Didem Arslan Yılmaz, Avukat Handan Bakbak’ın iddialarına yayımladığı açıklamayla yanıt verdi. Yılmaz, "Ne adımı, ne itibarımı, ne de emek verdiğim işimi bu şekilde harcatmam" dedi.
Bakbak, Yılmaz’ın kendisini azarladığını ve tehdit ettiğini öne sürerek, “kamuoyu önünde küçük düşürme, kişilik ve mesleki hakların ihlali ve tehdit suçundan” hakkında dava açılması yönünde talepte bulunmuştu.
Yılmaz, avukat Bakbak’ın başka bir kanala program hazırlığı içerisinde olduğunu, tüm ekibimi kendi programına dahil edecek şekilde iş teklif ettiğini öğrendiğini belirterek, “Senelerdir içerisinde bulunduğum televizyon dünyasında bu tür bir hareket benim yayın ve çalışma ilkelerime aykırıdır” dedi.
Bakbak’ın iddialarının ilk yayınlandığı Hürriyet’e de, “Zira gerçeğe aykırı biçimde bugün kasıtlı ve amaçlı şekilde servis edilen haberlerin de beni ve programımı itibarsızlaştırma amacı güttüğü açıktır” diyerek tepki gösteren Didem Arslan Yılmaz, “Ne adımı, ne itibarımı, ne de emek verdiğim işimi bu şekilde harcatmam” dedi.
Öte yandan Arslan Yılmaz, “İlkelerim doğrultusunda, bir kadının, kadınlık onurunu zedeleyecek sözler sarf etmem; hele hele tehdit etmem söz konusu bile olamaz. Hukuku kendi ajandası doğrultusunda kullananlara karşı, iftiradan suç duyurusunda bulunacağımı kamuoyunun bilgisine arz ederim” ifadelerini kullandı.
Yılmaz'ın sosyal medyada yayımladığı açıklaması şöyle:
"Bildiğiniz üzere şu an yapmakta olduğum program beni daha önce izlemeye alışkın olduğunuz programlardan ve formatlardan oldukça farklı dinamiklere sahip. Bu programda çok değerli uzmanlar ile fikir teatisinde bulunmak programımızın esaslı bir öğesi. Programımızda konuk ettiğimiz her uzmanın ve özellikle zorlu ve stresli bir meslek icra eden avukatların hukuki görüşleri, yol gösterici bilgileri ve olaylara ışık tutmaları ise ayrı önem arz etmekte.
Çok değerli bir meslek icra eden Sn Av.Handan Bakbak; (defalarca uyarılmasına rağmen) uzun zamandır programın akışını bozan, diğer konukları bölen susturan hatta zaman zaman azarlayan tondaki konuşmaları nedeniyle uyarı alması bir süredir çalışma ortamımızı huzursuzlaştırmıştı. Gündemde olan yayındaki tartışma yine yayına çıkmadan önce uyarılması, özellikle diğer uzmanın konuşmasına ve sorularına müdahale etmesi benim de moderatör olarak konuya dahil olmama sebep olmuştur.
Yayından sonra ise Handan Hanımın programımıza katıldığı sürede başka bir kanala program hazırlığı içerisinde olduğunu, tüm ekibimi kendi programına dahil edecek şekilde iş teklif ettiğini öğrendim. Zira, sosyal medya hesaplarından da kendisi bu hususu doğruladı.
Senelerdir içerisinde bulunduğum televizyon dünyasında bu tür bir hareket benim yayın ve çalışma ilkelerime aykırıdır. Zira gerçeğe aykırı biçimde bugün kasıtlı ve amaçlı şekilde servis edilen haberlerin de beni ve programımı itibarsızlaştırma amacı güttüğü açıktır.
Uzun yıllar siyasetçilerle, akademisyenlerle ülkenin en zorlu, yıpratıcı ve kutuplaşmış zamanlarında program yapmış biri olarak herkes çok iyi bilir ki, bana yöneltilen saldırılara dahi hukuki sınırlar içerisinde ilkelerimden vazgeçmeden karşılık verdim.
Herkese amaçlarında, yaşamında, plan projesinde başarılar dilerim, fakat bilinmelidir ki ne adımı, ne itibarımı, ne de emek verdiğim işimi bu şekilde harcatmam.
İlkelerim doğrultusunda, bir kadının, kadınlık onurunu zedeleyecek sözler sarf etmem; hele hele tehdit etmem söz konusu bile olamaz. Hukuku kendi ajandası doğrultusunda kullananlara karşı, iftiradan suç duyurusunda bulunacağımı kamuoyunun bilgisine arz ederim."