Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Avrupa Birliği (AB) Konseyi'nden Türkiye ile Libya arasındaki mutabakat muhtırasına ilişkin yapılan açıklama hakkında, "AB, Türkiye ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında usulüne uygun olarak imzalanan bir muhtıranın hukuka uygunluğuna dair bir hüküm veremez" dedi.
Türkiye, Libya ile 27 Kasım'da "Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası" imzalanmıştı. Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin Libya ve Türkiye'nin deniz sınırları üzerine vardığı anlaşmanın uluslararası hukuku ihlal ettiğini açıklamıştı.
Bakanlık Sözcüsü Aksoy, AB Konseyi'nin Türkiye hakkındaki ifadeleri hakkında yazılı açıklamada bulundu. Aksoy, AB Konseyi'nin üyelik dayanışması bahanesi altında, GKRY ve Yunanistan'ın uluslararası hukuka ve hakkaniyet ilkesine aykırı maksimalist ulusal tezlerinin sözcülüğünü yapmaya devam ettiğini kaydetti.
"AB uluslararası mahkeme değildir"
AB'nin deniz yetki alanlarının belirlenmesinde yetkisi olmadığının altını çizen Aksoy, açıklamasında şunlara yer verdi:
"Aynı şekilde, AB bir uluslararası mahkeme de değildir. Bu çerçevede AB, Türkiye ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında usulüne uygun olarak imzalanan bir muhtıranın hukuka uygunluğuna dair bir hüküm de veremez. GKRY'nin hiçbir yetkisi yokken normal bir devletmiş ve Ada'nın tamamını temsil ediyormuş gibi 2003, 2007 ve 2010 yıllarında bölge ülkeleriyle Türkiye'nin ve Kıbrıs Türklerinin hakları hilafına yaptığı anlaşmalara sessiz kalan ve Libya'nın kıta sahanlığı haklarının Yunanistan tarafından gasp edilmesine göz yuman AB'nin, bize karşı aldığı bu tavır izlediği çifte standart politikasının yeni bir örneğidir. Bu tavır, ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin Doğu Akdeniz’deki hak ve çıkarlarını savunmaktan bizi vazgeçiremeyecektir."