1)TBMM ESKİ BAŞKANI KÖKSAL TOPTAN\'IN ANNESİ TOPRAĞA VERİLDİ
ANKARA\'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden TBMM eski Başkanı Köksal Toptan\'ın annesi Saadet Toptan (93), İçişleri Bakanı Süleyman Soylu\'nun da katıldığı cenaze namazının ardından Zonguldak\'ta toprağa verildi.TBMM eski Başkanı, Ak Parti Zonguldak eski Milletvekili ve şu anda Kamu Çalışanları Etik Kurulu Başkanlığı görevini sürdüren Köksal Toptan\'ın annesi Saadet Toptan (93), yaklaşık 2 aydır tedavi gördüğü Ankara\'daki Başkent Üniversitesi Hastanesi\'nde önceki gün yaşamını yitirdi. Saadet Toptan için bugün Zonguldak\'ta bulunan Hz. Ali Camii\'nde öğle namazının ardından cenaze namazı kılındı. Cenaze namazına, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş, Ak Parti Zonguldak Milletvekilleri Polat Türkmen, Hamdi Uçar ve Ahmet Çolakoğlu, TBBM esk Başkanı Mehmet Ali Şahin, eski bakan ve Ak Parti Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz, CHP Zonguldak eski Milletvekili Mehmet Haberal, bakan yardımcıları, siyasi parti temsilcileri katıldı. TBMM Başkanı Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener törene çelenk gönderdi. Kılınan cenaze namazının ardından Saadet Toptan\'ın cenazesi, aile mezarlığında toprağa verildi. İçişleri Bakanı Soylu, törenin ardından kentten ayrıldı.
Görüntü Dökümü
---------------------
-Süleyman Soylu\'nun taziyede bulunması
-Cenaze namazı
-Cenazenin taşınması
-Süleyman Soylu\'nun ayrılması
Süre:(4.55) Boyut: (448 MB)
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Aytaç ÖZTÜRK/ZONGULDAK,(DHA)
=======================================================
2)ZAYIFLAMAK İSTERKEN CANINDAN OLDU
MUĞLA\'da kilo vermek için tüp mide ameliyatı olan oto kaporta ustası 29 yaşındaki Mustafa Lüleci, 1 ay sonra yaşamını yitirdi. Lüleci, bugün son yolculuğuna uğurlandı.
Aşırı kilolarından rahatsız olan Mustafa Lüleci, Balıkesir Devlet Hastanesi\'ne başvurdu. 150 kilo olan Lüleci\'ye, tetkiklerinin ardından geçen ay tüp mide ameliyatı yapıldı. Ameliyat sorası Muğla\'ya dönen ve evinde dinlenmeye başlayan Lüleci, geçtiğimiz cuma günü aniden rahatsızlandı ve ailesi tarafından Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi\'ne kaldırıldı. Bekar olduğu öğrenilen Mustafa Lüleci dün, öğle saatlerinde tedavi gördüğü hastanenin yoğun bakım servisinde hayatını kaybetti. Lüleci\'nin midesinde enfeksiyon oluştuğu öğrenildi.
TOPRAĞA VERİLDİ
Lüleci\'nin, Muğla Adli Tıp Kurumu\'nun morgundan alınan cenazesi, bugün öğlen Menteşe 41 Evler Camii\'ne getirildi. Cenaze törenine Lüleci\'nin babası Necati Lüleci, ağabeyi Adem Lüleci, esnaf arkadaşları, Menteşe Belediye Başkanı CHP\'li Bahattin Gümüş, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı. Lüleci, kılınan cenaze namazının ardından Şehir Yeni Mezarlığı\'nda toprağa verildi.
Görüntü Dökümü
---------------------
- Kalabalıktan görüntü
- Tabuttan görüntü
- Cenaze namazının kılınması
- Tabutun omuzlarda taşınması ve cenaze aracına konulması
Haber- Kamera: Cavit AKGÜN / MUĞLA, (DHA)
==============================================
VELAYET DAVASINDA TÜRK ANNEYİ AĞLATAN KARAR (EK)
3)ANNE, ANAYASA MAHKEMESİ\'NE BAŞVURDU
İzmirli Dilek Güneş, kızı Melis\'in velayetinin babası Selanikli Georgios Tsakiridis\'e veren yerel mahkeme kararını Yargıtay\'ın onaması üzerine, Anayasa Mahkemesi\'ne başvurdu. Güneş, kararın uygulanmamasını talep etti.
