Gündem

Diyarbakır'da yıkılan okulların öğrencileri farklı okullarda eğitim görecek, öğretmenler 'Okula devamda aksamalar olabilir' diyor

Elazığ depreminden etkilenen Diyarbakır'da yıkılan okulların yerine yenileri henüz yapılmayınca binlerce çocuk kilometrelerce uzaklıktaki okullara gitmeye zorlandı. Aileler ve öğretmenler bu durumun eğitime devamda sıkıntılar yaratacağı endişesinde. Hatice Kamer'in haberi.

06 Eylül 2021 19:37

Uzaktan eğitim ve telafi eğitimin ardından Pazartesi günü ilk ve orta öğretimde yüz yüze eğitim başladı. Diyarbakır'da salgın endişesinin yanında, binlerce ailenin artık yeni bir sorunu var.

İki yıl önce Elazığ'ın Sivrice ilçesinde yaşanan depremden etkilenen Diyarbakır'da da birçok yapı hasar gördü. Bu yapıların içinde şehir merkezindeki okul binaları da var. Depremde zarar gören yapıların dışında, eski ve tehlike arz eden 14 okul binası için yıkım kararı çıktı. Eğitim-Sen, kent genelinde yıkılan okul sayısının 9 olduğunu açıkladı, 5 okulun bir daha yapılmayacağını duyurdu.

Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğü'nden bir yetkili ise tüm okulların yerine yenisinin yapılabilmesi için süreçleri yakından takip ettiklerini söyledi.

Güçlendirme çalışması yapılacak okullarla beraber Diyarbakır'da 7500'ü aşkın öğrenci farklı okullarda eğitime devam edecek. Bu sayıya okula yeni başlayacak öğrenciler dahil değil.

Diyarbakır'ın merkez Yenişehir ilçesinin Cumhuriyet Mahallesi'nde Seyrantepe İlkokulu ve ortaokulu da yıkılan binalar arasında yer alıyor. 22 derslikli, 625 öğrencisi olan ilkokulda 33 öğretmen görev yapıyordu.

İlkokul öğrencileri yaklaşık üç kilometre uzaklıktaki Şilbe Mahallesi Yolaltı İlkokulu'na, ortaokul öğrencileri de bir kilometre uzaklıktaki Güner Ekinci İmam Hatip Ortaokulu'nda eğitime devam edecekler.

Okul yıkıldıktan sonra boş arsa, mahalle çocukları için oyun sahasına dönmüş durumda. Geçen süre zarfında yeni bir bina yapılmamış olmasına, okulun arsanın tapuda kaydının olmadığı gerekçe gösteriliyor.

Diyarbakır'ın kenar mahallelerinden biri olan ve Seyrantepe olarak bilinen Cumhuriyet Mahallesi, 90'lı yıllarda köylerden göç eden nüfusun yoğun olarak yaşadığı bir bölge. Sosyoekonomik durumu düşük mahalleli, yıkılan okulun yerine yenisinin yapılmasını istiyor. Bir buçuk yılda yeni okul inşa edilmemiş olması ve durumun belirsizliği ise tüm velilerin ortak kaygısı.

İlkokul öğrencileri için tek başına yaklaşık üç kilometre uzaklıktaki mesafeyi kat etmek büyük bir sorun. Cumhuriyet Mahallesi'nde yaşayan birçok aile için servis ücreti büyük bir yük.

'Servis parası lazım, düzenli gelirimiz yok'

Mahallede sakinleriyle görüşmeye gittiğimizde, sesini yetkililere duyurmak isteyen öğrenci velisi birçok kadın etrafımızı sarıyor. Yıkılan okulun yerine yenisinin inşa edilmesi için geçen yıl mahallede yürüyüş ve basın açıklaması yapan kadınlar yanlarında çocuklarıyla yaşadıklarını anlatıyor:

"Yoksul bir mahalleyiz, birden fazla çocuğumuz var ve her biri için en az yüz lira servis parası lazım, düzenli bir gelirimiz yok, evimize en yakın bu okulu yıktılar ve bizi başka okullara mecbur ettiler."

Bir diğer kadın, Seyrantepe Mahallesinin geniş bir alana yayıldığını, kalabalık bir nüfusa sahip olduğunu belirtiyor ve yeni bir okul yapımının gecikmesini eleştiriyor:

"İstenirse eğer bir buçuk yılda yedi tane okul bile yapılırdı, Seyrantepe dediğin koca bir şehir ama çocuğumu eve yakın göndereceğim bir okuldan mahrum kaldık."

