Diyarbakır
Diyarbakır'da ilk defa kadın ve ekonomi üzerine bir konferans düzenlendi.
Diyarbakır İş Kadınları Derneği (DİKAD) tarafından düzenlenen "DİKAD 1. Ekonomi Kadın Zirvesi", iş, siyaset ve sivil toplum dünyasının önde gelen isimlerini Diyarbakır'da bir araya getirdi.
Toplantının açılış konuşmasını yapan DİKAD Başkanı Reyhan Aktar, Büro Elemanı Yetiştirme Programı, Konfeksiyon Elemanı Yetiştirme Programları ile kadınların istihdam sahalarına kazandırılması adına çalışmalar yaptıklarını anlattı. Kadın istihdamı konusunda Doğu ve Güneydoğu'nun Türkiye ortalamasının altında bulunduğuna dikkat çeken Aktar, şunları söyledi:
"Türkiye'de kadın istihdamımız yüzde 32-33'ler düzeyindeyken, TRC2 olarak ifade edilen Şanlıurfa-Diyarbakır ili bölgesinde yüzde 22 ile karşı karşıyayız. Kadın girişimciliğinde, kadın istihdamında en yüksek katkıyı sağlayan eğitim düzeyi. Türkiye'de üniversite mezunu kadınlarımızın iş dünyasına katılım oranları yüzde 72'lerde. TRC2 Bölgesinde bu oran yüzde 50'lerde. Kadının iş dünyasının kazandırılması konusunda önündeki en büyük engel olan eğitime ulaşma sıkıntısı ve kadınlarımızın geleneksel aile yapısı sorununu, yapıcı çözüm önerilerimizle aşmayı hedefliyoruz."
Daha sonra konuşan TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Eroğlu, bölgesel kalkınma ve kadın konularının en önemli çalışma alanlarından biri olduğunu ifade etti.
Eroğlu, son 3 yılda TÜRKONFED'in, toplumsal cinsiyet ve fırsat eşitliği temelinde kadınların hayatın her alanına aktif ve etkin katılımı için farkındalık yaratan projeleri hayata geçirdiğini belirterek, şöye devam etti:
"Tek kanatla uçmak nasıl mümkün görünmüyorsa, toplumun yarısını oluşturan kadınların hayatın her alanına aktif katılımı olmadan da kalkınma ve rekabetçilik pek mümkün görünmüyor. Ülkemiz son yıllarda istihdam ve iş gücüne katılımda önemli mesafeler kat etse de Avrupa Birliği ve içinde yer aldığımız G20 ülkeleriyle kıyasladığımızda kat edecek çok yolumuz olduğu görülüyor. Ülkemizde kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 33 seviyesinde seyrederken, AB ortalaması yüzde 50. Dünyada iş gücünün yüzde 40'ı kadınlardan oluşuyor. 2025 yılına kadar toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması halinde dünya ekonomisine 12 trilyon dolarlık bir katkının ortaya çıkacağı düşünülüyor. İş gücü açısından, kadın-erkek uçurumundan kaynaklanan ekonomik kaybımız Gayri Safi Milli Hasılamızın yüzde 25'ine denk gelirken, kadın elinin ve emeğinin değmediği ülkelerde ekonomik kayıp yüzde 30'lara kadar çıkıyor. Kadınların aktif katılımı, üretim, bereket, refah ve kalkınma sağlıyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde kadının çok yönlü güçlendirilmesi, siyaset, iş ve toplumsal hayata kadınların aktif katılımını sağlayacak politikaların hayata geçirilmesi, ülkemizin kalkınması için de olmazsa olmaz koşuldur. Gelişmiş bir ekonomi ve gelişmiş bir demokrasiye giden yol kadının güçlendirilmesinden geçmektedir."
Eroğlu, Türkiye'de kadınların kayıt dışı çalışma oranının, erkeklere göre daha yüksek seviyede kaydetti. Eroğlu, "Kadınlarda kayıt dışı istihdam oranı, lise altında yüzde 53 iken, lise mezunlarında yüzde 25, meslek lisesinde yüzde 20 ve üniversite mezunlarında yüzde 4'e geriliyor. Bir kız çocuğuna verilecek eğitimin sonraki kuşaklarda hem kültürel hem zihinsel hem de ekonomik olarak mucizevi bir katkısı bulunuyor. Eğitimde okullaşma oranları ile birlikte kaliteyi artıracak politika kararları, bölgesel kalkınmayı pozitif etkilerken, ülkemizin rekabet gücünü de yükseltecektir" diye konuştu.
Zirvede, Doğu ve Güneydoğu'da kadın istihdamının önündeki engeller ve kadının ekonomiye katılımının artırılmasında çözüm önerileri mercek altına alındı.