Gündem
Dini Liderler Zirvesi sonuç bildirgesi ANKARA (A.A)
24 Kasım 2011 22:31
-Dini Liderler Zirvesi sonuç bildirgesi ANKARA (A.A) - 24.11.2011 - 2. Afrika Müslüman Dini Liderler Zirvesi sonuç bildirgesinde ''Yüce dinimiz İslam'ın tarih boyunca barış, sevgi ve kardeşlik dini olduğu açıkça bilinmesine rağmen son zamanlarda dünyanın çeşitli bölgelerinde meydana gelen şiddet ve terör olaylarıyla Müslümanların ve İslam dininin özdeşleştirilmesi hiçbir şekilde tasvip edilemez'' denildi. Zirvenin sonuç bildirgesi, Diyanet İşleri Başkanlığında yapılan etkinlikle açıklandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde gerçekleşen ve 47 ülkenin Müslüman liderlerinin katıldığı zirvenin sonunda düzenlenen toplantıda, sonuç bildirgesi Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez tarafından okundu. Görmez, birincisi 2006'da İstanbul'da düzenlenen zirvelerdeki temel amacın, Türkiye ile Afrika'daki Müslüman topluluklar arasında dini ilişki ve işbirliği imkanlarını araştırmak, işbirliği şartlarını oluşturmak, geliştirmek ve bütün bu süreçlerin gerektirdiği adımları atmak olduğunu söyledi. Müslüman coğrafyasının, halk kitlelerinin sokakları ve meydanları doldurduğu, daha özgür, daha müreffeh, daha paylaşımcı, daha adil bir gelecek arzusuyla sesini yükselttiği bir süreci yaşadığını belirten Görmez, bu süreçte binlerce inanmış insanın kanının akıtıldığını, yönetimlerle halkın karşı karşıya geldiğini ve ülkelerin meçhul bir geleceğe sürüklendiğini vurguladı. Görmez, başta Kuzey Afrika ülkeleri olmak üzere Ortadoğu'da, Arap dünyasında ve dünyanın geri kalan kısımlarında yaşanan bu endişe verici hadiselerin bir an önce sağlıklı bir çözüme ulaşmasının, akan kardeş kanının durmasının vicdan sahibi herkesin en öncelikli temennisi olduğuna işaret etti. Başkan Görmez, eski ve yeni sömürgecilik siyasetleri ile kendi sahip oldukları zenginliklerinden ısrarla uzak tutulmaya çalışılan Afrika Müslümanlarının, dini, milli, kültürel ve eğitsel yönden sürekli baskı altında tutulduğunu ve kendi öz çıkarlarının gerektirdiği adımları atma konusunda asla rahat bırakılmadığını ifade ederek, şunları söyledi: ''Açık olarak ifade etmek gerekir ki Afrika Müslümanlarının bu kayıpları karşısında dünya Müslümanlarının ilgisizlik ve kayıtsızlığı tercih etmesi asla kabul edilemez. Türkiye'nin üstlendiği rol her türlü takdirin üzerindedir. Afrika Müslümanlarının her bir oluşumu, Afrika insanının sorunlarına duyduğu ilgi ve taşıdıkları çeşitlikleri, ağırlık, rol ve farklılıklarıyla özel olarak ele alınmayı ve değerlendirilmeyi gerektirmektedir. Kuzey, orta ve Güney Afrika ülkelerindeki Müslüman gerçeği, bağımsız, nispi bağımsız veya azınlık statüsündeki yapılarıyla her biri birbirinden farklı birer tecrübeyi temsil etmektedirler. Diyanet İşleri Başkanlığının öncülük ve koordinasyonunda dini sosyal alanda Afrika genelinde ortaya konulacak işbirliği ve fiili tecrübe tüm Müslüman halkların özgüvenlerine kavuşmalarında, kendi kimlik ve aidiyetlerini ihya etmelerinde emsalsiz katkılar sunacaktır.''