Gündem

'Dinlemeci' polis, Başbakan Erdoğan'ın nasıl dinlemeye takıldığını anlattı

Polis memurunun, savcılık-polis-TİB üçgenindeki dinlemeleri içeren ifadesi...

29 Temmuz 2014 21:41

Ankara

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Fethullah Gülen cemaatine yönelik olarak "paralel yapı" iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında savcılık sorgusunun ardından serbest bırakılan polis memuru emniyetteki ifadesinde usulsüz dinlemelere ilişkin soruları yanıtladı. Dinlemelerin nasıl yapıldığını ve imha süreçlerine dair bilgi verdi. Dinlemeyi yapan polis memuru, ifadesinde, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın telefon dinlemesine nasıl takıldığını da anlattı.

Dinlemeyi yapan polisz memuru, Başbakanlık Danışmanı Mustafa Varank hakkında 3 ay süre ile dinleme kararı alındığını, ancak ilk ay içinde Başbakan Erdoğan'ın Varank’ın telefonunu da kullandığının anlaşılmasıyla, 3 aylık sürenin dolması beklenmeden  dinlemenin sona erdiğini ifade etti.

Polis memurunun ifadesi şöyle:

“Sesin imhası ile alakalı yönetmelik var. CMK 135 ve 140. maddeleri telekomünikasyon yoluyla elde edilen verilerin (imhasıyla) ilgili bir yönetmelik, uzun ismi var. Şu an hatırlamıyorum. Bu yönetmelik CMK 135, 139, 140. maddelerini düzenliyor. 135 dinleme, 139 gizli soruşturmacı, 140 da teknik araçla izleme, yani bu fiziki takip düzenlemesidir. Bununla ilgili imhalar da bahse konu yönetmelikte anlatılıyor, buna göre yapılıyor."

 

'Bütün sesler TİB'den imha edilir'

 

"135. maddede dinlemelerle ilgili 2 yerde imha var. Birincisi, KDM dediğimiz imha, yani TİB’in imhası, ikincisi de yönetmelikte bahsedilen bir alt verici taşıyıcısına bütün bu verilerin taşınmasıyla alakalı. İşte bu noktada iş çatallanıyor. Kafa karışıklığı buradan itibaren oluyor. Bütün sesler TİB’den imha edilir yasal olarak. Soruşturma devam ederken mahkeme kararı aldınız, mahkeme kararını aldınız bitti. On gün geçti yeni bir karar yoksa imha olur."

 

'Dinleme programı TİB'in, polis sadece kullanıcı'

 

"TİB’deki seslerin tamamı KDM diyoruz biz kendi aramızda, Kamu Dinleme Modülü yani yasada geçen TİB’in kolluğa verdiği bir program bu KDM web tabanlı basit bir program. Yani dinleme yapıldığında bir tuşa basıldığında bu konuşma eş zamanlı olarak veri tabanına da düşer. Çok disiplinli bir şekilde yürür . Program zaten TİB’in, sen kullanıcısın sadece. Polisin bu noktada yapabileceği hiçbir yasadışı faaliyet olamaz."

 

'Şüpheli olmayan dinlenemez'

 

"KDM dinlemeyi yaparken dinlemeci sesleri birbiri içerisinde tasnif eder. Buna TİB’in yazılımı izin verir. Mesela ne olarak tasnif eder, tanıklıktan çekilme durumu var. Mesela şüphelinin eşini dinleyemezsin şüpheli değilse. Şu ana kadar binlerce dinleme yapmış ekip, bir kişi ile ilgili şüpheli olmadığı halde eşi ile ilgili bir dinleme yapmamıştır. Her yasa uygun. Burada öyle bir iddiayı kimse ortaya atamaz."

 

'Soruşturmayı yapanla dinlemeciyi ayırmak lazım'

 

"Ben şu anda teknikçi olarak bunu söylüyorum. Soruşturmayı yürüten kişi ile dinlemeciyi birbirinden ayırmak lazım. Dinleyici olan kişi soruşturmaya karışmaz. Dinlemeci dinler, soruşturmacının işine yarayacak, yani savcının işine yarayacak bilgileri bir araya toplar."