Taylan YILDIRIM / İZMİR (DHA)
======================================================
4)\"İNSAN YİYEN AYI SOYU\' BİLİMSEL DEĞİL
KUZEYDOĞA Derneği Bilim Koordinatörü Emrah Çoban, son günlerde ortaya atılan \'insan yiyen ayı soyu geliyor\' iddialarının bilimsel dayanağının olmadığını bildirdi. Çoban, insan ve yerleşim yerlerinden mümkün olduğunca uzak duran ayıların son zamanlardaki saldırılarının sebebinin yavrularını ve yaşam alanlarını koruma içgüdüsünden kaynaklandığını ifade etti.
\'Doğu Anadolu\'nun Yaban Hayatını Araştırma ve Koruma Projesi\' kapsamında 40 bozayıyı uydu vericileriyle takip eden Kuzeydoğa Derneği\'nin Bilim Koordinatörü Emrah Çoban, bazı yazılı ve görsel medyada yeralan \'insan yiyen ayı\' iddialarını değerlendirdi. Yaptıkları çalışmalarda bozayıların besinlerinin yüzde 90\'ının bitkilerden oluştuğunu belirlediklerini kaydeden Çoban, hem etle hem de bitkilerle beslenen ayıların diğer yaban hayvanları gibi genellikle insanlarla karşılaşmaktan kaçınan türlerden olduğunu kaydetti.
Son yıllarda ayıların çöplükler, kümesler, arı kovanları gibi yerlere yönelmesindeki artışın beraberinde insan-ayı karşılaşmalarını da getirdiğini vurgulayan Çoban, \"Doğal tepkisi insan ve insan yerleşimlerinden mümkün olduğunca uzak durmak olan ayıların davranışlarındaki bu değişim, \'insan yiyen ayı soyu geliyor\' gibi hiç bir bilimsel temele dayanmayan, sansasyonel ve toplumda korku salmaya yönelik gerçekdışı bilgiler ile açıklanamaz. Tam tersine, bozayı davranışlarında gözlemlenen bu değişimin temel nedeni, bu canlıların doğal yaşam alanları olan ormanların insan eli ile hızla tahrip edilip parçalanması, insan ve evcil hayvanların ormanları aşırı kullanması ve bu tahribat sonucunda ayıların doğal besin kaynaklarının hızla azalmasıdır. Bunun yanında, insanların boz ayılarla daha fazla karşı karşıya gelmelerinin ya da geldiklerini düşünmelerinin en önemli sebeplerinden biri de, Sarıkamış ormanlarındaki 40 fotokapanımızın her yıl gösterdiği gibi, insanların boz ayıların yaşadığı ormanlara daha fazla girmesidir. Dolayısıyla yaşanan insan bozayı çatışmasının çözümü, bilimsellik dışı söylemler ve sorumsuzca korkutma taktiklerine dayalı, kar odaklı, \'boz ayıları avlamaya açalım\' gibi sözde çözümler önermekle değil, boz ayıların insan kaynaklarına ihtiyaç duymadan yaşamlarını sürdürebilecekleri doğal ortamların bu canlılara sağlanması için yapılacak yoğun çalışmalardan geçmektedir\" diye konuştu.
\'AÇIK ALANLARI GECE GEÇİYORLAR\'
Uydu vericileriyle takip ettikleri 40 bozayıdan elde ettikleri verilere göre bozayıların insan-hayvan etkileşiminin en az olduğu yaşam biçimini tercih etiklerini ifade eden Çoban, araştırma sonuçlarını şöyle değerlendirdi: \"Sarıkamış-Şavşat arasında gidiş-dönüş 216 kilometre göç ederek literatüre geçen göçmen bozayıların, insanlardan uzak olabilmek için açık alanlardan geceleri, sık ormanlık alanlardan ise gündüz vakitlerinde geçtiğini tespit ettik. Bu verilerimiz açık bir şekilde insan ayı çatışmasının bu canlıların doğal yaşam alanlarının artırılması ile engellenebileceğini göstermektedir. Tüm bu bilgiler ışığında, bozayıların insan avlamayla ilgili herhangi bir içgüdüsel davranış göstermediğini biliyoruz. Basına yansıyan çeşitli haberlerdeki olayların temelinde, genellikle yavrularını ve yaşam alanlarını koruma içgüdüsüyle ya da kısa mesafede aniden karşısına çıkan bir insanı tehdit olarak algılayan bazı boz ayılar yatıyor. Bu tür durumlarda herhangi bir canlıya karşı gösterdiği tepkiyi insana da göstermesi, boz ayıların daha saldırgan olduğuna dair yanlış bir algı oluşmasına yol açıyor. Örnek olarak sokakta annesi ile yürüyen küçük bir çocuğa herhangi bir tehdit olduğunu hissettiğinde, annesinin verdiği tepkiyi gösterebiliriz. Unutmamalıyız ki Türkiye\'de her yıl binlerce insana köpek saldırırken, boz ayıların saldırdığı insan sayısı bunun yüzde biri bile değildir.
