Gündem

Dilipak'a göre 13. Onur Yürüyüşü 'fuhuşa özgürlük' için yapıldı!

'Topyekûn bir haçlı saldırısı sözkonusu.. CHP, HDP, LBGT koalisyonuna şimdi bir de Paralel yapının bir yazarından destek geldi'

01 Temmuz 2015 21:59

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, valilik yasağının ardından polisin sert müdahalesine maruz kalan 13. Onur Yürüyüşü’nün fuhşa özgürlük için yapıldığını öne sürdü. Dilipak, yazısında “Bir Ramazan günü, dini değerler alay konusu yapılarak, CHP’si ile HDP’si ile fuhşa özgürlük için birileri sokağa dökülebiliyor” ifadesine yer verdi.

Dilipak “Topyekûn bir haçlı saldırısı sözkonusu.. CHP, HDP, LBGT koalisyonuna şimdi bir de Paralel yapının bir yazarından destek geldi. Şahin Alpay’ın dünkü yazısı ortada.. Bu “fitne ateşi”ne Müslümanları çekmek isteyen birilerinin komplolarına karşı dikkatli olmamız gerek. Bu arada batılın tasvirinin saf zihinleri idlal edebileceğini / bozabileceğini hesaba katmalıyız” ifadelerini kullandı.

Abdurrahman Dilipak’ın Yeni Akit gazetesinin bugünkü (1 Temmuz 2015) nüshasında “Hainane plânlar ve...” başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:

Yeni bir Mavi Marmara vakası daha. Bu “yaramaz adamlar yine “otorite”den izin almadan Gazze’ye sefer düzenlediler. Ve İsrail yine saldırdı. 18 yolcusu ile birlikte Marianna; Aşhot limanına götürüldü. İsrailli çocuklar bu sahneleri izlerken çok korkmuşlardır!

İsrail her seferinde saldırıyor ve yaptığı yanlarına kâr kalıyor.. 550 çocuğun iftar saatinde bombalanarak öldürüldüğü BM raporunda yer alıyor ve sonuçta bir işlem yapılmıyor..

Öte yandan bir Ramazan günü, dini değerler alay konusu yapılarak, CHP’si ile HDP’si ile fuhşa özgürlük için birileri sokağa dökülebiliyor.

Birileri demokrasiyi ağzından düşürmeden gasb da yapabiliyor, adam da öldürebiliyor, hile de yapabiliyor, tehdit de yapabiliyor, hırsızlık da.. AK Parti seçimde hile yapacak diye mangalda kül bırakmayanlar, Doğuda ortaya çıkan gerçekler karşısında sus pus..

Hâlâ birileri yangına körükle gidiyor..

Bölgede güvenli bölge oluşturmaya da karşı birileri, sınırdan girişlere de.. Musul ve Kerkük’ün güvenliği sağlanmadan bölgedeki çatışmaların derinleşerek büyüyeceği bir gerçek.. Ama malum media ve malum çevreler siz ne yaparsanız yapın, alternatif bir şey söylemeden karşı çıkmaya devam ediyorlar. Çünki krizden nemalanıyorlar.. Uluslararası koalisyonun operasyonlarına karşı çıkan yok.. Bunlar Türkmen bölgelerini vuruyor, Türkmenler canlarını kurtarmak için köylerini terk edip Türkiye’ye sığınıyorlar. Türkmenlerin boşalttığı yerleri Kürtler işgal ediyor. Bu defa DAEŞ devreye giriyor. Koalisyon güçleri bu defa DAEŞ’i vuruyor.. Kimin yaralısı varsa Türkiye’ye sığınıyor. Türkiye sınırda güvenlik şeridi oluşturmaya kalkınca aynı çevreler “hayır” diyorlar.. Yerli ve yabancı mikraklar sanki ağız birliği etmişcesine bu hain plana Türk’ü, Kürd’ü, Derini,  Ulusalcısı, Liberali, Paralelcisi ile destek veriyorlar. Bu koalisyonda, ABD, İsrail, AB, Vatikan herkes var ve tabii dincisi, sağcısı, solcusu, ulusalcısı, liberali ile yerli işbirlikçiler de..

Bu arada hâlâ Gazze’ye özgürlük filosunun rehinelerinden haber yok.. Bu arada 48 yolcusundan 8 kadarı Müslüman bu filonun yolcularının, aralarında bir AA  muhabiri de var. İsrail dahil 22 ülkeden yolcu taşıyordu filo.. Tunus eski Cumhurbaşkanı Mazruk da gemideydi.

Ankara’da ise turlamaya devam ediyoruz.. İlk iki tur tamam, değişen bir şey yok, şan olsun, dostlar alışverişte görsün kabilinden Dengir ve Ekmel beyler 23 Nisan çocukları gibi başkancılık oynuyorlar. Güya grub adayı yok. Güya grub kararı da ama, işte gel gör ki, acar milletvekilleri de böylece sadakat testine tabi tutulmuş oluyor.

Bu arada Davudoğlu kesin bir dille Meclis Başkanlığı için yapılan spekülasyonları yalanladı. Ne taktik hesapları var, ne de koalisyon pazarlığı ile bir başka adaya yönelecekler.. Bu durumda sonuç, eğer, CHP, MHP, HDP arasında tam bir mutabakat halinde gizli bir ajanda yoksa, Meclis Başkanı bellidir ve o da AK Parti adayıdır. Bugünkü oylamaların bu anlamda bir kıymeti harbiyesi yoktur.

Zaman kaybediyoruz. Oyalanıyoruz.. Koalisyon sürecinde işler daha da yavaş ilerleyecek olursa vah halimize.. MHP AK Parti’ye mesafeli duruyor. “Siyaset” yapıyor. AK Parti’yi CHP ile koalisyona itiyor. Hem CHP, hem Kılıçdaroğlu.. Allah encamımızı hayreylesin inşallah. Allah Erdoğan’a, Davudoğlu’na, daha doğrusu milletimize sabır versin, kolaylık versin, direnme gücü versin..

Birileri kendi aklı, iradesi, cesareti ile bir yere gelmek değil de, başkalarının acziyeti ve çaresizliği üzerinden, kendine güç temerküz etmeye çalıştığı anlaşılıyor. Türkiye zaman, güç, itibar kaybedecekmiş kimin umurunda!

Türkiye her yandan saldırıya uğruyor.. En can alıcı saldırılardan biri de beynimize, kalbimize yapılan saldırı. Hoyrat bir fuhuş ve uyuşturucu saldırısı altındayız. Bir yandan dinsizlik cereyanları öte yandan din algısını tahrip etmeye yönelik saldırılar, Atomizasyon, Nötralizasyon, Agnostizm, Deizm saldırısı devam ediyor.. Sadece terör değil başımızın belası. Cemaat denilen dini grubların hemen hemen hepsine sızdılar.

Topyekûn bir haçlı saldırısı sözkonusu.. CHP, HDP, LBGT koalisyonuna şimdi bir de Paralel yapının bir yazarından destek geldi. Şahin Alpay’ın dünkü yazısı ortada.. Bu “fitne ateşi”ne Müslümanları çekmek isteyen birilerinin komplolarına karşı dikkatli olmamız gerek. Bu arada batılın tasvirinin saf zihinleri idlal edebileceğini / bozabileceğini hesaba katmalıyız.

Selâm ve dua ile..