Dışişleri Bakanı Yardımcısı Hami Aksoy, AB Komisyonu Başkan Yardımcısı'nın yerel seçim sonuçlarına ilişkin açıklamasına tepki gösterdi. Aksoy, "AB yetkililerinin hukuki sürece saygı göstermeksizin keyfi ve aceleci açıklamalarını büyük bir talihsizlik oluşturmuştur. Timmermans'ın ifadeleri hayalkırıklığı ve şaşkınlıkla karşılanmıştır" dedi.
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans 31 Mart Yerel Seçimleri'nin ardından İstanbul ve Ankara'da alınan sonuçlar ile ilgili tartışmaları değerlendirmiş, AKP hükümetine demokratik ilkeleri izleme çağrısı yapmıştı. Hollandalı siyasetçi Frans Timmermans Welt am Sonntag gazetesine verdiği demeçte, "Türkiye geçen yıllarda büyük bir hızla Avrupa değerlerinden uzaklaştı. Bu durumun AKP'nin yerel seçim sonuçlarına saygı göstermemesi nedeniyle daha da kötüleşmemesini umuyoruz" demişti. Haklı bir şüphe durumunda her partinin seçim sonuçlarının kontrol edilmesini talep etme hakkına sahip olduğunu vurgulayan Timmermans, "Ancak Türk makamlarının seçim sonucunu bağımsız bir şekilde kontrol edebilmesi ve bunun sonucunda AKP'nin seçim sonuçlarını kabul etmesi önemli" diye konuşmuştu.
"Türk halkı 31 Mart’ta bir kez daha Avrupa ülkelerinde nadir görülen bir katılım oranıyla sandığa gitmiş ve demokrasiye bağlılığını bir kez daha tescil etmiştir. Milletimizin sandıkta verdiği mesaj Türkiye’de istikrar ve güven ortamının devamına olan inanç ve desteğinin yansımasıdır. Buna rağmen, Avrupa Birliği yetkililerinin henüz bazı yerlerde resmi sonuçlar açıklanmadığı halde buralardaki sonuçların tanınması yönünde yaptığı çağrılar talihsiz bir gaf olarak kayıtlara geçmiştir. Hukuki çerçevede ilçe, il ve Yüksek Seçim Kurulu nezdinde yapılan itiraz ve başvuruların sonucunu beklemek hukuka saygının bir gereğidir. Bu nedenle sözkonusu ifadeler, demokratik ve hukuki değerlere bağlılık anlamında son dönemde daha da fazla sorgulanmakta olan AB’nin çifte standartlarının başka bir örneğini oluşturmuştur.
Türkiye reform kararlılığını samimiyetle ve aynı sağlam iradeyle sürdürmektedir. Milletimizin demokrasiye olan bağlılığı 31 Mart yerel seçimlerinde bir kez daha tescillenmiş olup, reform kararlılığımız ortadayken Avrupa Birliği yetkililerinin hukuki sürece saygı göstermeksizin keyfi ve aceleci açıklamaları büyük bir talihsizlik olmuştur. AB yetkililerini siyasi heves ve tercihleri uğruna Avrupa Birliği’nin temsil ettiği demokratik ve hukuki değerleri aşındırmamaya davet ediyoruz."