\'SARIKAMIŞ\'TA ARAŞTIRMA YAPTIK\'
Dernek olarak 2006 yılından beri en yüksek bozayı yoğunluğuna sahip Sarıkamış\'ta sistematik araştırmalar yaptıklarını hatırlatan Çoban, \'Yaban hayatı size zarar veriyor mu?\' sorusuna evet diyenlerin sayısının azaldığını belirlediklerini söyledi. Çoban, bin kişi üzerinde yaptıkları anketlerin bölgede insan-yırtıcı çatışmasının artmadığını gösterdiğini söyledi. Çoban, \"İnsan - hayvan çatışmasının en aza indirilmesi için en önemli adım, karşılıklı olarak yaşam alanlarının belirlenmesi ve korunması olacaktır. Bu türden haberlerin daha az karşımıza çıkması ve yaşadığımız ekosistemin varlığının dengeli ve sağlıklı olarak sürdürülebilmesinin tek yolu, insanoğlu olarak bizlerin bu dengeyi ayakta tutabilmesiyle olacaktır\" dedi.
GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK
Bedir ALTUNOK/KARS, (DHA) -
======================================================
5)CHP\'Lİ BÖKE\'DEN BÜTÇE ELEŞTİRİSİ
UMHURİYET Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, İzmir\'de iktidarın Yeni Ekonomi Programı\'nı eleştirerek, \"Bu bütçe halkın değil sarayın bütçesi. Milyonlarca çalışan 1603 lira asgari ücrete mahkumken sarayda oturanların maaşı yüzde 26 arttı. Sarayın bütçesi 2,8 milyar liraya kadar yükseldi\" dedi. Yerel seçimlerde adaylığı ile ilgili sorulara da yanıt veren Böke, \"Temel sorun, nasıl bir belediyecilik yapacağız ki yeni Türkiye hikayesinin adımları buradan atılıyor olacak. Türkiye\'de aydınlık yol haritasinin çizilmesi için o adımların ilkini atmaya hazırım. Benim İzmir\'e duyduğum sevginin gerekliliği bu\" dedi.
CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, CHP İzmir İl Başkanlığı\'nda \'Ekonomik kriz ve ekonomik gündem\' başlıklı basın toplantısı düzenledi. CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel\'in de katılımıyla düzenlenen toplantıda ekonomik durum üzerine hazırladığı raporla ilgili paylaşımlarda bulunan Böke, 2019\'a sayılı günler kalmışken Türkiye\'de ağır bir ekonomik tablonun hüküm sürdüğünü söyledi. Halkın krizi iliklerine kadar hissettiğini söyleyen Böke, şunları kaydetti:
\"Ülkemizde ekonomik durgunluk var. Sanayi üretimi yüzde 2,7 azalmış. Büyüme yüzde 5\'lik tarihsel ortalamaya sahipken gelecek sene yüzde 2\'lere kadar düşeceği söyleniyor. Uluslararası ekonomi kuruluşları bırakın ekonominin büyümesini, bundan sonra üretimin olmayacağını öngörüyor. Gelirlerimiz ise 2013\'ten bu yana düşüyor. 2013\'te Türkiye\'de ortalama milli gelir 12 bin doların üzerindeyken bugün 10 bin doların altına gerileyen bir gelirimiz var. Üretim yapısı ithalata bağımlı. Krediler hızla daralıyor. Bankalar kredi veremez durumdayken şirketler konkordatoya başvuruyor. İşsizlik ciddi arttı. Yüzde 11,1 olan işsizlik giderek yüzde 18\'e dayanıyor. Bu ekonomi kadını, genci, halkı kapsamayan bir düzeni kuruyor. Enflasyon rakamları ise ağır bir tabloyu ortaya koyuyor.\"
Türkiye\'de çok ağır bir üretim şoku yaşandığını iddia eden Böke, krize AK Parti iktidarının bir çare sunamadığını dile getirerek, \"Onların kurduğu sistem bu krizi ortaya çıkardı. Bu kriz iktidar, ülkeyi yönetemediği için çıkmadı, yanlışlıkla çıkmadı, bilerek kriz ortamı hazırladılar. O zaman değişmesi gereken iktidardır. 2019 bütçesi içindeki çelişkiler derindir. İktidar bir yandan faiz lobisi diye bağırıyor, öte yendan ağır faiz yükü çıkartıyor\" dedi.
