raporda, yaşamını PKK'lilerin defnedildiği mezarlıkların en az 8 kez tahrip edildiği tespit edildi.
"20 kadın 'intihar ettti"
Bölgede 20 kadının "intihar ettiği" ve 1 kadının da intihar teşebbüsünde bulunduğu tespitine yer verilen raporda, “14 kadın aile içi şiddet sonucu katledildi, 13 kadın ise maruz kaldığı şiddet sonucu yaralandı. 1 kadın cinsel saldırıya maruz kaldı. 8 kadın toplumsal yaşamda saldırı sonucu katledildi, 6 kadın ise maruz kaldığı şiddet sonucu yaralandı. 4 kadın cinsel saldırıya maruz kalırken, 1 kadın ise fuhuş yapmaya zorlandı. 3 çocuk intihar etti. 1 çocuk aile içi şiddet sonucu katledildi, 2 çocuk cinsel istismara maruz kaldı. 3 çocuk toplumsal yaşamda maruz kaldığı şiddet sonucu katledildi, 4 çocuk ise yaralandı. 204 çocuk cinsel istismara maruz kaldı. 2 çocuk okulda şiddet gördü” şeklindeki veriler paylaşıldı.
İşkence yasağına yönelik ihlallerin artış gösterdiğine işaret edilen raporda, 61 kişinin gözaltı yerleri dışında, 22 tutuklunun cezaevinde işkence ve kötü muameleye maruz kaldığı kaydedildi. Yine 441 tutuklunun gerekçe gösterilmeden yerlerinin değiştirildiğini, 35 tutuklunun ise sağlık hakkı ihlaline maruz bırakıldığı belirtildi.
"İlk 6 ayda 769 gözaltı"
Kişi özgürlüğü ve güvenliğine yönelik ihlal verilerinin dikkat çektiği raporda, bölgede ilk 6 ayda gözaltına alınan 16’sı çocuk 769 kişiden 2’si çocuk 132 kişi tutuklandığı, 638 ev ve iş yerine baskın yapıldığı kaydedildi. (MA)