Britanya Başbakanı Theresa May'in Brexit planı Avam Kamarası'nda sert tartışmalara yol açtı. Başbakanın planına karşı olduğu için istifa eden bakanların sayısı 4'e çıkarken, Muhafazakâr Partili bir milletvekili May hakkında güvensizlik oylaması yapılması için başvuruda bulundu. Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ) Londra ile Brüksel arasında varılan Brexit anlaşmasına şu satırları ayırmış:
"Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılış görüşmelerinin son derece zor geçeceği ve Brexit kampanyası sırasında verilen sözlerin realiteler karşısında geçersiz kalacağı belliydi. Bazıları katı tutumundan dolayı AB'yi eleştiriyor. AB'nin ise prensiplerine ısrar etmeyip, menfaatlerine sahip çıkmaması için hiçbir neden yoktu. Britanya boşanma planını hazırlamakta gecikmişti. En büyük engelin serbest dolaşım hakkı olmayıp, İrlandaları ayıran sınırda uygulanacak rejimden kaynaklandığı anlaşıldı. Brexit yanlıları seçmenlerine yerine getiremeyecekleri vaatlerde bulunurken, sınırın geleceği nedense akıllarına gelmemişti.”
Die Welt gazetesi hükümet krizine yol açan Brexit anlaşmazlığının Britanya'yı felakete sürüklemesine izin verilmemesi gerektiğini vurguluyor:
"Theresa May'in en büyük düşmanı hayalciliğidir. May gibi aklıyla karar veren biri pragmatizmin geçerli olduğu Britanya'da hayaller, ütopyalar, cazip sloganlar ve kuruntularla bir adım dahi ileri gidemez. Britanyalıların çoğu bir süredir yanılsamalar âleminde yaşıyor. Anlaşılan uyanmaları için birinin onları sarsması gerekecek. Bu duruma hiçbir Avrupalı kayıtsız kalamaz. Britanya'nın AB bütçesine artık her yıl 7 milyar euro havale etmeyecek olması, kayıtsız kalmama nedeni değildir. Batılı bir gücün kopması son derece vahim sonuçlar doğurur. Brexit nasıl tecelli ederse etsin, Fransa ve Almanya Büyük Britanya ile üçlü ittifak kurmalıdır.”
Neue Osnabrücker Zeitung en iyi çözümün Brexit'in yeniden halkoyuna sunulması olacağını yazıyor:
"Anlaşma parlamentoda onaylanmazsa May muhtemelen istifa eder. Theresa May'in gitmesi iyi olur, çünkü Britanyalı seçmen yeni bir referanduma katılma şansını elde eder. En doğrusu da budur. Britanyalılar 2016 yılında akıllara durgunluk veren vaatler ve bal gibi yalanlarla kandırılıp, AB'den ayrılmaya karar verdiler. Bu kararın yol açacağı sonuçları kestirmek o tarihte mümkün değildi. Ama Brexit'in ülke ekonomisi ve vatandaşlar üzerinde ne denli olumsuz etki yapacağını artık herkes anladı. 2016 yılında bu konuyla ilgilenmeyen gençlerin de gözü nihayet açıldı.”
Frankfurter Rundschau gazetesinin yorumunda uzayan Brexit tartışmasının Britanya toplumundaki bölünmeyi perçinlediğine dikkat çekiliyor:
"Brexit anlaşmazlığında yeni bir aşamaya gelindi. Nasıl sonuçlanacağını da kimse kestiremiyor. Başbakan May AB ile varılan Brexit planını kabinesine zorla kabul ettirdi. Ardından ise bakan istifaları ve güvensizlik oylaması talepleri gelmeye başladı. Parlamentodaki kritik oylama yaklaşıyor. Bitmek bilmeyen sert tartışmalar Brexit projesinin toplumu nasıl böldüğünü gözler önüne seriyor. Zamanla herkes düzenli Brexit ile sert Brexit arasında tercih yapmak zorunda olunduğunu idrak edecektir. Asıl çalışma ondan sonra başlayacaktır. Ayrılmak başka, ilişkileri yeniden inşa etmek başka bir şeydir.”
DW, afp, dpa/AG, BÖ
© Deutsche Welle Türkçe