T24 - 2011 yılında kaydedilen 106 milyar dolarlık dış ticaret açığıyla Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı. Türkiye İstatistik Kurumu ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verilerine göre; 2011 yılı Aralık ayında, 2010 yılının aynı ayına göre ihracat %5,6 artarak 12 milyar 484 milyon dolar, ithalat %0,2 artarak 20 milyar 590 milyon dolar olarak gerçekleşti. Aynı dönemde dış ticaret açığı 8 milyar 736 milyon dolardan 8 milyar 107 milyon dolara geriledi. Merkez Bankası 2012 yıl sonu enflasyon hedefini yukarı yönlü revize ederek orta noktasını yüzde 5.2'ten, yüzde 6.5'e çekti.
Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2011 yılı Aralık ayında önceki yılın aynı ayına göre ihracatın değişim oranı %5,6, ithalatın değişim oranı ise %4,3 oldu. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2011 Aralık ayında bir önceki aya göre ihracat %1,4 artarken, ithalat %5,5 azaldı.
Habertürk'ün haberine göre, 2010 Aralık ayında %57,5 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2011 Aralık ayında %60,6’ya yükseldi.
AB'ye ihracat azaldı
2010 Aralık ayında %45,2 olan Avrupa Birliği’nin (AB) ihracattaki payı, 2011 Aralık ayında %41,7’ye geriledi. AB’ye yapılan ihracat, 2010 yılının aynı ayına göre %2,5 azalarak 5 milyar 209 milyon dolar olarak gerçekleşti.
2011 Aralık ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu. Bu ülkeye yapılan ihracat 2010 Aralık ayına göre %4,9 artarak 1 milyar 191 milyon dolar olurken, Almanya’yı sırasıyla Irak (933 milyon dolar), İngiltere (726 milyon dolar), ABD (573 milyon dolar) ve İtalya (545 milyon dolar) takip etti.
Rusya Federasyonu ithalatta ilk sırada yer aldı. Bu ülkeden yapılan ithalat %1,5 artarak 2 546 milyon dolar olarak gerçekleşti. Rusya Federasyonu’nu sırasıyla Almanya (1 milyar 931 milyon dolar) ve Çin (1 775 milyon dolar) izledi.
Otomotiv yine lokomotif
2011 Aralık ayında fasıllar düzeyinde en büyük ihracat kalemi, “motorlu kara taşıtları ve aksam parçaları” (1 milyar 452 milyon dolar) olurken; bu fasılı “kazanlar, makina ve cihazlar, aletler ve bunların aksam-parçaları” (1 milyar 114 milyon dolar), “demir ve çelik” (1 milyar 81 milyon dolar), “elektrikli makina ve cihazlar, bunların aksam-parçaları” (918 milyon dolar) ve “örme giyim eşyası ve aksesuarları “ (691 milyon dolar) izledi.
Aralık ayında; en yüksek ithalatı olan fasıl “mineral yakıtlar ve yağlar” (5 milyar 18 milyon dolar) oldu. Bu fasılı; “kazanlar, makina ve cihazlar, aletler ve bunların aksam-parçaları” (2 milyar 388 milyon dolar), “demir ve çelik” (1 milyar 728 milyon dolar) ve “motorlu kara taşıtları ve aksam parçaları” (1 milyar 663 milyon dolar) izledi.
İşte son 27 yılın dış ticaret açığı
Yıl Değer
1985 -3,385,367
1986 -3,648,046
1987 -3,967,757
1988 -2,673,374
1989 -4,167,451
1990 -9,342,838
1991 -7,453,552
1992 -8,156,426
1993 -14,083,303
1994 -5,164,147
1995 -14,071,970
1996 -20,402,178
1997 -22,297,649
1998 -18,947,440
1999 -14,084,047
2000 -26,727,914
2001 -10,064,867
2002 -15,494,708
2003 -22,086,856
2004 -34,372,613
2005 -43,297,743
2006 -54,041,498
2007 -62,790,965
2008 -69,936,378
2009 -38,785,809
2010 -71,661,113
2011 -105,878,875
Başçı: Enflasyon ikinci çeyrekte düşüşe geçer
Merkez Bankası Başkanı Başçı, enflasyonun ilk çeyrekte yüksek kalacağını, ikinci çeyrekten itibaren kademeli düşüş sergileyeceğini söyledi. Yıl sonunda enflasyonun yüzde 6.5 olması bekleniyor.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, yılın ilk enflasyon raporunu düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.
