Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ndeki referandumuna ilişkin, "Türkmen kardeşlerimize yönelik bir fiili müdahale olursa (Türkiye tarafından) askeri operasyon hemen olur" dedi.
Bakan Çavuşoğlu, A Haber'de gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu, soruları yanıtladı.
IKBY referandumunun Irak anayasasına aykırı olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, Irak anayasasında IKBY'nin haklarının çerçevesinin çizildiğini söyledi.
Irak Anayasa Mahkemesinin Türkmenlerin başvurusu üzerine referandumu geçersiz saydığı kararının da bulunduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler (BM), ABD, İngiltere, Fransa, Türkiye gibi tüm uluslararası camianın gerekli uyarıları yaptığını dile getirdi.
Çavuşoğlu, kendisinin de Irak'ta Erbil'i ziyaret ettiğinde Türkiye'nin IKBY'nin anayasal çerçevedeki haklarını desteklediğini ancak referanduma karşı olduğunu gerekçeleriyle aktardığını belirtti.
IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani'nin de "Türkiye ne derse onu yapacaklarını" söylemesine rağmen böyle davranmadığını aktaran Çavuşoğlu, "Biz de bu referandumu yok sayıyoruz. Bu sabah zaten Dışişleri Bakanlığı olarak da referandum oylaması başlayınca açıklamasını yaptık. Bundan sonra bizim muhatabımız esas itibarıyla Bağdat'tır" diye konuştu.
Referandumun bölge için oluşturacağı riskleri anlattıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, bunun onlara herhangi bir hak getirmeyeceğini, mevcut haklarından da olabileceğini, Kürtlerin sorun yaşayacağını izah ettiklerini söyledi.
Çavuşoğlu, "Burada Türkmenler var. Türkmenlerin hakkını korumak da bizim en doğal görevimizdir" dedi.
Bölgedeki diğer tüm etnik grupların haklarını yok sayarak, Kerkük gibi tartışmalı bölgeleri de dahil ederek referandum yapmanın kabul edilemeyeceğinin altını çizen Çavuşoğlu, Türkiye'nin bütün tavsiye ve uyarılarını da dinlemiyorlarsa hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını kaydetti.
"Bedeli olacaktır dedik, bu bedelle karşı karşıya kalacaklar"
Bundan sonra atılacak adımların takvimi ve Türkiye-Irak sınır kapısının açık olup olmadığının sorulması üzerine Çavuşoğlu, "Şu anda herhangi bir kapatılma yok ama kontroller sıkılaştı" diye konuştu.
Başbakanlık, Dışişleri ve diğer ilgili bakanlıklar ile bir koordinasyon kurulu oluşturulduğunu söyleyen Çavuşoğlu, hangi adımların atılacağını, Irak hükümeti ile nasıl koordine edileceği üzerinde çalışıldığını bildirdi. Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Elbette attığımız adımlar olacak. Şimdi bunları değerlendiriyoruz. Verdiğimiz kararları da kamuoyuna açıklayacağız, dünyayla da paylaşacağız. Gerek sınır kapısı, gerek gümrük, petrol ve diğer konularda da bizim artık muhatabımız Irak'tır, Bağdat'tır. Bu referandumla esasen o anayasal haklarından da vazgeçtiğini gösteriyor Kürt Bölgesel Yönetimi'nin. Yani anayasaya göre hakları vardı, bunu artık dinlemiyorlar. Tek taraflı bağımsızlık referandumuna gittiler. Bu ne demektir, 'ben artık o anayasadaki haklarımdan vazgeçtim, ben kendi yoluma gideceğim.' Kendi yoluna gidecekse de bundan sonraki süreçte bunun mutlaka bir bedeli olacaktır dedik kendilerine. Bu bedelle de karşı karşıya kalacaklar."
Türkiye'nin Kürtlerle sorunu bulunmadığının altını çizen Çavuşoğlu, Türkiye'de şu an yaklaşık 300 bin Kürt bulunduğunu, bunların çoğunluğunun da PKK/PYD'yi desteklemediği için terör örgütü tarafından Suriye'den sürgün edildiğini anımsattı.
Çavuşoğlu, siyasi partilerin büyük çoğunluğunun, halkın ve diğer etnik grupların da referanduma karşı olduğunu, boykot ettiklerini kaydetti.
Bağımsızlığın bu sürecin ardından kısa vadede mümkün olup olmadığının sorulması üzerine Çavuşoğlu, "Tek başına atılan bir adımın bir geçerliliği yoktur. Irak anayasası da zaten geçersiz olduğunu söyledi. Bu topraklar esasen Irak hükümetinin topraklarıdır" şeklinde konuştu.
Irak'ın toprak bütünlüğünü destekleyen herkesin Irak'ın bölünmesine müsade etmemesi gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, "Böyle bir referandumu da kimse tanımamalı" dedi.
Neçirvan Barzani'nin "Türkiye'ye yardımlarından dolayı şükran borçluyuz" şeklindeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Çavuşoğlu, Türkiye'nin zor günlerde yaptığı bu yardımların Kürtlerle bir sorunun bulunmadığının da göstergesi olduğunu bildirdi. Çavuşoğlu, borcun böyle ödenmeyeceğini vurgulayarak, Neçirvan Barzani'nin bu açıklamalarının Türkiye için bir önemi olmadığını dile getirdi.
"Uluslararası hukuktan doğan tüm haklarımızı kullanırız"
Türkiye'nin yaptırımlarının takviminin sorulması üzerine Çavuşoğlu, bu noktada özellikle muhatap konumunda bulunan Irak yönetiminin taleplerini dikkate alacaklarını ve değerlendireceklerini ifade etti.
"Askeri seçenek an itibarıyla ne kadar yakın ya da uzak Türkiye için?" şeklindeki soruya cevaben Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Uzak veya yakın diye değerlendirmek doğru olmaz. Bu gelişmelere bağlı. Türkmen kardeşlerimize yönelik bir şey olursa bu her an, hemen olur. Türkmen kardeşlerimize yönelik bir fiili müdahale olursa (Türkiye tarafından) askeri operasyon hemen olur. Yani bunun herhangi bir planlaması olmaz. Gelişmelere göre olur.
Ayrıca şimdi bizim Irak ile ticaretimiz var. Ticaretimizi engelleyen veya yolda kamyonlarımıza, tırlarımıza, şoförlerimize yönelik bir şey olursa, onların güvenliğini sağlamak da bizim görevimiz. Yani uluslararası hukuktan doğan tüm haklarımızı kullanırız. Ayrıca yine burada Irak, Bağdat yönetimiyle atacağımız adımlar olur, yine onlarla bugüne kadar birçok anlaşmamız var, askeri anlaşmamız var, askeri iş birliği anlaşmamız var, burada kamplarımız var. Dolayısıyla gelişmelere göre her türlü adımı atabiliriz."
Çavuşoğlu, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı, Bakanlar Kurulu kararları ile TBMM'den de Irak ve Suriye'ye sınır ötesi operasyon konusunda hükümete verilen yetkinin geçmesinin Türkiye'nin bu konudaki kararlılığını gösterdiğini kaydetti.