Gündem

Die Welt: Lübcke'nin katil zanlısı yalnız değildi

Aşırı sağcı şiddet olaylarına adı karışan Stephan E.'nin Kassel Valisi Walter Lübcke'yi öldürdüğüne ilişkin itirafı Alman basınında yorum konusu.

27 Haziran 2019 09:07
Aşırı sağcı şiddet olaylarına adı karışan Stephan E.'nin Kassel Valisi Walter Lübcke'yi öldürdüğüne ilişkin itirafı Alman basınında yorum konusu.2 Haziran’da evinin terasında öldürülen Kassel Bölge Valisi Walter Lübcke’nin katil zanlısı Stephan E.'nin cinayeti tek başına işlediğine ilişkin itirafının yankıları sürüyor. Federal Savcılığın yürüttüğü soruşturmada cinayetin arkasında aşırı sağcı bir örgüt olma ihtimali üzerinde duruluyor. Die Welt gazetesi konuya ilişkin yorumunda şu değerlendirmeyi yapıyor: "Tek başına hareket eden fail teorisine çoğu zaman başvurulur. Almanya'nın farklı yerlerinde işlenen 10 cinayetten Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) sorumlu tutuldu. Cinayetlerin arkasındaki üçlü yıllarca yer altında saklanmayı başardı. İyi organize olmuş bir aşırı sağ örgüt desteği olmadan böyle bir şey mümkün olabilir mi? Hayal etmesi zor. Soruşturmayı yürütenler pek yakında Lübcke cinayetini üstlenen Stephan Ernst'in tek başına hareket etmediğini, Neonazi olan arkadaşları ile yakın bağlantı içinde olduğunu ortaya çıkarabilirler. Böyle olmasa bile, Ernst tek başına hareket etmemişti. Çünkü onun taşıdığı nefret oldukça yaygın. Dijital çağımızda artık bağlantılar sınır tanımıyor. Güya tehdit altındaki Beyazların kendilerini korumak zorunda olduğu anlatısı tüm dünya üzerinde bir grup insanı birbirine bağlıyor. Yeni Zelanda'daki Christchurch'te ya da şimdi Almanya Kassel'de." Aşırı sağcı çevrelerde aktif olduğu ve sabıkası bulunduğu bilinen Lübcke cinayeti zanlısının 2009 yılından sonra iç istihbarat birimlerince takip edilmediğinin ortaya çıkması tartışma yarattı. Neue Osnabrücker gazetesi konuya ilişkin yorumunda şu satırlara yer veriyor: "Yerel politikacıları tehdit eden ya da onları korkutan ve yaşamlarından kaygı duymasına neden olanlara karşı hukuk devleti tüm sertliği ile bir yanıt vermelidir. Federal devlet ve eyaletler, ikinci ve üçüncü dereceki temsilcilerini daha iyi korumaya çağrılıyor. Yerel siyasilere yönelik aşırı sağcılardan gelen sataşmalar, nefret mektupları ve saldırılar yıllardır büyüyen bir sorun. Lübcke dosyası müdahale ihtiyacının ne kadar büyük olduğunu acı bir şekilde ortaya koyuyor. Şimdi hareket etme zamanı. Buna aşırılıkçı grupların daha yakından incelenmesi de dahil. Güvenlik birimleri neden Stephan E.‘yi yakın takipten çıkardı? Cinayeti tek başına işlediğini iddia ediyor, ancak bu ne kadar gerçekçi? Aşırı sağcılara demokrasinin kendini savunduğunu göstermek gerekiyor." Stuttgarter Nachrichten gazetesi de Lübcke cinayetine ilişkin yorumda aşağıdaki değerlendirmeyi yapıyor: "Stephan E. cinayeti itiraf etti. Cinayetin arkasında yatan ise E.'nin, Lübcke'nin savunduğu açık bir toplum, şefkat ve insan sevgisi gibi değerleri kabul etmemesi. Şimdi, Almanya'da hangi değerlerin geçerli olduğu ve hangi değerlerin temsil edilmesinin arzulandığı ve bu değerlerin ne şekilde savunulacağı üzerine bir tartışma başlatılmalı. Bir toplumun kabul ettiği değerleri ortadan kaldırmaya çalışanlara karşı nasıl tepki gösterilmeli? Bu tartışma politikacılara bırakılamaz. Tam tersine, Almanya'da yaşayan her insan aktif bir şekilde, cesur ve dik durarak bu tartışmaya katılmaya mecburdur. Herkesin, her gün, değerlerimizi koruması gerekiyor." Straubinger Tagblatt ise İran-ABD gerginliğine ilişkin yorumda şu değerlendirmeyi yapıyor: "Çatışma kimseye bir yarar sağlamaz ve çatışmadan çok büyük kazanımlar beklenemez. Aslında çatışan tarafların bunu daha iyi bilmesi gerekiyor. Hızla yükselen petrol fiyatlarının küresel ekonomi üzerinde yarattığı etkiler, savaşın etkileri kadar korkunçtur. Ancak geçen yıllar şunu ortaya koyuyor: Görünen o ki, ABD, ilgi göstermediği rejimlerin Ortadoğu'da uzun vadede varlığını kabul etmeye yanaşmıyor." DW/MY,BK © Deutsche Welle Türkçe