\'SOĞANDA ÇELİŞKİ\'
CHP\'li Selin Sayek Böke hükümetin Yeni Ekonomi Programı\'nın IMF raporlarıyla örtüştüğünü ileri sürerek şöyle konuştu:
\"IMF raporu \'Acilen kıdem tazminat reformu yapılmalı\' derken, iktidarın bütçesinin dayandığı Yeni Ekonomi Programı acilen kıdem tazminat reformu ortaya koyuyor. Kamu çalışanlarının güvencesiz çalışması ve esnekleştirilmesi bundan sonra gerçekleştirilecek. Bir yandan IMF ile kavga ediyor gibi yapan öte yandan adına \'yeni\' diyerek ekonomiye bir IMF dayatan bir program var. Bir diğer çelişki örneğini soğanda gördük. \'Piyasa ekonomisi uygulamaktan vazgeçmeyeceğiz\' diyorlar, öte yandan soğan depolarına zabıta gönderiyorlar. Bu yaman çelişki ekonomik krizin derinleşmesinde de kendini gösteriyor. Bu bütçenin halkın ihtiyaç duyduğu bütçe olmadığını bütçenin harcama ve gelir kalemlerinde görüyoruz. Bu bütçe halkın değil sarayın bütçesi. Milyonlarca çalışan 1603 lira asgari ücrete mahkumken sarayda oturanların maaşı yüzde 26 arttı. Sarayın bütçesi 2,8 milyar liraya kadar yükseldi.\"
CHP\'nin iktidara gelmesi durumunda yapılacaklarını anlatan Böke, üretici ve üretim kapasitesini koruyan bir sistemin gerekli olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
\"Her şeyden önce ücretler enflasyon düzeyinde artırılmalı. Bugünden ücret kayıpları telafi edilmeli sonra gelecek yılın ücretleri komisyonda değerlendirilmeli. Vergi yükünün adaaletsizliği ortadan kaldırılmalı. Bugünün ağır koşullarında İşsizlik Sigortası Fonu işsizlerin geleceğini koruyan yeni ve aydınlık bir geleceğin adımı olarak kullanılmalı. Bu fon kriz karşısında halkı korumak için kullanılmalıdır. Bugün 300 bin kişi bu fondan yararlanıyor. Aslında 3,3 milyon işsiz var. Yani her 10 işsizden sadece 1\'i bu fondan yararlanıyor. Yapılması gereken bütün işsizlerin desteklenmesi.\"
Doğrudan reel sektöre ve KOBİ\'lere yönelik önlem paketleri açıklanmasını isteyen Selin Sayek Böke, şeffaf ve üretici güçlerin ayağa kalkmasını sağlayacaklarını kaydetti. Parlamenter demokrasiye ihtiyaç olduğunu belirten Böke, \"Yeniden demokrasiyi kurmamız gerekiyor. Tek adam rejimine hayır diyenler, yerel seçimlerde yeniden parlamenter demokrasiyi kurmak için çalışmalı. İlk yapmamız gereken özgürlükler, insan hakları, adalet ve yargının bağımsızlığının adımlarını atmaktır. Ülkeyi bugün çok boyutlu krize sürükleyen tek adam rejimidir. Türkiye\'ye bir İzmir rüzgarı estirmeliyiz. Rantla yükselen bir ekonomiyi kuranlara hayır dediğimiz, halkın ekonomisini kuracağımız bir hikayeyi yeniden anlatmalıyız.\"
\'İZMİR\'DE SİYASET YAPIYOR OLMAK HEYECAN VERİCİ\'
31 Mart 2019\'da yapılacak yerel seçimlerde İzmir\'de CHP\'den kimin aday gösterileceği ile ilgili de bir değerlendirme yapan Selin Sayek Böke, belediyeciliğin adaylar üzerinden değil Türkiye\'nin sorunlarına çare için alternatif reçeteler oluşturulması yönünden önem taşıdığını anlattı. Böke, kendisinin adaylığı üzerine sorulan bir soruya ise şöyle yanıt verdi:
\"Mesele adayın kim olduğu meselesi değil. İsimler üzerinden tartışmayı doğru bulmuyorum. Bir sorumluluk tarif ediliyorsa Türkiye için siyaset yapanların varlığı inkar edilemez. Bugün İzmir\'de siyaset yapıyor olmak benim için heyecan verici. Temel sorun, nasıl bir belediyecilik yapacağız ki yeni Türkiye hikayesinin adımları buradan atılıyor olacak. Türkiye\'de aydınlık yol haritasının çizilmesi için o adımların ilkini atmaya hazırım. Benim İzmir\'e duyduğum sevginin gerekliliği bu.\"
İzmir\'de CHP\'nin adayının henüz açıklanmamasıyla ilgili de bir açıklama yapan Böke, \"Tarihin geç olup olmamasından ziyade 1 haftada bile yeni bir hikaye yazmak mümkün olabilir. İzmir\'in temsil ettiği demokratik toplumcu anlayış çerçevesinde hareket etmek önemli. Kadınların siyasette daha etkin rol alması bir fırsat var. Biz öncülük yapmakla yükümlüyüz. İzmir\'e AKP\'nin eski ekonomi bakanını getirerek rantçı düzeni İzmir\'e dayatmayı vaadediyorlar. Karanlığın yerine İzmir\'in toplumcu anlayışını bütün Türkiye\'ye yayan başka bir hikayeye dönüştürmemiz gerekiyor. Meselemiz kimlerin aday olacağı ya da onların cinsiyeti değil, meselemiz nasıl bir belediyecilik sorusuna yanıt veren bir siyasi programdan ibarettir. Daha çok demokrasiye ihtiyacımız var. İzmir özelinde gördüğümüz kooperatif örneklerini bütün Türkiye\'ye yayan yeni bir üretim modeli oluşturmalıyız\" dedi.
