Gündem

Cizre'de 2'si çocuk 4 kişi hayatını kaybetti!

Birçok yolun ulaşıma kapatıldığı ilçede çıkan çatışmalarda, 4'ü sivil 7 kişi de yaralandı

27 Ağustos 2015 18:39

Şırnak’ın Cizre ilçesinde Garnizon Komutanlığı'na yapılan saldırının ardından çıkan çatışmada 7 yaşındaki Baran Çağlı, 10 yaşındaki Emin Yanaş ile ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan 39 yaşındaki Mesut Sanrı ve Cizre Devlet Hastanesi’nde görevli sağlık personeli Eyüp Ergin'in yaşamını yitirdi. Birçok yolun ulaşıma kapatıldığı ilçede, 4'ü sivil 7 kişi de yaralandı.

DİHA’nın haberinde, 7 yaşındaki Baran Çağlı’nın çatışma sırasında yıkılan bir duvarın altında kaldığı belirtildi. 28 yaşındaki DEDAŞ çalışanı Mesut Sanrı'nın ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığını açıklayan DİHA, "polislerin müdahale edilmesine izin vermemesi sonucu" San'ının hayatını kaybettiği öne sürüldü. Haberde, "Hür Dava Partisi üyelerinin de çatışmaya karıştığı ve parti üyesi Maruf Gözüngü'nün yaralandığı" ifadesi yer aldı. 

DHA'nın haberine göre, Cizre Devlet Hastanesi’nde görevli sağlık personeli Eyüp Ergin, evine giderken çatışma ortasında kaldı kurşunların isabet etmesiyle ağır yaralandı. Ergin, görev yaptığı hastaneye kaldırıldı ve doktorların tüm çabasına karşın yaşamını yitirdi.

Cizre Devlet Hastanesi önünde polis sıkı güvenlik önlemleri alınırken, sağlık personeli arkadaşları Eyüp Ergin’in hayatını kaybetmesinin büyük üzüntüsünü yaşadı, ağlayanlar oldu.

İlçede operasyonlar sürerken, özellikle Çevreyolu Mevkii'nde yer yer çatışmalar yaşandığı belirtildi. Bölgede esnaf kepenklerini kapatırken, halk evlerine çekildi. İlk bilgilere göre süren çatışmaların arasında kalan arasında 1 çocuğun da bulunduğu 4 sivilin yaralandığı belirtildi. Yaralılar Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, aralarında hayati tehlikesi bulunanlar olduğu öğrenildi.

 

'Bölge vekilleri olarak tamamıyla saf dışı bırakıldık'

 

Hastane morgu önünde bekleyen HDP Milletvekili Faysal Sarıyıldız, "Cizre’de 1 saat içerisinde 4 yurtaşımız yaşamını öldürüldü. İkisi 9-10 yaşlarında. Biri hastanede hemşire, diğeri de DEDAŞ’ta çalışan bir memur. Hepsi sivil, hepsi savunmasız insanlar. Bölgede çok vahim bir durum var. İnsanlar hastaneye gelmeye çalışıyor. Hastanede arkadaşları vurulan sağlık görevlileri, arkadaşlarını alamıyorlar. Orada çatışma yok, tepeye konuşlanmış zırhlı araç, yaralıların alınmasını engelliyor. Böyle bir durum var malesef. Şu an 2’si çocuk olan 4 yurtaşımız katledildi. İlçe çok gergin. 150 bin nufusluk ilçe, epey gergin. Hala kurşun sesleri geliyor. Çocukların öldürüldüğü yerde hiç birşeyden bahsedilemez. Şu an 7 yaşındaki çocuklar kafalarından vurulmuş, 13 yaşındaki çocukların beyni dağıtılmış. Böyle bir ortamda ne ne yapılabilir? Böylesi durumlarda bölgedeki mülki amirlere telefonlara çıkmıyor. Ne il valisi, ne ilçe kaymakamı, ne emniyet müdürü, telefonlarıma çıkmıyor. Düşünün insanlar ateşin altında, daha doğrusu sadece bi yerden sıkılan kurşun altında onların hastaneye taşınması gerekiyor. 4 insanımızdan, 4’ü de kurtulabilirdi belki. Saatlerce orda tutuldular. Hukuka göre, yasalara göre hareket edilmesi gerekiyor. Yoksa hiçbir şeyin önüne geçilemez. Bölge vekilleri olarak burada düzeni, yaşamı, sağduyu sağlama gibi bir lüksümüz kalmayacak. Biz tamamıyla saf dışı bırakıldık. Öyle bir sıkıntı var malesef" dedi.