Gündem

Die Welt: "Alman hukuk devleti es geçilemez"

Böhmermann'ın Erdoğan'a hakaret davasının durdurulmasının ardından yaptığı açıklama ve Alman vekillerin İncirlik ziyareti öne çıkan yorum konularını oluşturuyor.

06 Ekim 2016 02:09

Alman komedyen Jan Böhmermann, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle açılan davanın durdurulmasının ardından bir açıklama yaparak, memnuniyetini dile getirdi. Böhmermann'ın açıklaması basında yorumlanan konular arasında yer alıyor. Die Welt gazetesinin yorumu şöyle;

"Jan Böhmermann’ın Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı konu alan alaycı şiiri, kabarenin en parlak örneği sayılmaz. Ancak Böhmermann’ın hicivin kalitesinin hiçbir zaman önemi yoktu. Erdoğan ile olan kavgada konu, sözün, mizahın ve hatta bir kabaretistin seviyesiz olabilme özgürlüğüydü. İroni ve mizahın eksik olduğu yerde rahatlık da yoktur. Rahatlığın olmadığı yerde kelimelerin ve hareketlerin rekabeti yasaklanmıştır. Ancak bu yarışma demokratik bir devletin nabız atışı ve politikasının oluştuğu yerdir. Türkiye’de ise Erdoğan sadece başkomutan olarak emir verip politikayı feshetmeye çalışıyor."

Mannheimer Morgen gazetesinin aynı konuya dair yorumu ise şöyle;

"Başbakan Merkel, şiiri ‘kasıtlı olarak incitici’ değerlendirmesiyle bir açıdan yargının kararından önce davrandı. Sonradan bunun bir hata olduğunu itiraf ettiyse de, Almanya’daki sanat ve basın özgürlüğünün ne durumda olduğu konusundaki kaygılar zaten ortadaydı. Yargıtay bu kaygıları şimdilik çok şükür ortadan kaldırdı. Bu dava devam etse de, Erdoğan’a verilen sinyal net: Almanya Başbakanı’nı baskı altına alabilir ancak Alman hukuk devletini es geçemez."

Alman milletvekilleri İncirlik Hava Üssü’ndeki Alman birliğini ziyaret etti. Türkiye'den ziyaret izni çıkmaması, iki ülke arasında gerilime yol açmıştı. Heyetin ziyaretiyle birlikte Türkiye ile Almanya arasında gerilime yol açan sorunlardan biri aşılmış oldu. Wetzlarer Neue Zeitung'un konuya dair yorumu şöyle:

"Hükümet sözcüsünün, Ermeni kararının Federal Hükümet için hukuki bağlayıcılığı olmadığı yönündeki kararı, Erdoğan’ın saçma İncirlik’i ziyaret etme yasağını kaldırması için yeterli olmuş olmalı. Erdoğan, aksi takdirde SPD'nin baskısıyla, İncirlik'teki Alman askerlerinin geri çektirileceğini iyi biliyordu. Bunun da katil çetesi IŞİD'e karşı yürütülen ortak mücadelede Türkiye için olumsuz etkileri olacağını biliyordu. Erdoğan yakın zaman içinde dersini aldığını ispatlaması gerekecek. Zira sürekliliği olan bir ziyaret imkanı olmadan, İncirlik’te akeri birliklerin konuşlandırmasının uzatılması Federal Meclis'te onaylanmayacaktır.

Frankfurter Rundschau gazetsinde ise Suriye iç savaşı kapsamında ABD-Rusya ilişkilerini değerlendiren bir yoruma yer veriyor. Yorum şöyle;

"Soğuk Savaş üzerine konuşmalar hiç faydalı değildir. Washington, Moskova ile Suriye müzakerelerini sonlandırdıktan ve Rusya askerliğe elverişli plutonyumun kaldırma anlaşmasını fethetmesinden sonra ABD ile Rusya ilişkilerinin en düşük noktaya ulaştıkları ortada. Ancak bu tartışmanın Sovyetler Birliği'nin sonuyla biten ve insanlığın teveccühü için rekabet eden iki ideolojisinin damgasını vurduğu devir ile alakası yok. Rusya’nın dış politikası daha çok 19'uncu yüzyılın güç politikasını hatırlatıyor. Putin, kendisine Kırım’dan Suriye’ye kadar kısa vadeli başarı sağlayan ‘Büyük Oyun'u" oynuyor. Ancak uzun vadede Suriye çatışmasında ya da Ukrayna krizinde bu yolla sorunları çözmüyor. Maalesef ne ABD ne de Avrupa Rusya’yla ilişkileri normalleştiren bir cevap bulabildi. Bunun en önde gelen mağdurları ise Suriye ve Ukrayna'daki insanlar.

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ceyda Nurtsch