Beklan Kulaksızoğlu
Türk dış politikasında Almanya'nın ardından Avusturya ile de normalleşme işaretleri geliyor. Avusturya'da yeni kurulan hükümetin Dışişleri Bakanı Karin Kneissl, Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile İstanbul Büyükada'da bugün bir araya gelecek.
Buluşmanın Büyükada'da gerçekleşmesinin ilginç bir hikayesi de var. Göreve geldiği gün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nu telefonla arayan Kneissl, görüşmeye Türkçe "İyi akşamlar, nasılsınız?" diye başlayınca Çavuşoğlu'nu oldukça şaşırtmış. Çavuşoğlu'nun aktardığına göre Kneissl, "Ben Türkiye'yi, Türkleri çok seviyorum ve çocukluğum özellikle yaz aylarında Büyükada'da geçti" deyince Türk Dışişleri Bakanı Avusturyalı mevkidaşını Büyükada'ya davet etmiş.
Büyükada'daki görüşmenin sembolik anlamı şüphesiz Avusturyalı bakanın çocukluk anılarını tazelemesiyle sınırlı değil. Krizler ve karşılıklı söz düellolarıyla geçen son iki yılın ardından ilişkilerin normale döndürülmesi ve havanın yumuşatılması için iki taraf da istekli görünüyor.
Aşırı sağ niye normalleşme istiyor?
Avusturya'da muhafazakar Avusturya Halk Partisi (ÖVP) ve aşırı sağcı Avusturya Özgürlükçü Partisi (FPÖ) seçimler sonrası koalisyon kurarak 18 Aralık'ta işbaşı yapmıştı. Şimdiki Başbakan Sebastian Kurz, dışişleri bakanlığı döneminde Türkiye'ye karşı sert söylemiyle bilinen bir isimdi. İlişkilerde yumuşama açılımının tam da Türkiye'ye karşı en sert söylemi kullanan partilerin koalisyonu döneminde gelmesi bir ironi mi?
Avusturya Uluslararası Politika Enstitüsü Müdür Yardımcısı ve Viyana Üniversitesi öğretim görevlisi Cengiz Günay, Avusturya'da seçim döneminden çıkılmasının yumuşamada önemli rol oynadığına dikkat çekiyor ve ekliyor: "Şu anda hem muhafazakarlar hem de aşırı sağcılar iktidarda. Ve bu iki partinin koalisyonuna Avrupa içinde de kuşkuyla bakılıyor. Türkiye'ye yönelik bir açılım aslında Avusturya açısından, Türkiye'ye karşı ırkçı ve kültüralist bir yaklaşım olduğuna dair Avrupa'daki yargıyı yıkmak için bir fırsat… Türkiye konusu sağ partilerin iktidara gelmesiyle beraber belki Avusturya iç politikasındaki önemini yitirecek ve bu diplomatik ilişkilere de yansıyacak diye düşünüyorum."
"Türkiye izolasyonu kırmaya çalışıyor"
Günay, Türkiye'nin Almanya ve Fransa ile temasları artırmasının ardından Avusturya ile de ilişkileri normalleştirerek Avrupa'daki izolasyonu kırmaya ve AB ülkeleriyle ilişkileri "en azından normal bir seviyeye çekmeye" çalıştığını belirtiyor.
Dışişleri Bakanı Karin Kneissl, bir Ortadoğu uzmanı ve bağımsız milletvekili. Bakanlık görevine, aşırı sağcı FPÖ'nün kontenjanından getirildi. Siyaset bilimci Cengiz Günay, ilişkilerin normalleştirilmesi açılımında Kneissl'ın da önemli bir rolü olduğunu, Kneissl'ın açılım sürecini hızlandırdığını düşünüyor. Avusturya ile yaşanan gerginlik resmi temaslarda azalmaya da yol açmış, en son şimdiki Başbakan Kurz, dışişleri bakanı sıfatıyla 2015 yılı Eylül ayında Türkiye'ye gitmiş, Ekim 2015'te dönemin dışişleri bakanı Feridun Sinirlioğlu uluslararası Suriye konferansı için gittiği Viyana'da ikili temaslarda bulunmuştu.
"Türkiye politikasında önemli bir değişiklik olmaz"
Ancak Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olan, müzakerelerin kesilmesini isteyen, AB ile Türkiye arasındaki mülteci mutabakatını eleştiren Avusturya ile ortak payda bulunabilecek mi?
Siyaset bilimci Cengiz Günay, Avusturya'nın Türkiye'nin AB ile ilişkileri konusundaki duruşunda önemli bir değişiklik beklemiyor. "Avusturya'nın çok radikal, yani muhafazakarlar ve aşırı sağın iktidarda olduğu bir dönemde bir Türkiye savunucusuna dönüşeceğini sanmıyorum. AB içerisinde eleştirel konumunu mutlaka devam ettirecektir" diyen Günay, söylemde bir iyileşme olmasının, ilişkilerin normal bir düzeye çekilmesinin bile çok önemli bir adım olacağına işaret ediyor.
Avusturya niye sert çıktı?
Günay, Avusturya'nın Türkiye'nin AB üyeliği gibi bir konuda Birlik içinde fazla bir söz hakkı bulunmadığına da dikkat çekiyor ve Avusturya'nın Türkiye ile ilgili sert çıkışlarının iç politikaya yönelik olduğunu belirtiyor. Türkiye'deki gelişmelerle ilgili başka AB ülkelerinde de endişeler bulunduğuna dikkat çeken Günay, "Fakat Avusturya niye kendini bu pozisyona koydu, en büyük çıkışları yapan ülke konumuna geldi? Bu da Avusturya'nın iç politikasıyla bağlantılıydı. Sosyal demokratlarla muhafazakarlar iktidardayken aşırı sağın önünü kesmek için bu konuyu iç politika malzemesi haline getirdiler. Avusturya halkına çok büyük bir etkisi olan bir konu değildi, ama iç politikada sanki Avusturya olduğundan daha büyük, AB içinde de konuyu belirleyen bir ülkeymiş imajı çizildi" diyor.
Türk ve Avusturya dışişleri bakanlarının Büyükada buluşmasının arkasında büyük stratejilerin bulunduğunu düşünmediğini söyleyen Günay, "Popülist söylemler nedeniyle tıkanan yolların açılması ve tansiyon yükseldiğinde verilen bir takım ani kararların geri alınıp orada bir normalleşme gerçekleşmesi ümit ediliyor. Onun dışında çok ciddi bir değişiklik beklemiyorum" diyor.