Görüntü Dökümü
---------------------
-Toplantıdan genel ve detay görüntü,
-Selin Sayek Böke\'nin konuşmasından görüntü,
-Deniz Yücel\'in konuşmasından görüntü.
Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Melis KARAKUZULU / İZMİR, (DHA)
======================================================
6)GÖRME YETİSİNİ KAYBETMESİNE RAĞMEN MÜCADELEDEN VAZGEÇMEDİ, ÖĞRETMEN OLDU
AFYONKARAHİSAR\'da işçi olarak çalışırken 10 yıl önce görme yetisini kaybeden Yusuf Şen (35), hayat mücadelesinden vazgeçmedi. Hem çalışıp hem okuyan Yusuf Şen, sosyal bilgiler öğretmeni oldu. Afyonkarahisar\'da bir ortaokulda görev yapan Yusuf Şen, \"Başardığım için çok mutluyum. İnanın insan istedikten sonra hiçbir engel yok. Gözmüş, maddi yetersizlikmiş bunların hepsi bahane. Yeter ki insan başarmak istesin\" dedi.
Afyonkarahisar\'da 2005 yılında geçirdiği göz tansiyonu rahatsızlığı sonucu iki gözünde de görme kaybı yaşayan Yusuf Şen, 2008 yılında tamamen görme yetisini yitirdi. Görme engelli haline gelen Yusuf Şen, 2014 yılında Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Eğitim Fakültesi\'nden sosyal bilgiler öğretmeni olarak mezun oldu. Görme engelli olmadan önce işçi olarak çalışan, daha sonrasında ise bir okulda hizmetli olarak görev yaparak eğitimini tamamlayan Yusuf Şen, şimdi Afyonkarahisar merkeze bağlı Salar beldesindeki Salar İmam Hatip Ortaokulu\'nda öğretmenlik mesleğini sürdürüyor.
EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ EŞİ
Öğretmen Yusuf Şen, en büyük destekçisinin kendisini her gün şehir merkezinden okula getiren eşi olduğunu söyledi. Zorlukları ve engelleri aşarak başarıyı yakaladığını anlatan Yusuf Şen, eşiyle 2010 yılında evlendiğini ve 2 çocukları olduğunu kaydetti. Mesleğini çok sevdiğini belirten Yusuf Şen, gelecek nesilleri yetiştirmenin mutluluğunu yaşadığını aktardı.
\'HEM OKUMAK HEM DE ÇALIŞMAK ZORUNDAYDIM\'
Öğretmen Yusuf Şen, \"2005 yılında TEDAŞ\'a işçi olarak girmiştim. TEDAŞ\'ta çalışırken üniversiteyi kazanmıştım. Hem okumak hem de çalışmak zorundaydım. Çünkü maddi sıkıntılarımız vardı ve sadece okuyayım diyemiyordum. TEDAŞ\'ta çalışırken hem iş hem okul zor oldu. O esnada göz tansiyonu oldum. Daha sonra ameliyat olmak zorunda kaldım. Eğitimime ara verdim. 2005- 2011 yılları arası eğitim aksadı. Daha sonra 2010 yılında TEDAŞ özelleştiği için biz 4/C\'li olarak Meteoroloji Kurumu\'na geçtik. Oradaki müdürümüz sağ olsun afla eğitimime dönmem gerektiğini söyleyerek bana yardımcı oldu ve kolaylık sağladı. 2011 yılından sonra hem eğitimime devam ettim hem de çalıştım. 4/C\'lilerin durumu sıkıntılıydı ve memurluk sınavlarına girdim, kazandım. Daha sonra Kocatepe Anadolu Lisesi\'nde hizmetli olarak çalışmaya başladım. Bu esnada üniversiteden de mezun oldum. Sınava girerek öğretmenliği kazandım ve 2014 yılında öğretmenliğe geçtim\" dedi.
