Şırnak’ın Cizre ilçesinde, 1993-95 yılları arasında 21 faili meçhul cinayetle ilgili açılan ve aralarında Emekli Jandarma Kıdemli Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atağ’ın da bulunduğu 8 kişinin yargılandığı davada beraat kararı verilmesine tepkiler sürüyor. Mağdur ailelerin avukatı Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, “Beraat ettirilenler Cizre'deki infaz mangasında görevli kişilerdi” dedi.
Zaman gazetesinden İsmail Avcı’nın haberine göre, Güneydoğu'daki faili meçhul cinayetlerle birlikte anılan “JİTEM'in infaz mangası” son davanın geçtiğimiz hafta kapatılmasıyla sır olarak kaldı. Dönemin Cizre Jandarma İlçe Komutanı emekli Albay Cemal Temizöz'le birlikte yargılanan ve JİTEM'in infaz mangasının amiri olduğu iddia edilen sanık Burhanettin Kıyak'ın, Yavuz Güneş kod adlı kişi olduğu ortaya çıkmıştı. Avukatların çabası sonucu 2012'de Ankara'da yakalanarak Diyarbakır'a getirilen Kıyak, ifadesinde ‘Yavuz' kod adını kullandığını itiraf etmişti. Aynı mangada kod isimleriyle görev alan bazı kamu görevlilerinin isimleri ise dava sürecinde açıklanmadı. Somut delil ve itiraflara rağmen sanıkların beraat etmesine mağdur ailelerin avukatı Tahir Elçi tepki gösterdi. “Beraat ettirilenler Cizre'deki infaz mangasında görevli kişilerdi.” dedi.
1993-1995 yılları arasında Cizre'de işlenen 21 faili meçhul cinayetle ilgili dava Diyarbakır'dan Eskişehir'e taşınırken karar geçtiğimiz hafta açıklandı. Eski albay, belediye başkanı, köy korucuları, PKK itirafçıları ve uzman çavuşların olduğu sanıkların beraatine hükmedildi. Böylece ‘infaz mangası'nın üstündeki sır perdesinin kaldırılması engellenmiş oldu. Manga, resmi belgelere ilk kez 2009'da Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nda hazırlanan iddianameyle girdi. Burada Temizöz'ün uzman çavuş ve itirafçılardan oluşturduğu ‘sorgu ekibi'nin gözaltına alınan kişileri sorguladıktan sonra adliyeye sevk etme yerine öldürdüğü iddia edildi.
Kod adı: ‘Yavuz Güneş'
Duruşmalarda sanıklarla ilgili delil ikamesi yapılırken, bazı maktullerin gözaltı ve yakalama tutanaklarında, Yavuz, Selim Hoca, Taner, Faruk, Tunay, Ferit, Tayfun ve Bedran isimleri ön plana çıktı. Avukatların talebi üzerine mahkeme, bu isimlerle ilgili yazışmalar yaptı. Deliller arasında yer alan Yavuz ve Burhanettin Kıyak isimleriyle atılan aynı imzalı iki belgeyi Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanlığı'na gönderdi. Mahkemeye verilen raporda Temizöz ile birlikte çalışan uzman çavuş Burhanettin Kıyak'ın imzasının, 1994'te işlenen bir faili meçhul cinayetin tutanağında yer alan ‘Yavuz Güneş' imzasıyla aynı olduğu vurgulandı.
Ayrıca infaz edilerek öldürülen ve daha sonra ‘kalp krizinden öldü' diye rapor düzenlenen Ramazan Elçi olayında sanık Burhanettin Kıyak'ın Yavuz Güneş kod adıyla olay yeri inceleme belgesinde imzasının olduğunu belirlendi. Adli Tıp Kurumu tarafından Ramazan Elçi'nin ölümü ile ilgili yıllar sonra mezarı açılarak hazırlanan raporda ise Elçi'nin kalp krizinden değil kafasına ateş etme suretiyle öldürüldüğüne yer verildi. Bu raporla birlikte Elçi'nin iddianamede belirtildiği gibi JİTEM tarafından infaz edildikten sonra kimliğinin alındığı ve daha sonra faili meçhul olarak gömüldüğü kesinlik kazanmıştı.
Ölüm tutanağında Temizöz imzası
Ramazan Elçi'nin olay yeri ve ölüm tutanağında ise sanık Temizöz'ün imzası bulunuyordu. Hakkında yakalama kararı çıkartılan Kıyak, 2012'de Ankara'da yakalanarak Diyarbakır'a getirildi. Mahkemedeki ifadesinde Yavuz Güneş ismini güvenlik gerekçesiyle kullanmış olabileceğini belirterek özetle, “Nezarethanede işimiz varsa, adımızın deşifre olmaması için o tür isimleri kullanıyorduk. Ama resmi evraklarda kendi imzamı kullanıyordum.” dedi. Davanın devam ettiği dönemde avukat ve mağdur ailelerin tüm talepleri ve mahkemenin yazışmalara rağmen infaz mangasında Selim Hoca, Tuna, Faruk ve Taner kod isimlerini kullananlar kimliği ortaya çıkmadı. Bedran ismini sanık Adem Yakin'in, Ferit kod adını sanık Abdulhakim Güven'in Tayfur kod adını ise sanık Hıdır Altuğ'un kullandığı iddia ediliyordu.
“Dosyadaki Tuna'yı devlet biliyor ama koruyor”
Mağdur ailelerin avukatlığını yapan Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, infaz mangasının amiri olduğu belirtilen Burhanettin Kıyak hakkında suç duyurusunda bulunduktan sonra yakalandığını hatırlattı. Elçi, Eskişehir'de karara bağlanan dava sürecini şöyle değerlendirdi: “Baştan beri sanıklar korundu. Yavuz kod adlı kişi, sorgu ekibinin sorumlusu olarak biliniyor. Sorgu ekibi, sorgulayıp adliyeye sevk etmediklerini kurşuna dizerek infaz etmeyi bir yöntem olarak seçmişti. İddianameye ve tanık anlatımlarına göre, bu infaz ekibinin başında ‘Yavuz' veya ‘Yavuz Güneş' kod isimli uzman çavuş yer alıyordu. Ama diğer isimler bilinmesine rağmen korundular. Selim Hoca'nın kim olduğunu Tuna'nın kim olduğunu devlet çok iyi biliyor. Evet infaz ekibinin kimlerden oluştuğu bilinmesine rağmen korundular.”