Sesi kızgın çıkan genç bir kadın ise üç çocuğunu okula götürüp getirmek zorunda kalacağını söylüyor:

"Yoksul bir aileyiz, eşim hamal, üç çocuğum okula gidiyor ve bir tanesine bile düzenli olarak servis tutamazken ne yapacağız, biz mahallemize okul istiyoruz."

Okula devam eden dört çocuk annesi bir başka kadın da birinci sınıfa başlayacak kızı için kaygılı. Cumartesi günü yaptığımız röportajda, çocuğunu hangi okula kaydedeceğini hala öğrenememişti. O da birçoğu gibi muhatap bulamamaktan şikâyet ediyor:

"Biz okulumuzu istiyoruz, beş çocuğumun hangi birine servis tutabilirim. Biz kadınlar, mahallede yıkılan okulumuzun yerine yenisini istiyoruz."

'Çocuklarımın okumasını istiyorum'

Üç çocuk annesi bir başka kadın ise şunları anlatıyor:

"Ben okumadım, cahil kaldım ama çocuklarımın okumasını istiyorum, ne okul idaresi ne bir yetkili bize yardımcı oluyor. Mahalleye okul yapılmazsa onları nasıl okula gönderebilirim?"

Kadınlar konuşurken, yıkılan okulun öğrencisi üç kız çocuğu da yaşanan duruma sitem ediyor:

"Biz okulumuzu istiyoruz hocam, neden yıktılar. Yeni okul uzak ve çantalarımız ağır, içinde en az altı kitap ve o kadar da defter oluyor, oraya kadar yürüyemiyoruz, sırtımız, ayaklarımız ağrıyor, bize okulumuzu yapsınlar…"

Küçük çocukların okula gidebilmesi için çok işlek olan Elazığ Caddesini yürümeleri gerekiyor. Araç trafiğinin yoğun olduğu bölgede, bir zarar gelmesin diye kadınlar çocukları okula kadar götürüyor. Kadınlardan biri minibüs ve otobüs şoförlerinden dert yanıyor:

"Otobüs ve minibüsler, küçük çocuklardan para alınmıyor diye bizi almıyorlar. Bu yüzden Şilbe'ye kadar yürümek zorunda kalıyoruz."

Tüm kadınlar yoksulluktan şikayetçi, çocuklarını özel okullarda gönderme imkanlarının olmadığını söyleyen kadınlar, mahallelerinin okulsuz kalmasından sonra çocuklarının eğitim hayatlarının aksamasından çok endişeliler.

Okulun ilk günü daha önce de başvurdukları muhtarlığa çocuklarıyla beraber yürüyen kadınlar, muhtarı yerinde bulamıyorlar. Camiye gittiğini öğrenince kalabalık halinde bu sefer camiye kadar yürüyorlar.

Camiden çıkan muhtar, çevresini saran kalabalığı görünce şaşırıyor. O da mahalleli gibi bu durumdan şikayetçi.

Kadınları ikna etmek için okul müdürüne telefon etmek üzereyken, tesadüfen müdür onu arıyor. Müdürle yapılan görüşmeden kadınlara umutlu bir haber çıkmıyor. Çocuklar bu yıl da yaklaşık üç kilometre uzaklıktaki okula devam etmek zorunda kalacak.

Mağduriyetlerinin giderilmesi için gerekirse valiliğe kadar yürüyüş yapacaklarını söyleyen kadınlar, çocuklarının elinden tutarak evlerine dönüyorlar.

Öğretmenler okula devamda aksamalar olacağından endişeli

Görüştüğümüz birçok öğretmen, bu durumun öğrencilerin okula devamında aksamalara neden olacağı yönünde endişeli. Geçen yıl telafi eğitiminde başka okullara nakledilen öğrencilerin büyük bir bölümünün okula devam etmediğini hatırlatan öğretmenler, yıkılan okulların yerine yenileri yapılmazsa, maddi durumu kötü birçok öğrencinin okulu bırakmak zorunda kalabileceği uyarısını yapıyor.

Eğitim-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Emine Akşahin pandemide eğitimde uzak kalan dezavantajlı mahallelerin öğrencilerinin, okullarının yıkılmasıyla yeni bir mağduriyetle karşı karşıya kaldıklarını söyledi.

