Die Welt gazetesi Orta Amerika'dan yola çıkan mülteci kervanına ABD yönetiminin gösterdiği tepkiye değiniyor:
"Trump'a ne kadar öfke duyulursa duyulsun, yine de zaman zaman ABD Başkanının da haklı olabileceği konular olamaz mıydı? Trump'ın, Rusların yıllardır yeni orta menzilli füzeler konuşlandırması nedeniyle Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'ndan çekileceğini ve kuzeye doğru ilerlemekte olan Güney Amerikalıları kamplara kapatacağını duyurması eleştirilere neden oldu. Caydırma kadar merhamet duygularıyla gelmek isteyen herkese kucak açmak da küresel mülteci krizinin temelinde yatan sorunları çözmez."
ABD'deki Kongre ara seçimlerinin Amerikan siyasetinde yol açabileceği muhtemel gelişmeleri Neue Osnabrücker Zeitung şöyle yorumluyor:
"Görülebildiği kadarıyla 6 Kasım’daki oylamaya günler kala Trump'ın zaferden emin olması için neden bulunmuyor. Cumhuriyetçi Parti Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu kaybedebilir. Bu durumda Trump'ın gücü azalır. Demagoji ustası Trump'ın ikinci dönem için puan toplaması zorlaşır. Çoğu seçmen Trump'ın sürekli anlaşmazlık çıkarıp, çatışma aramasından yoruldu. Trump için hiçbir şey kendinden daha önemli değil. Seleflerinden hiçbiri milyarder Başkan kadar Amerikan toplumunu bölmemişti. Bir ülkenin bu yoldan ihtişama kavuşacağını sanan, trajik bir hataya düşmüş demektir."
Handelsblatt gazetesi Donald Trump'ın seçim kampanyasındaki tavrına şu satırları ayırmış:
"Aynı zamanda Trump referandumu yerine de geçecek olan Kongre ara seçimlerine günler kala Başkan ortalığı karıştırıyor. Trump Amerikan yakın tarihinin, aşırı gergin dönemlerdeki ülkeyi sakinleştirme yükümlülüğüne önem vermeyen ilk Başkandır. Eski işadamı ‘benim işim bu değil' mesajı veriyor. Saldırılarının merkezine, suçlu, halk düşmanı ve ayaktakımı yerine koyduğu mültecileri, medyayı ve siyasi karşıtlarını oturtuyor. Finişe yaklaşılan şu günlerde Trump coşkuyla karşılandığı ve protesto gösterilerinden çekinmediği Cumhuriyetçi çoğunluklu eyaletleri turluyor. En sadık taraftarları ondan kargaşa çıkarmasını istiyor. Trump da bu isteği yerine getiriyor."
Neues Deutschland gazetesi NATO ile Rusya arasındaki gerginliğin artmasını şöyle yorumluyor:
"Senin topuzun varsa, benim de var. İnsanlığın başından beri benimsediği bu kuvvet anlayışı dünyayı bir santim dahi uçurumdan uzaklaştırmadı. ABD Başkanının silahlanmanın sınırlandırılması anlaşmalarını tek taraflı feshedeceğini duyurmasıyla uçurum daha da derinleşti. Acilen diplomatik girişimlerle NATO – Rusya Konseyi'ne yeniden işlerlik kazandırılmalıdır. Ancak NATO Genel Sekreteri'nin tatbikat ziyareti sırasında söyledikleri yumuşama açısından umut vermedi. Acaba Münih Güvenlik Konferansı'nı organize edenler köprü kurmada daha mahir davranabilirler mi? Bu sadece umut olarak kalmayıp, onlara verilmiş görev de sayılmalıdır."
DW, afp, dpa/AG, GA
© Deutsche Welle Türkçe