Başçı şunları söyledi: "Gelişmiş ülkelerde para politikalarının normalleşme sürecinin uzun bir süre erteleneceğine dair sinyaller artıyor. Enflasyon görünümünün hedeflerle uyumlu olması için para politikasındaki sıkı duruşun ve esnekliğin devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Yüzde 5.75'ten fonlamaya devam etsek bile faizlerin yükseleceği üst sınır var 12.50. O koridor geniş durduğu sürece parasal sıkılaştırmaya gidebiliriz. Koridor yukarıya doğru geniş durduğu sürece para politikası duruşumuz da sıkı anlamına gelir. Bu durumda ikincil piyasada oluşan faizler 5.75'in bir miktar üzerinde oluşuyor. Kredilerin büyüme hızını gün gün takip ediyoruz. Dövizde finansal istikrara karşı arzu edilmeyen gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Kredi artış oranının da daha makul seviyelere gerilediğini gözlüyoruz.
Enflasyondaki sapmada işlenmemiş gıdada öngörünün üzerindeki artışlar önemli rol oynadı. TL'deki değer kaybının sürmesi de bir diğer gelişme oldu. İhracatın arttığı, ithalatın ise gerilediği görülüyor. Önümüzdeki dönemde yurtiçi talep büyümesi sınırlı kalmaya devam edecek. Dış talepte daha düşük bir büyüme öngörüyoruz. 100 dolar olan petrol fiyatları varsayımı 2012 için 110 dolara çıkardık. İthalat varsayımlarını da sınırlı ölçüde yükselttik.
Enflasyon tahmini yüzde 6,5
Enflasyon yüzde 70 olasılıkla orta noktası yüzde 6.5 olmak üzere yüzde 5.1 ile yüzde 7.9 aralığında, 2013 sonunda yüzde 5.1 orta nokta olmak üzere yüzde 3.3 ile yüzde 6.9 arasında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Orta vadede enflasyonun yüzde 5'te istikrar kazanacağını öngörüyoruz. Bir önceki rapora göre önemli bir değişim görünmüyor, yukarı yönlü güncelledik.
Enflasyon ilk üç ay yüksek kalacak
Enflasyon ilk çeyrekte yüksek kalacak, ikinci çeyrekten itibaren kademeli düşüş sergileyecek. Yüzde 5'lik enflasyon hedefine 2013 yılı ortasında ulaşılacağı çerçeve esas aldık. Enflasyondaki düşüş yılın son çeyreğinde belirginleşecek. Önümüzdeki dönemde risk iştahının belirgin iyileşmesiyle sermaye akımlarının güçlenmesiyle TL güçlenirse enflasyon hedefine 2012 sonunda ulaşılması mümkün. Euro Bölgesi'ne ilişkin belirsizlikler piyasalarda oynaklığın süreceğine işaret ediyor. Önümüzdeki dönemde küresel ekonomideki gelişmeleri yakından izleyerek tedbirleri almaya devam edeceğiz. Mali disiplinin devamı öngörülüyor. Enerjide geçici fiyat hareketlerine tepki vermeyeceğiz."
Gelişen ülkelerin pastadaki payı artabilir
Soruları yanıtlayan Başçı, Avrupa'daki krize ilişkin değerlendirmesinde, "Bu defa kriz en zayıf ülkeyi vuruyor, seçici olarak vuruyor. Gelişmekte olan ülkelerde kamu maliyesi açısından sorun yok. Türkiye de mali disiplini iyi olan ülkelerden biri, bankacılık sektörleri de iyi. Avrupa'nın kendi içinde seçici olarak etkilediğini gördüğümüz kriz gelişmekte olanla gelişmişleri ayırarak farklı sonuca yol açabilir. Toplam pastada gelişen ülkelerin alacağı pay artabilir. Böyle bir durumda kurda yeniden bir değerlenme baskısı olabilir. Önceliğimizi enflasyondaki düşüşe veriyoruz. Enflasyonun hızlı düşmesi olumlu karşılanır" dedi.