\'BAŞARDIĞIM İÇİN ÇOK MUTLUYUM\'
Geçmişe baktığında çok zorlu bir dönemden geçtiğini anladığını vurgulayan Yusuf Şen, başarmak için azimle çalışmak gerektiğine işaret etti. Yusuf Şen, \"Başardığım için çok mutluyum. İnanın insan istedikten sonra hiçbir engel yok. Gözmüş, maddi yetersizlikmiş bunların hepsi bahane. Yeter ki insan başarmak istesin. Muhtemelen bütün insanların hayatında karşılaştığı zorluklar vardır. Bir profesörün de siyasetçisinin de habercisinin de gazetecisinin de herkesin hayatında yaşadığı büyük zorluklar vardır. Herkesin bir hayat hikayesi vardır. Benim hayat hikayem de bu. Başarmak için tabii eşimin, annemin ve ailemin bunda çok katkısı oldu. Üniversitedeki hocalarımız ellerinden gelen yardımı yaptı. Bazı hocalar hariç. Görme engellisiniz ve kitap çalışamıyorsunuz. Dinlemeniz lazım. Bazı evraklar istiyorsunuz örneğin slaytlar. Ama veremem diyorlar. O tarz engellerle de karşılaşıyorsunuz. Ama bana üniversitede yardımcı olan ve dokümanları paylaşan hocalarımız da oldu. Başardım ve mutluyum\" diye konuştu.
\'EĞİTİM GÖNÜL İŞİ VE GÖNLÜMÜZÜ VERDİK\'
Afyonkarahisar merkezde oturduğu evin yakınındaki bir okul yerine bir beldede öğretmenlik yapmayı kendisinin seçtiğini söyleyen Şen, duygularını şu sözlerle dile getirdi:
\"İlk görev yerim İl Milli Eğitim tarafından evinize yakın olan okula veriyordu. Ama ben boş beklemektense merkeze 10 kilometre uzaklıktaki Salar beldesindeki Salar İmam Hatip Ortaokulu\'na gelmeyi tercih ettim. 4 yıldır da buraya gelip gidiyorum. Sağ olsun eşim getirip, götürüyor. Zorluklardan asla şikayetçi olmadım ve vazgeçmedim. 4 yıldır burada çok mutluyum. İdarecilerimiz olsun, öğretmen arkadaşlarımız olsun, personelimiz olsun bana yardımcı oluyorlar. Velilerimizle bugüne kadar hiçbir sıkıntı yaşamadım. Gayet mutluyum. Eğitim gönül işi ve gönlümüzü verdik.\"
\'DERSLER ÇOK İYİ GEÇİYOR\'
Yusuf Şen\'in 6. sınıf öğrencilerinden Hasan Hüseyin Sağdıç, öğretmenini çok sevdiğini anlattı. Sağdıç, \"Yusuf hocamız bize derslerde çok iyi şeyler anlatıyor. Çok iyi geçiyor dersimiz. Hocamızın etkinlikleri de güzel oluyor. Akıllı tahtadan hocamızın açtığı sorular çok güzel oluyor. Ben beğeniyorum. Öğretmenime bize güzel şeyler öğrettiği için teşekkür ediyorum\" dedi.
\'ONU ÇOK SEVİYORUZ\'
Öğrencilerden 6. sınıftan Mevlüt Can Oduncu, öğretmenlerinin dersleri kendilerine iyi anlattığını vurguladı. Oduncu, \"Gözünden engelli olmasına rağmen diğer öğretmenler gibi her şeyi bize öğretiyor. Hocamızla birlikte her engeli aşıyoruz. Bütün etkinlikleri yapıyoruz. Dersleri iyi anlatıyor. Bize vatan sevgisini anlatıyor ve onu çok seviyoruz\" diye konuştu.
