DOĞALGAZ FACİASINDA 6 YETKİLİ KUSURLU ANKARA (A.A)

-DOĞALGAZ FACİASINDA 6 YETKİLİ KUSURLU ANKARA (A.A) - 02.11.2010 - Ankara'nın Çankaya ilçesi Birlik Mahallesi'nde 7 üniversite öğrencisinin öldüğü doğalgaz faciasıyla ilgili davada hazırlanan yeni bilirkişi raporunda, İhsan Fincan ve Veysel Karani Demir'in de aralarında bulunduğu EGO ve BAŞKENTGAZ yetkilisi 6 kişinin tali kusurlu olduğu, ev sahibi ve kiracının ise kusurlu olmadığı yönünde görüş bildirildi. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz 8 sanık, ölen gençlerin yakınları ile tarafların avukatları katıldı. Duruşmada, avukat Ünal Dinç tanık olarak ifade verdi.  Dinç, olay günü aynı binada yaşayan akrabalarının da gazdan zehirlendiğini ve hastanede tedavi edildiğini belirtti. Olayın olduğu binaya gittiğinde, akrabalarının oturduğu dairenin doğal gaz vanasının kapatılmış olduğunu kaydeden Dinç, 7 üniversite öğrencisi gencin yaşamını yitirdiği dairenin ise doğal gaz vanasının kapatılmamış olduğunu gördüğünü söyledi. Olayda yaşamını yitiren Oğuzhan Tozburun'un annesi Güler Tozburun ise en ufak bir gaz kokusu hissedildiğinde dahi doğal gazın kesilmesi talimatı olmasına karşın binanın doğal gazının kesilmediğini söyledi. Tozburun, ''Oğlum 19 yaşındaydı. Olay sırasında doğal gaz kesilmiş olsaydı oğlum bugün yaşıyor olacaktı'' dedi. Mahkeme Başkanı Hakkı Elvan, yeni bilirkişi raporu hakkında beyanda bulunmak üzere sanık avukatlarına süre verilmesine karar verildiğini açıkladı. Mahkeme, bu nedenle duruşmayı erteledi. -MAHKEMENİN HAZIRLATTIĞI YENİ BİLİRKİŞİ RAPORU- Mahkeme heyetinin, soruşturma sırasında hazırlanan bilirkişi raporu ile kovuşturma aşamasındaki rapor arasında çelişkiler bulunması nedeniyle hazırlattığı yeni bilirkişi raporu mahkemeye sunuldu. Raporda, EGO Genel Müdürlüğü ve BAŞKENTGAZ yöneticilerinin 2002 yılından önce yapılan dairelerdeki doğal gaz tesisatlarının günün gelişen teknolojisine göre iyileştirici, gaz kaçaklarını önleyici teknik emniyet kurallarını artırıcı yönergeleri çıkarmadıkları, yönetmelik önerilerini sunmadıkları kaydedildi. Bilirkişi raporunda şu tespitlerde bulunuldu: ''Bu konuda yeterli teknik çalışmaların ve ikincil mevzuat taslak çalışmalarının EPDK, TSE, Çevre ve Orman Bakanlığı önderliğinde lisans sahibi dağıtım şirketlerinin ortak çalışmasıyla ivedilikle sonuçlandırılması gerekmektedir. Muhtemel gelecekteki kayıpların engellenmesi için bu ivedilik çok büyük önem arz etmektedir. Ayrıca kombi bakımları baca temizliğine yıllık bakım zorunluluğu ve cezai yaptırımlar koymamışlardır. Bakım işini kullanıcının inisiyatifine bırakmışlardır.'' Raporda, söz konusu nedenlerle eski EGO genel müdürleri İhsan Fincan, Kazım Usta, Ethem Uludağ, eski BAŞKENTGAZ Genel Müdürü Veysel Karani Demir, eski BAŞKENTGAZ genel müdür yardımcısı Yusuf Büyük ve Ego Genel Müdürlüğünde daire başkan yardımcılığı görevinde bulunan Haldun Aydın'ın tali kusurlu olduğu belirtildi. Olayın olduğu evin kiracısı Okşan Rabia Attila'nın kombi bakımını yaptırdığını beyan etmesi üzerine kombi bakımı ile ilgili sorumluluğu ortadan kalktığından kusuru olmadığı ifade edilen raporda, ev sahibi Cemal Özdemir'in de kombinin yıllık bakımını yaptırdığını belgelemesi nedeniyle kusursuz olduğu kaydedildi. Doğalgaz tesisatını yapan firmanın sahibi Ferit Vanlı, kombi bakımını yapan firmanın sahibi Levent Kuz ve binanın doğalgaz projesini çizen firma yetkilisi Yusuf Koç'un kusuru olmadığı belirtilen raporda, diğer sanıklar Mustafa Erdal Us ve Emre Kaan Karadağlı'nın tali kusurlu olduğu ifade edildi. Raporda, şunlar kaydedildi: ''Ayrıca, olayın meydana geldiği yapıya ruhsat veren belediyenin ilgili birimlerinin, Gazi Üniversitesinin öğretim üyeleri tarafından projesine uygun yapıldığı tespit edilen söz konusu yapıya ruhsat verdikleri için görevlerinde ihmalde bulundukları görüşündeyiz. 4 numaralı, gaz zehirlenmesinin olduğu daireye gelen gaz kontrol ekibinin, gazın binaya ana giriş vanasını kesmesi gerekirken sadece 4 numaralı dairenin vanasını kapattığından görevlerinde ihmalde bulunduğu görüşündeyiz.'' Davanın iddianamesinde, 13 sanığın ''taksirle ölüme neden oldukları'' gerekçesiyle 2'şer yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.