Işık Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Seda Demiralp, muhalefetin seçim yenilgisiyla aldığı darbenin ardından ikinci darbeyi kendine vurduğunu belirterek, "Muhalefette seçim öncesi iktidara yönelen öfke, yaşanan mağlubiyet sonrası kendine yönelmiş durumda. Hemen hemen her gün muhalefet partilerinin birbirleri hatta kendi partileri içindeki isimlerle ilgili yıkıcı sözler sarf etmesini, ayrılık kararları almasını izliyor, okuyoruz.
Seçmenler de farklı durumda değil. Belki de sağlıklı bir özeleştiri ve yapıcı bir değişim yerine bu kendine küsmüş, yıkıcı tabloyu görerek, onlar da muhalif partilerden ümidi kesmek üzere" diye yazdı.
Muhalefete liderlik edecek ve partiler arası sinerji yaratabilecek bir isme ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Demiralp, "Ama bu gerçekleşmezse, muhalefette 2023 seçimleri sonrası başlayan çözülmenin devam edeceğini, 2024 seçimlerine AK Parti’nin rakipsiz gireceğini ve Türkiye siyasetinde “muhalefetsiz iktidar” döneminin başlayacağını öngörmek mümkün.
Bu nedenle bugün, muhalefetin kendine yönelmiş öfkeye değil sağlıklı özeleştiriye ve yıkıcı enerjiyi yapıcı eyleme çevirebilecek, cesur ve ilham verici siyasi aktörlere ihtiyacı var" ifadelerini kullandı.