\'MİLLETİMİZİ, VATANIMIZI VE AİLEMİZİ SEVMEMİZİ ÖĞRETİYOR\'
6. sınıf öğrencisi Ömer Cönk de Sülümenli beldesinden eğitim almak için Salar\'a geldiğini söyledi. Yusuf Şen öğretmenin kendilerine hayatları boyunca çıkabilecek zorlukları öğrettiğini belirten Cönk, \"Zorlukları nasıl aşacağımızı anlatıyor Yusuf hocamız. Milletimizi, vatanımızı ve ailemizi sevmemizi öğretiyor. Hocamın derslerinden çok memnunum\" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------
- Okul binası dışından detay
- Yusuf hoca öğrencilerle koridor da dolaşırken detay
- Yusuf hoca sınıfa girerken
- Yusuf hoca ders anlatırken
- Yusuf hocadan detay
- Genel detaylar
- Yusuf Şen ile röp
- Öğrenciler ile röp
- Yusuf hoca merdivenlerden inerken detay
- Öğretmenler odasına girerken detay
- Öğretmenlerle sohbet ederken detay
HABER- KAMERA: Satılmış AKKAŞ/AFYONKARAHİSAR, (DHA)
======================================================
7)BURDUR\'DA ENGELLİLER GÜNÜ PROGRAMI
BURDUR\'da 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla kutlama etkinliği düzenlendi.
Öğretmenevi Nurcihan Velicangil Konferans Salonu\'nda düzenlenen etkinliğe Vali Hasan Şıldak ve eşi Fatma Nur Şıldak, Garnizon Komutanı Albay Hakan Tutucu, İl Emniyet Müdürü Arif Çankal, İl Jandarma Komutanı Albay Orhan Kılıç ile engelli öğrenciler ve aileleri katıldı.
Törende konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hasan Güven, Türkiye\'de sosyal politika alanında son 16 yılda yapılanların sessiz bir devrim yaşandığını söyledi. Güven, \"Yapılan köklü değişiklikler, sosyal destekler ve artan hizmet çeşitliliği engellilerimizin hayatın her alanına katılımını kolaylaştırıyor\" dedi.
Vali Hasan Şıldak, \"Engelli bir hayat hepimizin aslında birlikte yaşadığımız toplumsal ortamda her an karşı karşıya kalabileceğimiz ve içinde yaşayabileceğimiz bir süreçtir. Engelli hayat zor bir hayattır ama aynı zamanda özel bir hayattır. Son yıllarda hükümetimizin aldığı kararlarla, yaptığı uygulamalarla adına devrim de diyebileceğimiz, zihinlerdeki kalıpları kırmaya varan, fiziki alan uygulamalarından tutun, uygulanan çok çeşitli projelere kadar o kadar çok şey yapıldı ki. Elbette eksiklerimiz var ama geldiğimiz aşama eskiyle kıyaslanmayı bile mümkün kılmayan bir aşama\" diye konuştu.
Konuşmaların ardından Burdur Şehit Hakan Aktürk Özel Eğitim Merkezi, Özel Eğitim Ortaokulu, Özel Eğitim ve Uygulama Okulu ile Bucak İsmail- Şerife Sarı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi\'nde eğitim gören engelli öğrenciler çeşitli gösteriler sundu.
Programda Erişilebilirlik Belgesi alan kurum yöneticileriyle en fazla engelli istihdam eden özel şirketlerin yöneticilerine teşekkür belgeleriyle düzenlenen etkinliklerde dereceye engelli sporculara başarı belgeleri Vali Hasan Şıldak tarafından verildi. Ardından engelli öğrencilerin yaptığı eserlerin sergisi gezildi.
Görüntü Dökümü
--------------
- Salondan detay
- Konuşmalar
- Gösteriler
- Sergiden detay
- Salondan detay
HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)
=======================================================
8)ŞIRNAK\'TA ENGELLİLERE YÖNELİK ETKİNLİK
ŞIRNAK\'ta, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle engellilere yönelik etkinlik düzenlendi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle Şırnak Üniversitesi 15 Temmuz Kongre ve Kültür Merkezi\'nde etkinlik düzenledi. Etkinliğe Vali Mehmet Aktaş, AK Parti Milletvekili Rizgin Birlik, Belediye Başkan Vekili Turan Bedirhanoğlu, engelliler ve çok sayıda davetli katıldı.