 

'Şüpheliler şifreli konuşmayı tercih ederler'

 

'Dinlemeci söz konusu dinlemedeki kripto içerikli, yani şifreli kelimeleri fark eder, şüpheliler telefonda şifreli iletişimi tercih eder. Dolayısıyla KDM’deki dinlemeci dinlediği şeyleri alır, notunu alır. Sesler aşağıya iner ve dediğim gibi tanıklıktan çekilme durumu var, o ses aşağı inmez. Doğrudan imha olur. Direkt imha olur hiç inmez. Bunun haricindeki bütün sesleri dinleyen adam veri tabanına indirmek zorundadır. Bu onun da elinde değildir, sistem otomatikman bunu indirtir."

 

'Program kısmi dinleme indirmeye müsaade etmez'

 

"Konuşmanın bütünü kaydedilir, fakat soruşturma kapsamında olan konular tapeleşir.

Neden çünkü sebebi şöyle, dinlemeci ile soruşturmacının ayırılmasını özellikle belirttim. Dinlemeci o zaman işine geleni alır indirir, işine gelmeyeni indirmez. Program buna izin vermez. Ayrıca yasa lehte ve aleyteki delilleri toplamayı emrediyor. Örneğin bir şüpheli soruşturma kapsamında iddialara yönelik belli bilgiler vermiş, en sonunda o suç içeren bir şey söylemiş, bir tek bunu indirirsen bir iki cümle, bir cümle önce söylediği şeyi indirmezsen ne olur? Lehtekini indirmemiş olursun. Ayrıca aradan zaman geçti yeni bir veri ortaya çıktı. Suç unsuru içeren yeni çıkan delil ışığında suç olmaktan da çıktı. Geriye dönük dinlenmesi mümkün olmadığı ve soruşturma sonuçlanmadığı için o sesin tutulma zorunluluğu var."

 

'Sadece takipsizlik kararı verilen dinlemeler silinir'

 

"Dinlemeler sadece aleyhte olanlar için değil lehte kullanılması için de arşivlenir.

Şu an da bize yöneltilen dosya şüphelilerinden Mustafa Varank’ın 1 ay süre ile dinleme iddiası var. Dinleme imha edildiği takdirde Varank kendisini nasıl savunacaktı? Kendisi 'Ben böyle bir şey söylemedim' dediği takdirde bunu ispat etmesi de sesler imha edildiği takdirde mümkün olmayacaktı. Bu ses bu tarz durumlarda lehte kullanılması için soruşturma süreci zarfında saklanır. Sadece takipsizlik kararı verilenlere kayıtları silinir. Takipsizlik kararı verilmediği için bu sesler arşivde muhafaza edilir.

Ayrıca bir dinlemede savcı suç unsuru bulduğunda bu dinleme tapeye dönüşür. Kovuşturma aşamasında da bunu imha edemezsin."

 

'Başbakan yanlış yönlendiriliyor, arşivi sistem yapıyor'

 

"Burada bir manipülasyon yapıldığı açıktır. Sayın Başbakan dahil tüm kamuoyu yanlış yönlendiriliyor. Benim dinleyici olarak bunu arşivlemem aslında yasal olarak suçtur. Bu benim inisiyatifimde oluşturulan bir arşiv değil, sistemin ve programın  kendisinin çalışma metodudur."

 

'Başbakan Varank'ın telefonunu kullanınca dinleme durduruldu'

 

"Bu soruşturmada sürekli Başbakan'ı ön planı çıkarıp sanki dinlenen kişi oymuş gibi bir algı yönetimi yapılıyor. Sistemin çalışma metodunda ve dinleyicinin takibinde bir şüphelinin başka biri ile görüşmesi esnasında ses ayrımı yapılmaz. Şöyle ki, mesela bu soruşturmada Varank bir ay dinlendi. Başbakan'ın Varank’ın telefonundan görüşme yaptığı anlaşılınca 3 aylık olan dinleme kararı onun akabinde bir ay ile sınırlı kalarak durduruldu. Yani Başbakan'ın sesi düştüğü an dinleme kararı 3 ay olmasına rağmen anında son verildi. Ayrıca dinleme boyutunda da Başbakan ve Varank’ın sesinin ayrıştırılması gibi bir duruma sistemin kendi yapısı müsaade etmiyor."