Diyarbakır ve ilçelerinde olduğunu hatırlatan Akşahin, yeni eğitim yılında sınıfların seyreltilmesini, öğrencilerin fiziki koşullarının iyileştirilmesini, yeni ek okul binalarının açılmasını ve ihtiyaca yönelik öğretmen atamaları yapılmasını beklerken, Diyarbakır'da bambaşka bir tablo ile karşı karşıya kaldıklarını ifade etti.

Okulların iki yıldır kapalı olduğunu hatırlatan Emine Akşahin, "Okulların tam da açıldığı bu sırada kentteki tüm okullar neredeyse birbirine taşınmış, bir yığılma yaşanmış durumda" sözleriyle yaşanan son durumu anlattı.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın 'okulların artık kullanılamaz hale geldiğini, tehlikeli olduğunu söylediklerini' aktaran Akşahin şöyle devam etti:

"Hatta yıkım kararının geciktiğini söylediler. Ancak bazısının yerine okul yapılmayacakmış çünkü tapuları kendilerine ait değilmiş diğer okullarının yapımının ne zamana kadar devam edeceği bilinmiyor ama net olan yeni okullarının ve tadilata alınanların bu eğitim öğretim yılında açılmayacağıdır."

Okulların uzun süreli kapalı olduğunu hatırlatan Akşahin, tadilat ya da yeni inşaatların bir buçuk yılda tamamlanabileceğini savundu:

"Yıkılan 5 okul bir daha yapılmayacak ama çok sıkıntılı bir dönemdeyiz, pandeminin pik yaptığı süreçte hem eğitim emekçileri hem de çocukların yığılma şeklinde bir arada olacak olması krize dönmüş durumda."

Zamanında yapılmayan işler nedeniyle öğretmen ve öğrencilerin mağdur edildiğini söyleyen Akşahin, kendi mıntıkasından uzak bir okula gitmenin çocuklar için psikolojik, aileler için ekonomik sorunlara neden olacağını savundu.

Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğü ne diyor?

Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğü'nden görüştüğümüz bir idareci ise sorularımızın tamamına yanıt vermedi ama yıkılan tüm okulların yerine yenisinin yapılabilmesi için süreçleri yakından takip ettiklerini aktardı.

"Bu konular tek başına milli eğitimle ilgili değil. Örnek olarak söylüyorum, İmar problem varsa bunu biz belediyeyle çözmeye çalışıyoruz, kamuyu ilgilendiren başka bir husus varsa bunu onlar çözmeye çalışır ama biz kendimizi ilgilendiren hususlarla ilgili bir gün bile kaybetmeden çalışıyoruz."

Yıkılan ve tadilata alınan diğer okullar hangileri?

Yenişehir ilçesinde Seyrantepe İlkokulu dışında yıkılan birçok okul var. 18 derslikli, 778 öğrencisi olan İnönü Ortaokulu da bunlardan biri.

Aynı ilçedeki Fiskaya Caddesi'nde Cahit Sıtkı Tarancı ilkokulu da iki yıl önce yıkıldı. 16 derslik, 319 öğrencisi olan bu okulda 16 öğretmen görev yapıyordu. Öğrencilerin çoğu en az iki kilometre uzaklıktaki okullara dağıtılmış durumda.

Yenişehir'de yıkılan bir diğer okul ise 80. Yıl Cumhuriyet Anadolu Lisesi. Bu okulun 615 öğrenci Gaffar Okkan Anadolu Lisesi'nde eğitime devam edecek.

Bağlar ilçesinde yıkılan ve tadilata alınan okul binaları ise şunlar:

9 derslikli, 750 öğrencisi olan Alipınar ilkokulu.

5 Nisan Mahallesi'ndeki 21 derslikli Çelebi Eser Ortaokulu. Bu okulun 2183 öğrencisi yine bir o kadar kalabalık Hürriyet Ortaokuluna gidecek.

Hüseyin Uluğ ilkokulu da Celal Güzelses İlkokuluna taşındı ve nakil gelen okulun 16 öğretmeni farklı okullara görevlendirilmiş durumda.

Bağlar'da 39 derslikli, 2214 öğrenci olan Vali Ünal Erkan ilkokulu tadilat için boşaltılan okullardan. Öğrencileri, aynı ilçedeki 2537 mevcudu olan Yahya Kemal Beyatlı okulunda eğitim devam edecek. Vali Ünal Erkan okulu öğrencileri haftanın ilk üç günü, Yahya Kemal Beyatlı öğrencileri de Perşembe, Cuma, cumartesi günü okula gidecekler, haftanın iki günü de online eğitime devam edecekler.