Vali Mehmet Aktaş, devletlerin gelişmişlik düzeyinin insana verdikleri değerlerle ölçüldüğünü söyledi. Engellilerin iyi bir eğitim almaları, istihdam imkanlarına ulaşmalarını, hayat olanaklarının kolaylaştırılmasını sağlamanın sosyal devletlerin en önemli görevlerinden birinin olduğunu ifade eden Vali Aktaş, \"Türkiye Cumhuriyeti devletimiz, bütün imkanlarını insanlarımızın ve engelli kardeşlerimizin hayatın doğrudan içerisinde olmalarını sağlamaya yönelik olarak seferber etmiştir. Özellikle son yıllarda bu doğrultuda değiştirilen mevzuatla birlikte başta şehirlerimizin altyapısını, engelli kardeşlerimizin günlük hayatlarını normal bir şekilde sürdürebilmelerine uygun hale getirilmesi olmak üzere engelli kardeşlerimizin mümkün olduğunda üretim alanında, istihdama kazandırılması için özellikle kota uygulamaları başta olmak üzere her türlü teşvik uygulaması yapılmaktadır. Yine çalışacak durumda olmayan kardeşlerimizin geçimlerini sağlamaları için çok ciddi kaynaklar aktarılmaktadır. Çok ciddi bir atılımı sağladık son yıllarda, inşallah bu süreç devam edecektir. Ama bunun yanında aslolan bizim zihinlerdeki engelleri kaldırmamızdır. Zihinsel olarak, mantelite olarak, toplum olarak engelli kardeşlerimizi kucaklayabilmemizdir. Her zaman onların yanında olmamızdır. İnşallah bugün de bu bilinci yükselteceğiz\" dedi.
Vali Aktaş\'ın konuşmasının ardından, engelli öğrenciler tarafından hazırlanan gösteriler beğeni topladı. Görme engelli Sercan Tung tarafından okunan şiir ise salonda duygu dolu anların yaşanmasına neden oldu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- Etkinliğe katılanlar
- Saygı duruşunda bulunulması
- İstiklal Marşı\'nın okunması
- Şırnak Valisinin konuşması
- Gösteriler
- Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera:Sekvan KÜDEN-ŞIRNAK-DHA
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 519 MB
============================================
9)MÜFTÜLÜK, CAMİLERDE TOPLANAN YARDIMLARLA SAKATLAR İÇİN 43 TEKERLEKLİ SANDALYE ALDI
BURSA\'nın Orhangazi ilçesinde, müftülük tarafından camilerde toplanan yardımlarla alınan 43 adet tekerlekli sandalye Orhangazi Sakatlar Derneği\'ne teslim edildi.
Tekerlekli sandalyelerin teslimi için Sakatlar Derneği\'nde tören düzenlendi. Törene Kaymakam Dr. Yalçın Yılmaz, Belediye Başkanı Neşet Çağlayan, Jandarma Komutanı Yzb. Ali Kanber, Emniyet Müdürü Halis Erdoğan, AK Parti İlçe Başkanı Fahrettin Uludağ, CHP İlçe Başkanı Sevim Turan, MHP İlçe Başkanı Necati Güneş, bürokratlar ve STK temsilcileri katıldı. Törenin açılış konuşmasını yapan Sakatlar Derneği Başkanı Emrullah Akçay, Orhangazi Müftülüğü\'nün Türkiye\'de bir ilki gerçekleştirdiğini belirterek, \"Böylesine anlamlı bir kampanyaya destek olan tüm kişi ve kurumlara teşekkür ediyorumö dedi. Daha sonra kürsüye gelen İlçe Müftüsü Yusuf Tuna, müftülük olarak Sakatlar Derneği ile istişareler sonucu böyle bir kampanya yapmayı uygun gördüklerini belirterek, \"Bu konuda tüm kurumlarımız bize destek oldu. Orhangazi\'de tüm kurumlar arasında son derece uyumlu ve güzel bir çalışma var. Bu çalışma da ilçede yapılan çalışmalara olumlu yansıyorö dedi. Daha sonra kürsüye gelen Belediye Başkanı Neşet Çağlayan anlamlı ve önemli bir günde önemli bir törende olduklarını belirterek, \"Engellilerle ilgili konular Orhangazi\'de duyarlı davranılan bir konu. Tüm kurumlarımız bu konuda çok hassas. Bu Orhangazimizin meseleye nasıl duyarlı davrandığının da bir göstergesiö dedi. Kaymakam Dr.Yalçın Yılmaz ise kampanyanın son derece anlamlı olduğunu belirterek, Türkiye\'de engelli oranımız yüzde 10. Bu da ciddi bir oran, ki hepimizin bir engelli adayı olduğumuzu unutmadan yaşamalıyız\" diye konuştu.
Konuşmaların ardından İlçe Müftülüğü 43 adet tekerlekli sandalyeyi Sakatlar Derneği\'ne teslim etti.
Görüntü Dökümü:
--------------------
-Sakatlar Derneği önünden detay görüntüler
-Tekerlekli sandalyeler
-Sakatlar Derneği Başkanı Emrullah Akçay
-Müftü Yusuf Tuna
-Belediye Başkanı Neşet Çağlayan
-Kaymakam Dr.Yalçın Yılmaz\'ın konuşmaları
-Detay görüntüler
-Sandalyelerin teslimi
Haber/Kamera: Hasan BOZBEY/ ORHANGAZİ (Bursa),(DHA)
======================================================